Niğde ve çevresinde baharın gelmesi ile birlikte inşaat sektöründe de çalışmalar hızlanmaya başlandı. Son zamanlarda gerek TOKİ, gerekse özel şirketlerin yaptırdığı binalar gittikçe artıyor.

 
Yorum & Haber: Fatma TAN

Niğde’nin bir nazım imar planı olmasa da inşaat sektöründeki hızlı yükseliş birkaç aylığına Niğde dışına çıkıp şimdilerde Niğde’ye dönmeye başlayan Niğdelilerin dikkatini çekiyor. Peki, inşaat sektöründeki bu ilerleme Niğdelilere ve Niğde dışından gelen ve özellikle memurların oluşturduğu Niğde nüfusuna yansıması olan konutların satışı ile daha dikkat çeken bir hal alıyor. Niğde’nin içindeki düzensiz şehir planı ve darlıktan kurtulup sakin yerleri tercih edenlerin seçimleri de Niğde’nin değişik mekanlarında başlatılan inşaatlardaki daireler oluyor…

  

BARETLER AĞAÇ GÖVDELERİNDE

 

İnşaat alanları objektiflerimize takılıyor… Şaşırmamak elde değil inşaatlarda çalışarak evlerine ekmek götüren işçilerin ne kadar risk altında olduğunu gözlemliyoruz.

 

Her yıl inşaatlardan düşme, inşaat içinde yaralanma ve sakatlanma gibi onlarca olayın yaşandığı Niğde ve çevresinde bu kazaların bir talihsizlik değil de, göz göre göre geldiğini fark ediyoruz. İnşaat alanlarında gerekli önlemlerin alınması hem inşaat işçilerinin hem de insanların gelip geçtiği yerlerde yayaların güvenliği için oldukça önem arz ediyor. İşçilerin kask dahi takmadan çalışmaları onların hayatlarını riske sokan en önemli etkenlerden birisi.

  

ÖLÜME MEYDAN OKUYORLAR

İnşaat işinde çalışan işçilere, ikaz levhası astırma, emniyet kemeri ve baret taktırma, ecza dolabı bulundurulması mutlak sebeple yapılması zorunlu olan durumlardır. Baretlerin ve koruma kemerlerinin gösteriş gibi asılması işçiler tarafından kullanılmaması iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığının bir kanıtı olarak duruyor. İnşaat alanlarının daha güvenli hale getirilmesi her açıdan zorunlu ve gereklidir. Sadece işverenlere de kabahat bulmamak lazım. İşveren gerekli koruma önlemlerini aldığı halde, iş verimimi düşürüyor, rahat çalışamıyorum, gerek yok ben iyi ustayım sağlam basarım gibi bahanelerle koruma önlemlerine uymayan işçilerde azımsanmayacak kadar çok… İnşaatta çalışan işçiler bazen kendi istekleri ile güvenliklerini hiçe sayarak adeta ölüme meydan okuyorlar.

 

Son yıllarda Türkiye’de meydana gelen iş kazalarında yaralanma ve ölümlerde artış söz konusudur. SGK verilerine göre Türkiye genelinde iş kazalarındaki artış önceki yıllara göre değerlendirildiğinde yüzde 50’lerin üzerinde seyretmekte. Ayrıca bu yükselişi gösteren veriler sadece sigorta kapsamında olan işçileri kapsamakta. Sigorta kapsamı dışında gerçekleşen iş kazalarının olduğu da düşünülürse, gerçekte iş kazaları ve buna bağlı olarak ölümlerin çok daha fazla olduğu anlaşılacaktır. İş kazalarının en çok olduğu sektör olan inşaat sektöründe gereken önlemler alınmalıdır.

 

YAŞAMAK EN BÜYÜK HAKTIR

Sağlıklı ve güvenlikli çalışmanın bir insan hakkı olduğu görüşünden hareketle şunu belirtmeliyiz ki asıl olan yaşamanın en büyük hak olduğudur. İş kazaları ve iş kazalarındaki ölümler sadece olayla karşı karşıya kalanları etkilemiyor. Ateş düştüğü yeri yakar doğru bir söz olsa da o ateşin düşmesini engellemekte bizlerin elinde. Biz üzerimize düşen önlemleri alırak tevekkülü Allah’a bırakmalıyız.

Kazalar, kaza geçiren kişiye, ailesine, çevresine, işverene ve devlete maddi manevi ciddi külfetler getirmektedir. İşin hukuksal boyutları da hem uzun sürmekte hem de tarafları yıpratmaktadır.  Bol işli, kazançlı ve sağlıklı günler diliyoruz…

 

Editör: TE Bilişim