Niğde Müftüsü Alaeddin Gürpınar, “Vekalet yoluyla kurban kesimi yapacağız” diyerek para toplayanların bu işi ticaret unsuru olarak gördüğünü ve Müslümanların ibadetini istismar ettiğini söyledi.

Müftü Gürpınar, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığının vekâlet yoluyla yapılacak olan kurban fiyatlarını yurt içinde 575 lira, yurt dışında 400 lira olarak belirlediğini ifade etti.

Gürpınar yaptığı açıklamada; “Kurban Bayramı et bayramı değildir. Kurban bayramı ibadet bayramıdır. İbadetin doruk noktalarına ulaştığı bayramdır. Nasıl Ramazan Bayramı şeker bayramı değilse, bu bayramda et bayramı değildir” dedi.



İBADETİN İSTİSMARA YELTENENLER VAR


Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye ve dünya piyasasında yaptığı araştırmada kurban fiyatlarını yurtiçinde 575 yurt dışında 400 lira olarak tespit ettiğini söyleyen Müftü Gürpınar; “ Bazı kurumlar, bazı dernekler, tarikatlar, cemaatler kurbanla alakası olmayan bunu bir inanç gereği yapmayan, bunu bir finans sektörünün bir parçası olarak görenler var. Ticaret unsuru olarak görenler Müslümanların ibadetini istismara yeltenenler var. Biz şudur budur demiyoruz. Böyle yapmanın dinen ve insanlık açısından son derece sakıncalı bir durumu olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü bu emaneti veren benim adıma bir kurban kes diyen kişi ibadet yapıyor bir borçtan kurtuluyor. Bir insan bu borcundan kurtulurken öbür insanın bunu istismar edip ‘Ben 200 liraya kurban keserim’ diyor. 200 liraya dünyanın hiçbirinde kurban yok. Nasıl keseceksin 4 kişiden 200 liradan 800 lira alırım 400’ünü verip kurban keserim 400’üde bana kalır. Peki 1 kurban kesmiş oluyorsun, 4 kişiden para aldın. 1’nin kurbanı kabul 3’ününkü ne olacak. Bu son derece veballi bir iştir. Vekaleten kurban kesme organizasyonunda İl Müftüleri, İlçe Müftüleri, Vaizlerimiz din görevlilerimiz dış ülkelerde kurban kesim organizasyonlarında görevlendiriliyor. Bu görevliler bizzat kurbanların başında duruyorlar, kesiyorlar dağıtımlarını yapıyorlar. Bu kurbanların kesildiğine dair biz parayı aldığımız zaman makbuz kesiyoruz. Vekalet veren vatandaşın adını telefonunu yazıyoruz. Görevli arkadaşımız bu işi bitirir bitirmez. Mesaj gönderiyor ‘Kurbanınız kesilmiştir. Allah kabul etsin’ diye. Bu bir vebaldir vekaletini alıp yapmamak büyük bir vebaldir” diye konuştu.


BAĞIŞ KURBAN YERİNE GEÇMEZ



Gürpınar: “Bazı Müslüman kardeşlerimiz diyorlar ki; ‘Kurbanın etine ihtiyacım yok , bağış olarak size bin TL veriyorum. Kurban kesmiyorum ama bin lira bağış yapıyorum’ Bu kurban yerine geçmez. Bin lira değil 50 bin lira da verseniz bu kurban yerine geçmez. Büyükbaş, küçük baş yada deve dediğimiz hayvanlardan kurban olur bunun dışındaki hayvanlardan olmaz. Kurbanın kesilmesi etini fakir fukaraya dağıtılması gerekiyor. Bağış olarak yapılamaz” dedi.





BÖYLE BİR KURBAN YOKTUR



Kurban kesmenin belli şartlara bağlı olduğunu dile getiren Müftü Gürpınar; “Halk arasında komplekse kapılarak kurban kesecek gücü olmadığı ‘Bütün komşular kesiyor ben kesmezsem ayıp olur’ düşüncesiyle kurban kesmeye kalkışan borçlanan borcunu ödeyemeyen veya değerli bir şeyini satıp kurban kesen insanlarımız var. Böyle bir kurbanı Allah emretmemiştir. Böyle bir kurban yoktur. Kurban zengin insanlara Allah’ın vacip kıldığı ibadettir. O vatandaş kurban kesmeye kalkışma yerine tam dersi kurban kesmemeliki komşusu onun kurban kesmediğini görsün ona kurban ikram etsin bu Allah’ın bir emridir. İslam hukukundaki yardımlaşma ve dayanışma unsurunu yerini bulması için önemli bir unsurdur” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim