“Çocuklar açısından riski olan rahatsızlıklardan biri de zatürredir” diyen Yücel, alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının ortaya çıkmasında, havaların soğumasının, kış aylarıyla birlikte hava kirliliğinin artmasının ve kapalı ortamlarda zaman geçirilmesinin etkili olduğunu kaydetti.

Yücel, “Zatürre ya da tıbbi adıyla pnömoni akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Türkiye'de ölüm nedenleri arasında 5. sırada, enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise 1. sırada yer almaktadır. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının genellikle sadece burun akıntısı, öksürük ve ateş şeklinde görüldüğünü, hırıltı, hızlı nefes alıp verme ve göğüste çekilmenin olması durumunda ise alt solunum yolu enfeksiyonlarının söz konusu olabileceği, alt solunum yolu enfeksiyonlarının hayatı tehdit eden bulgular oluşturmaktadır” diye konuştu.

Zatürrenin bir alt solunum yolu enfeksiyonu olduğunu ifade eden Yücel: “Temel olarak bebeklerin hızlı solunum yaptığından emin olabilmek için annenin kendi solunum sayısıyla karşılaştırma yapması gerektiğini belirterek, hızlı solunum zatürrenin ilk belirtisidir ve o bebeğin basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmediğinin, zatürre olduğunun kanıtıdır ve zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır. Zatürre, akciğer enfeksiyonu ya solunum yolları savunma sisteminin bozulması ya da fazla sayıda mikrobun vücuda girip savunma bariyerlerini aşması ve solunum yolları mukozasında hasara yol açması ile oluşur. Bu hasar sonucu bütünlüğü bozulmuş mukoza üzerinde bakterilerin yerleşip bozulmuş bariyeri aşması ve akciğer dokusuna ilerlemesi kolaylaşır. Bakteriler istila ettiği akciğer dokusunda artan bir hasara ve bu bölgede iltihap oluşmasına yol açar. Böylece başlangıçta viral olarak başlayan enfeksiyon daha ağır bir bakteriyel enfeksiyona dönüşmüş olur. Kimi zaman aynı hasarı virüsler bakterilerin iştiraki olmadan tek başlarına da yaparak viral zatürreleri oluştururlar.

Zatürre tanısında özellikle küçük çocuklarda tek başına muayene ile tanı koymak mümkün olmayabilir. Bu çocuklarda kan tahlili ve akciğer grafısiyle tanıya gidilebilir.

Daha büyük çocuklarda dinleme bulguları yol gösterici olduğundan hekim için tanı koymak daha kolaydır. Tedavi hastanın durumuna göre ayaktan ya da yatarak yapılabilir; buna hastanın klinik ve laboratuvar bulgularına göre hekim karar verebilir” dedi.

Yücel açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Sağlık Bakanlığımızın mevcut aşı takvimi içinde yer alan ve çocuğun 2., 4.,6. ve 12 aylarında Aile Hekimliği Birimlerimiz tarafından ücretsiz olarak uygulanan Pnömokok aşısının tam yaptırılması Pnömoni (Zatürre) hastalığının önlenmesinde en önemli koruyucudur. Tedaviye geç kalındığında ölümlere neden olabilen ancak tedavisi mevcut olan bu hastalıkta ailelerin bilinçli olması, çocuğun ateşi varsa, öksürüyorsa, solunumu güçleşmiş ve sık nefes alıp veriyorsa, kaburgalarının arası ve burun kanatlarında çekilmeler oluyor ve çocuk beslenemiyorsa, morarması varsa hiç vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir.

Çocuklarımızın aşılarının tam olmasını sağlamalıyız. Çocukları, bebekleri sigara dumanına maruz bırakmamalıyız. Anne sütü alan bebeklerin her tür enfeksiyona karşı daha korunaklı olduğunu unutmamalı, bebeklerimizi mümkün olduğunca anne sütüyle beslemeliyiz. Çocuklarımızı hasta kişilerle temastan korumalı, enfeksiyonların sık görüldüğü mevsimlerde onlar kalabalık ortamlarda bulundurmamaya gayret etmeliyiz” şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim