Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Olcay Kılavuz Alparslan Türkeş’in ölüm yıldönümü dolayısı ile bir basın açıklaması yaptı.
 
Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocaklarının kurucusu olan Alparslan Türkeş’in ölümünün 14. yılı sebebi ile basın açıklaması yapan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Kılavuz Alparslan Türkeş’in 4 Nisan 1997 tarihinde hakka yürüdüğünü fakat onun ülküsünün ebediyete kadar yaşayacağının vurgusunu yaptı.
Kılavuz yaptığı basın açıklamasında “Türk Dünyası’nın lideri, Ülkücü Hareket’in kurucusu, Türk milliyetçiliğinin efsane ismi, cennetmekân Başbuğumuz Alpaslan Türkeş, 4 Nisan 1997’de Hakk’a yürümüştü.
Vefatı akabinde geçen 14 yıla rağmen acısı aynı tazelikle kalbimizde; fikirleri, mücadelesi ve şahsiyeti aynı canlılıkla önümüzdedir.
Başbuğumuz; Türk-İslâm âleminde milyonlarca yüreğin saygısını ve sevgisini kazanmış, onun fikirlerine ve mücadelesine gösterilen hürmet ve takdir, her geçen gün daha çok artmıştır. Hayatının her kademesinde, ülkesine ve milletine hizmet etmiş, yetiştirdiği yüz binlerce genci, bu kutsal mücadelenin saflarına, aşk ile iştirak ettirmiştir.
Türk-İslâm ülküsünü ve Türk milliyetçiliğini, sadece vicdan ve fikir boyutunda savunulan değerler olmaktan çıkartmıştır. Onların ülke ve dünya gündeminde icra imkânına zemin oluşturmuş, bu kutlu fikirleri siyasi ve sosyal zeminde geniş bir vizyonla temsil etmiştir.
Gelecek seçimlerin kaygısından öte bir ufukla gelecek nesillerin inşa sancısını çekmiş, aldığı nefeste, attığı adımda bunun azminde ve idealinde olmuştur. Cenabı Allah’ın rızası yolunda, 80 yıllık bir ömrü Türk-İslâm davasına vakfederek ‘Bir Türk milliyetçisi nasıl olmalıdır?’ın cevabını, tarihin altın sayfalarına işlemiştir.
Gözlerden dökülen yaşlar, dillerden dökülen ayetler, hüzün dolu yürekler, sevda yüklü gönüller, “Başbuğlar ölmez!” haykırışlarında yağan korkunç tipi; milyonların ‘aşk’ fotoğrafıdır. Bu kara sevdanın, toprakla örtülmeyeceğinin; bu irfan havzasının umutsuzlukla bütünleşemeyeceğinin ispatıdır.
4 Nisan 1997 unutulmayacağı gibi 8 Nisan 1997 de unutulmayacaktır. Hafızasında bu iki hatıraya dair hiçbir somut görüntü olmayan gençler dâhi, o anı yaşamış ve orada bulunmuş gibi ellerini semadan, gözlerini Türk milliyetçiliği ufkundan bir an olsun çevirmemiştir.
Başbuğumuz Alpaslan Türkeş’e, vefatının 14. yılı vesilesiyle bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet niyaz ediyor; Türk-İslâm âlemine, Türk milliyetçilerine ve Ülkücü Hareket’e baş sağlığı diliyorum. Ruhu şad, mekânı cennet olsun.”dedi.
 

Editör: TE Bilişim