Türk Sağlık Sendikası Niğde Şube Başkanı Soner Kırman yaptığı yazılı açıklamada; İmralı Sürecini kasdederek, İmralı Görüşmeleri Kabul Edilemez dedi.


Bilindiği gibi PKK terör örgütü, bu ülkede milli barışın ve kardeşliğin, demokrasinin, insan haklarının ve Türk milletinin varlığının baş düşmanıdır; emperyalist güçlerin tetikçisi ve taşeronudur.

Bu güne kadar 30 binden fazla vatandaşımızı, askerimizi, polisimizi, sağlık çalışanımızı, öğretmenimizi, din görevlimizi, memurlarımızı, vatandaşlarımızı vahşice ve kalleşçe öldüren bu bölücü örgütün eli kanlı bebek katili ile sözde barış ve kardeşlik adına yapılan açılım sürecinin son aşamasına gelmişlerdir. Adına “İmralı süreci dedikleri” bu son aşamada; Bir yandan bölücü başı aklanmaya çalışılarak ve de  allanıp pullanarak masum, iyi niyetli, barış güvercini bir siyasal aktör olarak Türk milletinin huzuruna çıkarılırken, diğer taraftan Türk milletinin yiğit sevdalıları, vatanseverler ve bölücü teröre karşı şanlı bir mücadele veren güvenlik güçlerimizin kahraman mensupları barışın ve kardeşliğin düşmanları ilan edilerek aşağılanmakta ve hakarete uğramaktadırlar. 



ULUSLAR ARASI GÜÇLERİN PİYONU OLAN BU AZILI NARKOTERÖR ÖRGÜTÜ; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞI OLAN, BÖLGE HALKININ TEMSİLCİSİ DEĞİLDİR VE DE OLAMAZ.


Avrasya bölgesindeki enerji ve su kaynaklarını ve geçiş yollarını kontrol etmeyi amaçlayan küresel güç odakları, merkezinde ülkemizin bulunduğu bu coğrafyayı adeta hallaç pamuğu gibi atmaya devam etmektedirler. Bölgesel bir iç savaş sürecinden, bölgesel bir genel savaş aşamasına doğru hızla yol almakta olan bölgemizde cereyan eden kanlı, yakıcı ve yıkıcı olaylar dikkate alınmadan, bu ülkede terörle mücadele etmek, barış ve huzur projeleri gerçekleştirmek çok doğru bir anlayış değildir. Bölgemizdeki kanlı mücadelenin baş aktörleri bölücü narkoterör örgütünü taşeron olarak kullanmaya devam ederken, Bu haliyle adeta yedi kocalı Hürmüz’e benzeyen; insan ticaretinden, uyuşturucu kaçakçılığına her türlü kirli işin taşeronluğunu yapan bölücü terör örgütünü ve onun hapisteki başını, kendi bağımsız iradesiyle hareket eden ve bölge insanının tek temsilcisi olarak kabul eden bu yaklaşım tarzı; aklı, izanı, tecrübeyi hiçe saymaktır. Daha da önemlisi Türk milletinin aklıyla alay etmek ve onu hiçbir şey bilmeyen, hiç bir şeyden anlamayan, tepkisiz bir toplum yerine koymaktır.



YANLIŞTAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMELİDİR


Bütün olumsuz şartlara, milleti yanıltan anlayış çerçevesinde dizayn edilen propagandaya rağmen, Türk milleti, devletiyle vatanıyla hür ve bağımsız olarak kıyamete kadar yaşamaya devam edecektir. Sözde açılım projesinin bu son aşamasında, artık ülkemiz terörle masaya oturmayı saklama ve gizleme gereği bile duymayan, bu yöndeki tepkilere aldırış dahi etmeyen  bir anlayış içerisine girilmiştir. Başka bir deyişle bu konuda çizme aşılmış ve bölücü terörün kanlı limanına demir atmıştır. Yaşanan olayları dikkatle, sabırla, biraz da endişeyle izleyen Türk milleti her şeye rağmen geleceğinden umutlu olmak istiyor.

 

Bu sebeplerle, binlerce vatandaşımızın, askerimizin, polisimizin, sağlık çalışanlarımızın, öğretmenlerimizin hatta ve hatta adı konmamış bebeklerin kanına giren bu cani topluluğu ve lideri ile görüşmeler biran önce sonlandırılmalı, büyük Türk Milletinin onuru ile oynanmasına daha fazla müsaade edilmemelidir…




Editör: TE Bilişim