ÇYDD Gençlik komisyonu Başkanı Hande Cengizelim dün Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklamasını okuyarak, 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutladı.

Cengizelim açıklamasında;

“Yine bir 8 Mart, yine ülkemizde buruk bir gün…

Kadına şiddetin hiç eksilmediği, kadın olmanın dışlanma nedeni sayıldığı bir Dünya’da, en zoru her halde ülkemizde kadın olmaktır…

Oysa eşitliğin, özgürlüğün ve de en önemlisi en kutsal değer olan analığın sembolü olan kadınlar, cefa kârlığını ve vefakarlığını hala üzerimizde göstermektedir.

İnsanlık tarihi boyunca tüm uluslar kadına değer verdiği sürece tarihte yer edinmişlerdir. Kadına değer vermeyen bir çok ulus tarihin tozlu raflarında yerini alırken, ne şanslı bir coğrafyadayız ki kadına değer veren bir liderin ülkesinde doğmuş bulunmaktayız.

Anadolu kadınını, diğer kadınlardan üstün kılan en önemli unsuru insanlık tarihinin ilk anti-emperyalist diriliş savaşının asli unsuru olmuşlar, kadınlık onurunu bir ulusun diriliş onuru haline getirmişlerdir.

İşte böylesine bir ulusun kadınları Mustafa Kemal’le özgürleşirken, dünya da ilk demokratik haklarını alan bir unsur haline gelirken, 21. Yüzyılın ilk 10 yılı geride kaldığında kadınların demokratik haklarının sadece göstermelik olduğunu görmekte, şiddetin evrim geçirerek baskıcı halden en kutsal hak olan yaşam hakkının elimizden alındığını görmekteyiz.

Kadın cinayetlerinde ölenlerin sayısının terörde verdiğimiz şehitlerden fazla olması ama toplumun ve onu yöneten siyasi mekanizmanın duyarsız kalması manidar olmanın ötesinde, sistemli bir şiddetin parçası olma kuşkusunu uyandırıyor.

Kadınlarımız, şiddetin, baskının, zulmün temsil edildiği bir toplumda yaşamak yerine, barışın, demokrasinin özgürlüğün temsil edildiği bir ülkede yaşamak istiyoruz.

Kadınlık onurumuzun, hiçbir şeye değişilmediği, metalaştırılmadığı bir dünya mümkün!

Kadın olmanın haklı gururunu, en kutsal temsiliyeti olan analık duygumuzla bütünleştiği bu 8 martta, sadece bugün değil, her gün kadın erkek eşitliğinin yaşanmasını talep ediyoruz.

Bu bağlamda;

Biz Çağdaş Gençlik olarak;

Mustafa Kemal Atatürk’ün biz kadına verdiği değerin,

21. yüzyılda katlanarak devam etmesini, şiddetin son bulmasını, demokratik haklarımızın yasal olarak teminat altına alınarak güçlenmesini istiyoruz.

Biz yoksak, toplumun yarısı yok demektir. Tam bir toplum olmamızın yegane koşulu da budur!

Yaşasın 8 Mart!” dedi













Editör: TE Bilişim