TÜGVA’nın düzenlediği ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin de paydaş olduğu “Gençlik Buluşması” adlı program TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Necmettin Bilal Erdoğan ve TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi.
Ünivesite’nin Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezimizde yoğun bir katılımla gerçekleşen programa, Niğde Valisi Dr. Yılmaz Şimşek, Niğde Milletvekili Selim Gültekin, Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, Niğde protokol üyeleri, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunması ile başlayan ve açılış konuşmaları, şiir ve ilahi dinletisi gibi birçok etkinliğin yer aldığı program TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Necmettin Bilal Erdoğan ve TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu’nun konuk olduğu söyleşi ile devam etti.
TÜGVA Genel Başkanı Enes Eminoğlu, “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” diyerek başladığı konuşmasını TÜGVA olarak hizmet şuuruyla çalışmalara devam ettiklerini söyledi ve bu mirasın kendilerine Selçuklu ve Osmanlı’dan kaldığını ifade etti.
TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Necmettin Bilal Erdoğan ise buradaki açıklamalarına “Türkiye’nin gelecekle ilgili umutlu olması için çok sebep var” diyerek başladı ve ülkemizin son yıllarda uluslararası platformda oldukça etkili bir konuma geldiğini, bugün de Rusya-Ukrayna krizinde arabulucu konumundaki ülke olduğunu söyledi.
TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, “Salgın ve savaş döneminin getirdiği zorlukları bütün dünya ile birlikte biz de yaşıyoruz ancak 21’inci yüzyıla damgasını vuracak ülke olarak ön plana çıkıyoruz. Ufkunuzu daha geniş tutun, hedeflerinizi yüksek tutun. Yurt dışına çıkmayı düşünen arkadaşlarımız, tabi ki de bunu yapabilirlerse çok iyi olacaktır ancak ülkemize dönmeyi de hep aklımızda tutalım çünkü emin olun; dünyanın en güzel şehri İstanbul, en güzel ülkesi de Türkiye’dir” diye konuştu.
TÜGVA Üyelerinin sorduğu bir soru üzerine Bilal Erdoğan; "Yurt dışına gitmek istemekte bir sorun yok. Benim de 15 yılım yurt dışında geçti. Amerika ve İtalya'da yaşadım. Ben Amerika'da çalıştığım dönemde, orada Türkler arasında bir laf vardı, 'Burada 10 yıl kalan geri dönmez' derlerdi. Ama herkes 10 yıl kalamıyor. Bir şekilde tutunamayanlar vardır, geçinemeyenler vardır. Birçok zorluklar vardır. Amerika'da, Avrupa'da olduğu gibi sosyal devlet anlayışı olmadığı için ekmek aslanın ağzında. ‘Altta kalanın canı çıksın’ sistemi var. Daha sonra ben, 10 yılı tamamladım ve geri döndüm. Hiçbir zaman Amerika’da kalıcı olmayı istemedim. Ama Amerika'da üniversitede master yaptığım zaman, Dünya Bankası'nda çalışırken oralardan ne kazanabilirim, görgü olarak bilgi, hep bunları anlamaya çalıştım ve Türkiye'ye sonunda da dönmek ve öğrendiğim bilgiyi kendi milletim ve ülkemle paylaşabilmek… Onun için döndükten sonra sivil toplum kuruluşlarında görev aldım."
"AMERİKA’DA 3 BİN DOLAR KAZANAN, TÜRKİYE’DE 5 BİN LİRA KAZANANDAN DAHA RAHAT YAŞAMIYOR"
"Sizlerin de yurt dışına bilgi için, görgü için, Türkiye'de bulamayacağınız tecrübeler ve örnekleri yaşamak için gitmenizde bir beis yok. Ama göreceksiniz ki yurt dışında yaşamak, şu an burada gördüğünüz gibi değil. Neymiş efendim, orada dilenci bile daha fazla kazanıyormuş, daha rahat yaşıyormuş da… Böyle değil. Dünyada yaşamak, nereye giderseniz gidin kolay değil, kendine göre zorlukları var. Mesela burada yıllık kazancı diyelim ki 5 bin dolar, 10 bin dolar olan bir insan, sanıyor ki Amerika’da 30 bin dolar kazanan insan daha rahat bir hayat yaşıyor. Hayır, böyle değil. Amerika'da 30 bin dolar kazanan insan, yıllık söylüyorum, aylık diyelim ki 3 bin dolar kazanan bir insan, Türkiye'de 5 bin lira kazanan insandan daha mı rahat yaşıyor? Hayır, değil."
Program, günün anısına çekilen özçekim fotoğrafı ile sona erdi.
