Ulukışla Tepeköy’deki siyanürlü atık sızması ve yeni atık depolama tesisi tartışması devam ediyor. Bundan önceki haberimizde bu konudaki “Suskunluğa” vurgu yapmıştık.

Bu haberimiz üzerine Gümüştaş Madencilik Ticaret Aş. Halkla İlişkiler ve Güvenlik Yöneticisi Osman Menteş sitemiz yöneticisi Selim Gökel Niğde’de görüştü.

Osman Menteş, Firmalarının Tepeköy’deki faaliyetleri ve yaşanan tartışmalı süreç hakkında Selim Gökel’i bilgilendirdi. Bu görüşmenin detaylarını ve edindiğimiz izlenimi görmek için lütfen Selim Gökel’in köşe yazısına tıklayın (burada)

Mahkemelik olan tartışmalı atık konusunun tarafları görüntülü ve yazılı açıklamalarda bulunuyor sitemizin altında da bunları görmek mümkün…

Gümüştaş Madencilik Aş. nedir? Ne yapıyorlar, nasıl madencilik yapıyorlar? İddialara ne cevap veriyorlar… Gerçekten çevre ve sağlığa zarar veriyorlar mı? Yeni yapılacak tesiste siyanür kullanacaklar mı? Siyanürlü sızıntı iddiaları gerçek mi? Laboratuvar sonuçları ne diyor? ÇED Raporu olumlu mu? İl Genel Meclisi son İmar Planı uygulaması ne anlama geliyor?

Gümüştaş Madencilik Aş. bu sorulara açıklık getiriyor.

YERLİ VE MİLLİ BİR ŞİRKETTİR

Gümüştaş Madencilik ve Ticaret A.Ş. yüzde yüz yerli sermaye ile 2005 yılında kurulan ve madencilik alanında faaliyet gösteren yerli ve milli bir şirkettir. Şirketimiz Niğde ili Ulukışla ilçesi Bolkar Dağlarındaki yeraltı zenginliklerimizi çıkararak ve Ulukışla İlçesi Tepeköy Tesisinde işleyerek ekonomimize kazandırmak üzere 2010 yılında faaliyete geçmiştir ve faaliyetine de aralıksız devam etmektedir. Yeraltı madencilik yöntemi ile cevher çıkarılmakta ve cevher zenginleştirme aşamasında da liç yöntemiyle altın ve gümüş üretmektedir. Bu bölgedeki Maden ve Tesislerimizde doğrudan 600 civarında kişi istihdam edilmekte ve dolaylı olarak da 16 farklı sektöre katma değer sağlanmaktadır.

BÖLGE İNSANI BAŞTA OLMAK ÜZERE 600 KİŞİ ÇALIŞIYOR

Şirketimizin bir diğer madeni Gümüşhane ilindedir ve Gümüşhane Organize Sanayinde bir flotasyon tesisi bulunmaktadır. Bu bölgedeki madencilik faaliyetlerimiz de 10 yılı aşkındır devam etmekte olup, yaklaşık 600 kişiye istihdam sağlamaktadır.

ATIK DEPOLAMA TESİSLERİ İNŞAATINDA DÜNYA STANDARTI KULLANILIYOR

Her iki bölgedeki madenlerimizde yürütülen tüm çalışmalarda çevre dostu en son teknolojik yöntemleri kullanan, başta insan sağlığı odaklı olmak üzere, iş sağlığı ve güvenliğine, doğaya ve çevreye önem veren ve aynı zamanda yerel halk ve ülkemize katma değer katan sürdürülebilir bir madencilik anlayışıyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Aynı şekilde tüm Atık Depo Tesislerimizde (ADT) dünyaca kabul edilen milli ve uluslararası standartlar uygulanmakta ve buna uygun malzemeler ve işçilikler kullanılmaktadır.

19 AYRI RESMİ KURUMUN İZNİ VE ÇED RAPORU İLE YAPILIYOR

Bolkar Dağı Bölgesinde bulunan sahalarımızdan bu zamana kadar oksitli cevher zonundan altın ve gümüş üretimi yapılmıştır. Ancak maden ocağımızın oksitli cevher zonundan sülfürlü cevher zona geçişine bağlı olarak sülfürlü cevherin (kurşun ve çinko) işlenebilmesi için yeni bir tesise ihtiyaç duyulmuş ve bu amaçla da toplamda ilgili 19 resmi kurumdan olmak üzere tüm izinler alınmış, Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) dahil olmak üzere bütün yasal prosedürler tamamlanmış, Atık Depolama Tesisi (ADT) projemiz onaylanmış ve makina/ekipman siparişleri verilmeye başlanmıştır.

YENİ TESİSTE SİYANÜR KULLANILMAYACAK ÇÜNKÜ BURADAN ALTIN VE GÜMÜŞ ÇIKARTILMAYACAK

Yeni tesisimiz flotasyon yönteminin kullanıldığı kurşun–çinko-bakır-pirit (Pb-Zn-Cu-FeS2) zenginleştirme tesisi olup bu tür sülfür içerikli madenleri işlemek için hiçbir aşamada siyanür kullanımı söz konusu değildir ve bunun taahhütü de ÇED raporunda verilmiştir. Ek 1’de verilen ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 04.03.2020 tarih ve 5833 sayılı ÇED olumlu kararı aldığımız ÇED raporunun 60. sayfasında “İş bu proje kapsamında gerçekleştirilecek flotasyon yöntemi ile zenginleştirme işlemlerinde siyanür kullanımı söz konusu olmayacaktır” ibaresi açıkça belirtilmektedir. Yeni tesis ile birlikte bölgedeki istihdamımız ilk aşamada ikiye katlanacak ve artarak da devam edecektir. Buna ek olarak sülfürlü cevherin tesiste işlenmesiyle elde edeceğimiz ürünümüzün tamamı ihraç edilecek olup, yaptığımız ön hesaplamalara göre, tam kapasiteye geçmemiz durumunda, yıllık 50 milyon Amerikan doları civarında bir ihracat işlemi gerçekleştirilecektir.

YÖRE HALKIYLA DAYANIŞMA İÇİNDEYİZ…

Hem Gümüşhane, hem de Niğde ilindeki kamuoyu ve kamu yöneticileri işletmeciliğimizi ve yöre halkı ile dayanışmamızı gayet iyi bilmekte ve yakinen de takip etmektedirler. Faaliyete başladığımız ilk günden itibaren tüm faaliyetlerimizde en çok önem verdiğimiz konular İnsan ve Çevre Sağlığı, İş güvenliği ve Halkla İlişkilerdir. Bu konularda hiç taviz vermeden çalışmak birinci önceliğimizdir ve bunu tüm yöneticilerimiz, çalışanlarımız, yerel yönetimler ve tüm paydaşlarımız da bilmektedir. Şirketimiz faaliyete başladığı günden itibaren tüm kanuni gerekliliklerini eksiksiz yerine getirerek ve tüm paydaşlarımızın maksimum memnuniyetlerini sağlayarak faaliyetlerini sürdürmüş ve bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir. Ayrıca, şirketimizin prensipleri gereği tüm paydaşlarımızın fikirlerine saygı duyulmaktadır ve iddia sahibi kişilerin görüş, eleştiri ve önerilerini bizimle paylaşması durumunda, bu fikirler kendimizi daha da geliştirmek için bir fırsat olarak görülmektedir.

SİYANÜR KULLANILMAYACAĞI BİLİNMESİNE RAĞMEN YANLIŞ BİLGİ VERİLİYOR.

Hal böyle iken, Niğde ilindeki tesislerimizin yanında bulunan Tepeköy’de 2 yıl önce köy muhtarının değişimini müteakiben, şimdiye kadar kusursuz şekilde yürütülen ve tüm paydaşlarımızca da kabul gören faaliyetlerimiz, belirli taleplerin karşılanmayacağının söylenmesi üzerine yeni bir tesis kurma çalışmalarımız esnasında şikâyet ve karalama kampanyasına maruz kalmaya başlamıştır ve bu durum artarak devam etmektedir. Siyanürle çalışılmasına karşı olduklarını iddia ederek şikâyette bulunan bu kişiler, yeni kuracağımız tesiste siyanür kullanılmayacağının bilinmesine rağmen, sürekli aynı yanlış bilgileri kullanmakta ve aynı şantaj yöntemleri ile hem kamuoyunu hem de idari makamları yanıltmaya çalışmaktadırlar.

ÇED RAPORUNUN İPTALİ İSTEMİ RED EDİLDİ

Tepeköy Köyü tarafından Aksaray İdare Mahkemesinin 2020/357 esas sayılı dosyasında ÇED olumlu raporunun iptali için açılan dava kapsamında mahkemece 09.10.2020 tarihinde yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişi raporunda ÇED olumlu raporunun mevzuata uygun olduğu ve iptalinin gerekmediği bilirkişilerce tespit edilmiştir.

SIZINTI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR, BİLİMSEL DAYANAĞI DA YOKTUR

Gümüştaş Madencilik ve Ticaret A.Ş.’nin Tepeköy Cevher Zenginleştirme Tesisindeki ADT havuzunda bir sızıntı olabileceği iddialarına istinaden resmi makamlarca yürütülen çalışma sonucunda, ADT havuzundan herhangi bir sızıntının olmadığı hem 18.02.2020 tarihli T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Referans Laboratuvarının analiz raporunda, hem de Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) öğretim üyeleri tarafından yapılan hidrojeoloji çalışmalarında tespit edilmiştir. O dönemde, bilinçli olarak saptırılan ADT alanındaki uzak bir noktada gözlemlenen su birikintisinin ise yeraltı sularından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Ek 2’de verilen raporlar da bunu göstermektedir. Ekli raporlar incelendiğinde görülecektir ki, ADT havuzundan sızıntı olduğu iddiası tamamen gerçek dışıdır ve ve bu yönde hiç bir tespit olmadığı gibi an itibarıyla da ADT havuzundan bir sızıntının varlığından bahis etmek kesinlikle ve kesinlikle mümkün değildir ve bilimsel hiçbir dayanağı bulunmamaktadır.

ÇEVRE KİRLİLİĞİ OLMADIĞI MAHKEMECE TESPİT EDİLDİ

Ayrıca, yine Tepeköy muhtarlığı tarafından yapılan şikâyet üzerine başlatılan Ulukışla Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/1131 soruşturma sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde bir çevre kirliliğinin tespit edilmediği belirtilmiştir. Aynı incelemede numune alımlarının hatalı olduğu, toprak ve sudaki siyanür ölçümlerinin akredite olmayan ve

ulusal ve uluslararası alanda geçerliliği olmayan laboratuvarlarda hatalı yapıldığı, toprak ve su ile ilgili alınan numuneler ve bu numuneler kullanılarak yapılan bu laboratuvar incelemelerinin de bir hüküm ifade etmediği belirtilmiştir. Başka bir anlatımla şirketimizi karalamak için yaptırılan bilimsel gerçeklikten uzak tüm bu incelemeler ve analizler Ulukışla Cumhuriyet Savcılığının yaptırdığı bilirkişi incelemesi ile çöp haline gelmiştir. Teknik ya da hukuki bir değeri yoktur. ADT havuzunun patladığı, çevreye siyanürün dağıldığı, köylünün arazisine zarar verdiği iddiası ise hiçbir bilimsel gerçeklikle bağdaşmayan ve karalama amacı taşıyan bir ithamdır. Yukarıda da belirtildiği gibi sızıntı olmasını engelleyecek her türlü tedbir son teknoloji ürünü ekipmanlarla ve sektörün milli ve uluslararası normlarına uygun olarak alınmakta ve sürekli kontrol edilmektedir. Ayrıca, tesis alanımıza binlerce ağaç dikilerek, çevre için olumlu katkılar sağlandığı ve bölgede elma üreticiliğinin teşvik edildiği de unutulmamalıdır. 

NUMUNELER BAĞIMSIZ AKREDİTE KURULUŞLAR TARAFINDAN ALINIP LABORATUVARLARA GÖNDERİLİYOR

13.01.2020 Tarihinde Niğde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından ADT membasında yer alan TMW-8S ve TMW-7D kuyularından, ADT mansabında yer alan TMW- 6S ve TMW-3D kuyularından, ADT havuzlarından, 141 ada 1 nolu parselden (Hakkı Şen arazisinden) ve tesis içerisinden alınan numunelerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevre Referans Laboratuvarında kaynak analizi/kimlik tespiti analizi yaptırılmıştır. Ayrıca bu kuyulardan akredite çevre analiz laboratuvarlarınca periyodik olarak 3 aylık dönemlerde numuneler alınmakta, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün belirlemiş olduğu parametrelerin analizleri yapılmakta ve Atık Barajı İzleme Raporunun ekinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’ne sunulmaktadır. Numuneler bağımsız akredite kuruluşlar tarafından alınıp laboratuvara gönderilmektedir ve kuruluşumuzun numune alma ve laboratuvar aşamalarına hiçbir müdahalesi bulunmamaktadır.

18.02.2020 Tarihli T.C ÇEVRE BAKANLIĞI Çevre Referans Laboratuvarı Kimya Laboratuvarı Analiz Raporuna göre;

Atık Tanımlama Sisteminden elde edilen veriler neticesinde gözlem kuyuları ve atık havuzlarından alınan numuneler ile arazideki birikinti suyundan alınan numunelerin benzer özellikte ve uyumlu olmadığı tespit edilmiştir. Bu da sızıntı olmadığını gösteren bilimsel bir delildir. Yürütülen bu çalışmalar Ek 3’te verilmektedir.

İMAR DEĞİŞİKLİKLİĞİ İL GENEL MECLİSİ TÜM PARTİLERİN ÜYELERİNİN OY BİRLİLİĞİ İLE KABUL EDİLDİ

Son olarak yeni kuracağımız tesis alanı için yapılan İmar Plan değişikliği tüm partilerin temsil edildiği Niğde İl Genel Meclisi’nde oybirliği ile kabul edilmiştir. Yapılan yatırıma genelde tüm Niğde Halkı, özelde ise Ulukışla Halkı taraftardır. Ülkemizin ve bölgedeki paydaşlarımızın refahına katkı sunacak yatırımlarımızda kamu yöneticileri ve Niğde İli için çalışan İl Genel Meclisi üyelerinin ittifakla yanımızda olması yaptığımız işin doğruluğunu göstermektedir.

BÖLGENİN 16 SEKTÖRÜNE VE ÜLKEMİZE ÖNEMLİ KATMA DEĞER KATAN BİR FİRMAYIZ

Şirketimiz, kurulum aşamasında izin veren ve sonrasında da denetimlerini devam ettiren tüm resmi kurumlarla birlikte gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, gerekse Sağlık Bakanlığı’nın bütün kurallarına uymaktadır. İnsan odaklı ve çevre duyarlılığı son derece yüksek bir sanayi kuruluşu olarak çevre dostu bir üretim yöntemi ile çalışan, ülkemize ciddi  manada katma değer ve bölge halkına istihdam sağlayan güzide sanayi tesisimizin, kötü niyetli kişilerin gerçekliği ve bilimsel niteliği olmayan bilgileri ile yıpratılması doğru değildir.

Kuruluşumuzdan bugüne kadarki tüm madencilik faaliyetlerimizi milletimizin ve ülkemizin faydası doğrultusunda güvenli, insan odaklı, çevre dostu ve katma değeri yüksek sürdürülebilir bir madencilik anlayışıyla devam ettirdik, bundan sonra da bu çizgide devam ettireceğiz.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

GÜMÜŞTAŞ MADENCİLİK VE TİCARET A.Ş

LABORATUVAR SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN

TEPEKÖY ZENGİNLEŞTİRME TESİSİNE AİT JEOLOJİK-HİDROJEOLOJİK RAPOR.PDF

ÇED OLUMLU KARARI.PDF

Editör: TE Bilişim