Niğde Bakkallar ve bayiler Odası Başkanı Şinasi Göktepe ; “Mahalle bakkallarımıza sahip çıkmadığımız sürece de yok olmaya devam edecekler ve daha önce kara kaplı defterlere halkın parasının olmadığı yada memurların yaz tahtaya al ay sonunda diyerek yazdırdıkları o kara kara kaplı veresiye defterleri günümüzde neredeyse müzelerde görecek hale geldik. Eskiden halkın alım gücü yokken çocuklarını bakkala ekmek almaya yada makarna salça lamaya gönderdiğimiz çocuklarımıza birde tembih ederdik bakkal amcana söyle de deftere yazsın ay başında veririz diye bakkala gönderdiğimiz çocuklarımızda artık bakkalın ne olduğunu bilmiyor. Şimdi bakkallar hiper marketler ve AVM’ler karşısında yok olmaya erimeye başladı. Mahalle bakkallarımıza sahip çıkmadığımız zaman yok olduğunda torunlarımızı çocuklarımızı göndereceğimiz bir bakkalımız kalmayacak. Bizlerin aklında kalan küçüklüğümüzde tonton saçları dökülmüş gözünde gölüğü olan ve bakkal amca diye seslendiğimiz de masanın arkasında o gözlüklerinin arkasında buyur evladım ne istedin diyen o tonton bakkal amcalarımız kalmadı ve kalmayacak. Bizler hafta sonları dahi olsa en azından büyük marketler yerine en basitinden makarna sigara ekmek gibi ihtiyaçlarımızın bir kısmını mahalle bakkallarımızdan yapa biliriz.<br /> <br /> En azından evimizin bazı ihtiyaçlarımızı mahallemizin o köşe başlarında acaba bir müşterimiz olur mu bu gün siftah edebilir miyiz diye bekleyen o güler yüzlü ve içimizden olan bakkal amcalarımızdan alış veriş yaparak bir nebze olsun onlarında yüzünü güldürebiliriz” dedi.<br /> <br /> Göktepe; “Bakkallar sadece bir şeyler satan insanlar değildir bizim kültürümüzde her zaman nakit sahibi olduğundan mahallelinin dara düştüğünde borç istediği yerdir bakkal gün gelir kızını evlendirenlerin derdini dinler, gün gelir babası hasta olan kızı kimileri çocuğun karnesindeki kırıklardan bahseder, kimileri işte terfi edişini bakkal ile paylaşır. Her gün işe ya da okula giderken görülen odur çünkü her sabah selam verip, selam alınan odur. Hangi alışveriş merkezinin, marketler zincirinin sahibi gelip düğününüzde sevincinize ortak oldu? hangi hipermarketin sahibi cenazenizde üzüntünüzü paylaştı? ya da hangisini bir kez olsun gördünüz? hangisi hastanız olduğunda “geçmiş olsun” dedi. Hangisi tebrik etti yeni işinizi yahut kazandığınız yeni okulu? hangisi ile bayramlaştınız bugüne kadar? hiç olmazsa bir “günaydın” dediler mi size? “babam akşama gelince parasını verecek” dediğinde çocuğunuzun kucağına iki ekmek verirler mi sizce? cevaplar olumsuz değil mi? onlar da sizden kazandıkları paralarla yaptıkları düğünlere davet etmiyorlar zaten sizi sizin sayenizde aldıkları arabaları, evleri için bir güler yüz bile göremiyorsunuz onlardan” şeklinde konuştu.<br />