Siyaset

HDP VE HDK Niğde İl Örgütü Basın Açıklması

Abone Ol

Soğuk bir Niğde akşamında yapılan açıkhava basın toplantısında İl Başkanı Göksel Rıza Özkan şu görüşlere yer verdi ; İnsan Hakları Evrensel Bildirge’sinin kabul edilişinin 65. yıl dönümünü DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE en temel haklardan olan yaşama hakkının hala görmezden gelindiği bir süreçte kutluyoruz. Evet, Devletler tarafından uygulanan politikaların insan hakları değerlerinde yarattığı aşınmaya karşı insanlığın onur mücadelesi devam ediyor. 26 Haziran 1945 tarihli Birleşmiş Milletler Anlaşmasının başlıca amacının uluslararası barış ve güvenliği korumak ve barışın devamı için tedbirler almak, halkların hak eşitliği ve kendi geleceklerini kendilerinin belirlemesi ilkesine saygı üzerine kurulmuş uluslararasında dostça ilişkiler geliştirmek olduğu belirtilmiştir.

10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin başlangıç bölümünde insanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan onurun ve bunların eşit ve devredilmez haklarının tanınmasının, dünyada özgürlüğün, adaletin ve barışın temeli olduğuna, insanın zulüm ve baskıya karşı son çare olarak hakları korunmuyor ise direnme hakkına başvurmak zorunda kalabileceğini belirtmiştir. Kısacası zulme ve adaletsizliğe direnmek en temel haklardan bir olarak belirtile gelmiştir. Dünyada ve ülkemizde tüm baskılara karşın sokaklara çıkan, örgütlenen, yaşam alanlarını korumaya çalışan insanlar direnmeye, başka bir yaşam mümkün demeye çalışırken, otoriter rejimlerde olduğu gibi polis şiddetiyle ülkemiz yöneticileri direnci kontrol etmeye ve bastırmaya çalışıyorlar.

Tam da dünya ölçeğinde 1948 10 Aralığından bu güne her aralık ayında dünyanın tüm ülkelerinde farklı etkinliklerle insanın insan olmaktan gelen en temel haklarına dikkatler çekilirken ülkemiz egemenleri tabirimiz için tüm görme engelli kardeşlerimizden özür dileyerek belirtmek isteriz ki “körün gözüne çöp sokarcasına” tam da insan hakları haftasına denk gelecek şekilde yüzlerce hak gaspı yaşatmıştır. İşte birkaç örnek: 33 yıl önce bu gün yani 13 Aralık 1980 de yaşı mahkemece büyütülerek çocuk yaşta bir genç olan Erdal Eren “ben devletim istersem yaşını büyütür asarım” denilecek kadar zavalılaşarak ve tüm insanlık değerlerini ayaklar altına alarak ceberutluğunu dünya âleme gösteriyordu. Ve fakat bu ne ilk ne son Aralık ayı kıyımıydı. 19 Aralık ceza evi operasyonları adı altında yapılan katliamlardan tutunda 28 Aralık Robroski katliamına daha geçtiğimiz 6 Aralık günü Gever de öldürülen iki yurttaşımıza varana dek insan hakları haftasında en temel haklardan biri olan yaşam hakkının bile düzenin egemenleri tarafından biz onuruna sahip çıkan insanlara çok görüldüğünü resmediyor.

2013 Yılı boyunca dünyanın pek çok yerinde Mısır dâhil yine askeri darbeler, iç çatışmalar, savaşlar ve işgaller nedeniyle başta yaşam hakkı ve işkence olmak üzere çok ağır insan hakları ihlalleri yaşanmıştır. Bu hak ihlallerinin yoğunluğu ve yaygınlığı bakımında bölgemiz Ortadoğu, bilhassa da komşumuz Suriye öne çıkmaktadır. Elbette, ülkemizin insan hakları ve demokrasi genel sorununun en önemli halkası olan Kürt Meselesinin barışçı yollardan çözümüne yönelik çabaların artması ve buna bağlı olarak savaş/çatışma nedeniyle kimsenin ölmemesi yıllardır özlemi çekilen çok önemli bir gelişmedir. Halkların bir arada eşitlik ve demokrasi temelinde bir arada yaşaması için mücadele eden HDK ve HDP üyeleri olarak durumdan mutluluk duymakta ve kalıcılaşması için yoğun bir çaba harcamaktayız. Bununla birlikte Taksim Gezi Parkı Protestoları süreci başta olmak üzere tüm toplumun maruz kaldığı polis şiddeti sonucu 2013 yılında ülkemizde başta işkence olmak üzere toplanma ve gösteri hakları ihlallerinde adeta bir patlama yaşanmıştır. Emniyet yetkililerinin açıklamalarına göre Türkiye’nin 80 ilinde 112 gün boyunca yaklaşık 3 milyon 600 bin kişinin sokağa çıkmasıyla gerçekleşen, belki de Cumhuriyet tarihinin en büyük toplumsal hareketliliklerinden biri olan Gezi Parkı Protestoları sürecinde polisin aşırı/ölçüsüz/orantısız şiddeti sonucu başta yaşam hakkı ve işkence yasağı ihlali olmak üzere çok ağır insan hakları ihlalleri yaşandığının tanıklarıyız.