Atatürk'ün Niğde'ye Gelişi Kutlandı

Son yazılarımızda, Freud konuştu… Hitler konuştu… Bugün de büyük İslam Düşünürü İmamı Gazali Hazretleri konuşuyor.. *** Eeyyy tepelerdeki kibir abidesi muhterem! Sana ne denirse densin, ne söylenirse söylensin; ne sözler ne de öğütler kâr ediyor… Binmişsin bir alamete gidiyorsun kıyamete… İslam’ın dindarlığın yüz akı büyük düşünür İmamı Gazi Hazretleri bak bakalım ne söylemiş sana ve senin gibilere belki duyarsın!... Hele bi oku!... *** Dilini şu yedi günahtan koru. Yalan Sözünde durmamak Dedikodu İnsanlarla söz dalaşı Kendini temize çıkarma Lanet etmek İnsanlarla dalga geçmek İşte bu saydıklarımız dilin afetleridir. Bu konuda sana yardımcı olacak şey, yalnız kalmak ve geremedikçe konuşmamaktır. Hz. Ebubekir gereksiz konuşmalardan kaçınmak için ağzına taş koyardı ve dilini göstererek ‘bütün makamları elde etmemi sağlayan şey budur.’ derdi. Şu halde sen de bunlardan sakın. Çünkü bunlar, dünya ve ahrette seni helâka düşürecek sebeplerin başında gelir. *** Gazali’nin yukarıda ki ve diğer çok sayıda öğütlerini; bugün siyasetin ve ülke yönetiminin önde gelen kimi şahsiyetlerine; sabah akşam ve her gün anlatmak ve hatırlatmak gerekiyor… Başta “yalan” olmak üzere “sözünde durmamak” ve “kendini temize çıkarma” yönünde ki öğütlerini belki her gün üç beş kez hatırlatmak gerekebilir... Tabi etkisi olursa(!) “Siz kendinizi temize çıkarmayın. O kimin takvalı olduğunu pekiyi bilir.”(Necm 32) *** İmamı Gazali hazretleri sanki bugünleri görmüş 20 asır önceden, bizim bu ellere doğru seslenmiş. Böyle Müslümanlık, dindarlık, dürüstlük olmaz, yaptığın ettiğin ahlak ve kanun dışı haltlarını örtmeye ve kendini temiz çıkarmaya çalışma… demiş. Sözünde dur zinhaaar yalan söyleme ve sözünde durmamazlık etme diye de uyarmış. Kime mi demiş? Onu da siz söyleyin! *** Sevgili okurlar… Ülkemizin durumu malum… Ne hukuk ne adalet ve nede huzur kaldı. Herkes yarınından endişeli… Çocuklarının geleceği konusunda çok karamsar… Dindar ve İslamcı geçinenlerin ne haltlar ettiğini ibret ve şaşkınlıkla izliyoruz… Her türlü kılığın içerisine giriyorlar ama Cuma camilerinin önünde imanlı ve takvalı görünüyorlar… İşleri güçleri din istismarı ve mütedeyyin insanların oyunu kapma taktik ve hesabındalar… *** Bu arada eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Huber köşkünü aradan altı ay geçtiği halde hâlâ boşaltmamış olması neyle açıklanabilir? Gazeteci yazar Mustafa mutlu, Aydınlık’ta ki köşesinde yaklaşık 100 gündür her gün bu zata, Köşk’ü boşalt diye çağrı yapmasına karşın beyefendi tınmıyor ve meslektaşımıza yanıt dahi vermiyor… Acaba diyoruz Abdullah Gül’ün kıldığı Cuma namazları kabul oluyor mu sizce? Merak ettiğimiz bir hususta; muhalefet partileri bu konuda akıl almaz biçimde sessiz ve duyarsızlar. Nedendir bu sessizlik ve kayıtsızlık anlamak olanaklı değil!..

Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan; "5 Şubat Ulu önder Atatürk'ün Niğde'ye gelişinin yıl dönümü olarak kutlanıyor. 5 Şubat 1934'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk ilimize resmi ziyarette bulunmuş, o gün de yine tüm Niğdeliler Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Cumhuriyetimizin kurucusunu coşku ile karşılamış ve sevgi gösterilerinde bulunmuş. 1981'den bu güne kadar dönemin Valisi Bedri Nazlıoğlu döneminden bu güne kadar 5 Şubat günleri her yıl ara verilmeden Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Niğde'ye gelişinin yıl dönümü olarak kutlanıyor.

Niğde insanı hep devletinin yanında olmuş, Cumhuriyetin kuruluşunda büyük emek vermiş, Pozantı gibi, Ulukışla gibi bölgelerde yüzlerce şehit vermiş ve başta Kurtuluş Savaşları olmak üzere Yemen'den Sarıkamış'a kadar bir çok şehit vermiş ildir Niğde. Dolayısı ile bu ülke kolay kazanılmamış ve bu Cumhuriyet kolay elde edilmemiştir. İşte bu noktada Cumhuriyetin nasıl kazanıldığını, nasıl kurulduğunu başta gençlerimize öğretmek, anlatmak ve gençlerimize tarihimizi iyi aktarmak gerekir. Çünkü bu günün gençleri yarının yöneticileri, idarecileri, siyasetçileri, esnafı, tüccarı olacak. Gençlerimizde bu ülkeye canı gönülden sahip çıkmalı ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün buyurduğu gibi ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için gayret ve çaba içerisinde olmalılar" şeklinde konuştu.

Belediye Başkanı Faruk Akdoğan; "Niğde Belediyesi olarak göreve geldiğimiz günden bu güne kadar şehrimizi geliştirmenin, güzelleştirmenin gayreti içerisinde olduk. Bu günden sonra da bu çabamız gayretimiz son hızıyla devam edecek. Bu uğurda bize destek veren başta Sayın Valimiz ve ilimizin değerli yöneticilerine, siyasilerine ve milletvekillerine teşekkür ediyorum.

Yapılan hizmetlerin hiç bir tanesi sadece tek başımıza yapabileceğimiz hizmetler değil. Bu bir ekip çalışması. Ekip ruhu içerisinde hep beraber Niğdeliler olarak çalışıyor, şehrimizi geliştirmenin, güzelleştirmenin ve ileri götürmenin yani Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün buyurduğu üzere muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkartmanın gayreti içerisindeyiz. Biz kendi ilimizi geliştirerek diğer illerde kendini geliştirerek top yekun Türkiye'nin gelişmesi, ülkenin gelişmesi anlamına gelir. Biz de bu uğurda çalışıyor gayret ediyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan; "Bu ülkenin her karışı, her çakılı, her toprak tanesi, şehit kanıyla yoğrulmuş bir ülke. Bu topraklar Türkler Anadolu'ya yerleştiği zamandan bu güne kadar şehit kanı, dökülmeden muhafaza edilememiştir. Çünkü dünya üzerinde önemli bir coğrafyada bulunuyoruz. Bu nedenle tüm dünya devletlerinin, kendini süper güç yerine koyan devletlerin gözü Türkiye'nin üzerinde. Bu noktada Türk Milleti olarak dikkatli olmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Belediye Başkanı Faruk Akdoğan; "Nice 5 Şubatları ülke olarak, millet olarak ve Niğde olarak bir arada yaşamayı görmeyi Cenab-ı Hakk bize nasip etsin. Başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken gazilerimize de şükran ve minnetle anıyorum" dedi.

Atatürk’ün Niğde’ye gelişlerinin 81. yıldönümü, şiirlerin okunmasının ardından yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından kültür merkezinde düzenlenen Basında Niğde konulu serginin açılışı yapıldı. Daha sonra protokol üyeleri şeref defteri imzalandı.