FABRİKALAR VATAN KALESİDİR
Ziyaret sırasında Şeker-İş Bor Şube Başkanı Celal Tuğrul ; Vatan Partisi daha önceki dönemde de özelleştirme sürecinde bizlerle birlikte mücadele etmişti. O dönem bu özelleştirme sürecini atlatmıştık. O zaman ki sloganımız ‘fabrikalar vatan kalesidir. Vatan kaleleri satılmaz’ demiştik. Bugünkü süreçte yine geldiler, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin, Niğde İl Başkanı Emin Akyüz, Bor İlçe Başkanı Vedat Ünsal ve parti üyelerine hoş geldiniz diyor ve teşekkür ediyoruz.
Bu vatan meselesidir. Halkımız, partilerimiz ve biz fabrikalarımıza sahip çıkıyoruz. Bu mücadele sürdükçe fabrikalarımızı emperyalistlerden kurtaracağız. Bu özelleştirme yanlıştır ve bu yanlıştan dönülmelidir. Ülkemizde resmi olarak üretilenlerin dışında kaçak olarak giren insan sağlığına zararlı nişasta bazlı şekerin(NBŞ), kimyevi tatlandırıcıların kota fazlası, şeker sanayinde üretilen şekerin elimizde kalmasına ve zarar etmemize yol açmaktadır.
CARGİLL’İN RAPORU İLE ÖZELLEŞTİRİLMESİNİ HAZMEMEDİYORUZ.
Bakanlar kuruluna sunulan Cargill raporundan sonra şeker fabrikalarının satışının hızlandırılması ve Cargill firmasının Amerika’daki en zengin dört Yahudi ailesinden birinin şirketi olması aklımızı karıştırmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde Cargill’in raporuyla özelleştirilme olmasını hazmedemiyoruz.
Bu bir milli davadır. Bugün, sadece şeker işçisinin adına değil ülkemizde yaşayan bu nesilin ve gelecek nesilin adına bu davaya sahip çıkıyoruz.
Bu fabrika özelleştiği takdirde kesinlikle kapanacaktır. Kesinlikle çalışmaz. Çünkü bu fabrikanın pancar kota değeri 280-315 trilyon civarında ediyor. Burayı alan özel sektör buranın kotasını transfer eder, kapatır hatta fabrikadan bir çivi bile almadan gitse dahi verdiği paradan fazlasını alır. Bu fabrikanın hammaddesi 3/2 oranında Aksaray’dan gelmektedir. Aksaray’dan alınan pancar nedeniyle 12 trilyon nakliye ödüyoruz. Dolayısıyla fabrikayı alan şirket fabrikayı ya Aksaray’a götürecektir ya da kotasını alıp başka bir yere götürecek ve bizim fabrikamız kapanmayla karşı karşıya kalacaktır. Türkiye genelinde özelleştirileceği söylenen on dört fabrikanın çalışsa en fazla dördü çalışır diğer onu ise kapanma noktasındadır” dedi.
VATAN PARTİSİ GENEL BAŞKAN YARD. GÜLTEKİN; ÖZELLEŞECEK VE ÜRETİME DEVAM EDECEK SÖZLERİ TAMAMEN YALANDIR
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bedri Gültekin ise yaptığı açıklamada; Özelleştirmenin hedefi Türkiye’dir. Türkiye ekonomisidir. Özelleştirmenin sonucunun ne olacağı bellidir. Bunu bilmek için kâhin olmaya gerek yok. Şu ana kadar yapılan özelleştirmelerde ne oldu? Sümerbank, Et Balık Kurumları ve Tekel özelleştirildi. Özelleştirmelerin hepsi kapatılmayla sonuçlandı. Bu işletmelerin bugün hiç biri kalmadı.
Şeker fabrikaları özelleştirilecek ama üretime devam edecek açıklaması tamamen bir yalandır. Bundan daha büyük bir yalan yok. Piyasayı tatlandırıcılara açmak için şeker fabrikalarını kapatıyorlar. Uzun lafın kısası budur. Bu özelleştirmenin gerçek amacını ortaya koyuyor.
Bu özelleştirme Türkiye’nin tarımına ve sanayisine yönelik bir saldırıdır. Halk sağlığına yönelik bir saldırıdır. Bu tatlandırıcıların pankreas kanserine yol açtığı bilimsel bir gerçektir. Bütün Avrupa ülkelerinde tatlandırıcılar yasaktır. Türkiye’de çok geniş bir şekilde kota tanındı tatlandırıcılara. Şimdi piyasanın kalanını tatlandırıcılara açmak adına şeker fabrikaları özelleştirilmektedir.
Peki neden bu özelleştirmeyi yapmaya kalktılar. Seçim arifesindeyiz. Hangi akıl hangi iktidar yüzbinlerce üreticiyi ve binlerce işçiyi ilgilendiren ve tepkilerine yol açacak özelleştirmeye girişir. Şundan dolayı, ekonomik kriz öyle bir noktaya geldi ki ekonomi çarkını seçim gününe kadar çevirmek gibi bir sorunları var. Yani elde olanı satarak ve bir de tatlandırıcılardan alınan milyar dolarlık rüşvetle ekonomi çarkını seçim gününe kadar döndürmek. Seçimden sonra tufan. Bu yüzden özelleştirmeyle pancar üreticisi ve şeker işçisi kurban ediliyor.
Vatan Partisi’nin önerdiği ve kurulması için mücadele ettiği Milli Hükümet, özelleştirme kapsamında bulunan ve yürütülen bütün işlemleri derhal durduracaktır. Özellikle enerji, ulaştırma, haberleşme, savunma sanayisi gibi kilit sektörlerde özelleştirilen Kamu İktisadi Kuruluşları ve bunların iştirakleri yeniden kamulaştırılacak, verimli işletilecek ve Türkiye ekonomisinin hizmetine sokulacaktır” dedi.
Editör: TE Bilişim
