Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Güney İç Anadolu Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü tarafında Niğde’nin 2020 Yılı Hava Kalitesi Değerlendir Raporu yayınlandı.
Yayınlanan raporda Niğde’nin hava kirliliği konusunda Kükürt Dioksit(SO2), yönünden hava kirliliği sanayiden ve motorlu taşıtlardan kaynaklanan bir kirliliğin değil, ısınmadan ve meteorolojik faktörlerden kaynaklanan bir hava kirliliğin etkin olduğu raporlandı. Yapılan analizler ve rqaporları sonucunda Niğde’deki Kükürt Dioksit (SO2), kirliliği 2017 yılında 81, 2018 yılında 76,7 2019 yılında 49,91 2020 yılında 45,23 olarak kaydedildi.
Hazırlanan rapor sonucunda ise raporda şu ifadeler yer aldı; ‘‘ yapılan raporlama sonucunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, İllerde bulunan Üniversiteler ve Belediyeler ile görüşmeler sonucunda elde edilen sonuç ve değerlendirmelerdir. Niğde’de hava kirliliği mevsimsel ve topoğrafik özellik göstermektedir. Kış ayları, sonbaharın geç dönemleri ile ilkbaharın erken dönemlerinde SO2’den kaynaklı hissedilen ve tespit edilen kirlilik mevcuttur. Bu durum Niğde’de hava kirliliği kaynağının (SO2 kirliliği yönünden) sanayiden ve motorlu taşıtlardan kaynaklanan bir kirliliğin değil, ısınmadan ve meteorolojik faktörlerden kaynaklanan bir hava kirliliğin etkin olduğunu göstermektedir. Motorlu taşıtlardan kaynaklanan kirleticilerin hava kirliliği üzerine etkisi de mevcuttur. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik yoğunluğu havayı olumsuz etkilemektedir. Niğde ili genelinde faaliyet gösteren sanayi kolları çeşitlilik göstermektedir. Endüstriden kaynaklanan hava kirliliği esas olarak yanlış yer seçimi, uygun olmayan yakıt kullanımı ve atık gazların yeterli teknik önlemler alınmadan alıcı ortama verilmesi sonucu meydana gelmektedir. Şehrin çevresinde bulunan kalsit ocaklarının doğrudan yerleşim alanları üzerine bir etkisi olmamakla birlikte, bu tesislerin faaliyetleri sonucu oluşan toz şehrin hava kalitesi üzerine olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Taş Ocakları, Kırma Eleme Tesisleri, Briket haneler vb. toz oluşumu riski yüksek tesislerin yerleşim alanları dışına taşınması sağlanmalıdır. Şehrin yerleşim planlamasında, rüzgârın şehir içinde akışını engelleyecek yapılaşma düzenine engel olunmalıdır. Sanayi tesisleri ile yerleşim alanları arasında belirli mesafe bırakacak imar düzenlemeleri yapılmalı, kent içindeki sanayi tesisi ve imalathanelerin kent yerleşimi dışına taşınması için altyapı çalışmaları yapılmalıdır.’’
