AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin teşkilatlarıyla video konferans yöntemiyle bayramlaştı.

Kontrollü normalleşme süreciyle ilgili açıklama yapan Erdoğan, tam kapanmanın sona ereceği 17 Mayıs Pazartesi gününden itibaren hedefin, ‘Mayıs ayı sonuna kadar nispeten daha ihtiyatlı hareket etmek’ olduğunu dile getirdi.

Yeni düzenlemelerle ilgili kabine toplantısına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

“Söz verdiğimiz üzere pazartesinden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlıyoruz. Bu konudaki detayları kabine toplantımızın ardından milletimizle paylaşacağız. Niyetimiz, Mayıs ayı sonuna kadar nispeten ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmektir. Haziran ayıyla birlikte günlük hayatı daha da rahatlatacak şekilde, tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz. Milletimizin şundan emin olmasını istiyorum. Salgının ülkemize sirayet ettiği 2020 Mart ayından beri, aldığımız tedbirlerin özellikle de kısıtlamaların tek amacı 84 milyon vatandaşımızın her birinin, sağlığını, hayatını, geleceğini korumaktır. Mecbur olmadığımız hiçbir tedbire başvurmadık. Başvurmayacağız. Bununla kalmıyor, aldığımız tedbirleri de vatandaşlarımızın işine, aşına ekmeğine zarar vermeyecek esneklikte uygulamaya özen gösteriyoruz.”

SIKINTIYA DÜŞENLERDEN ‘HELALLİK’ İSTEDİ!

Yoksulluk ve açlık sınırından yeni zirve Yoksulluk ve açlık sınırından yeni zirve

Erdoğan, ekonomik durum konusunda da değerlendirme yaparak, sıkıntıya düşen esnaftan ve yurttaşlardan ‘helallik’ istedi. Türkiye’nin kriz ortamından etkilenmediğini savunan ve koronavirüs döneminde halkına en fazla sosyal destek yapan ülkelerden biri olduğunu öne süren Erdoğan, şunları dile getirdi:

“Sanayi üretimi ve ihracat rakamları her ay yeni rekorlar kırarak olumlu yönde ilerliyor. Kısıtlamalardan etkilenen esnaflarımızın bir kısmı ile turizm sektörümüze de bu zor dönemde ayakta kalabilmeleri için her türlü desteği vermenin gayreti içerisindeyiz. Buna rağmen sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz. Hiçbir vatandaşımızın kendini sahipsiz hissetmemesi için devletimizin tüm imkanlarını seferber ederek sosyal destekleri ciddi oranda artırdık. Nitekim uluslararası değerlendirmelerde salgın döneminde vatandaşlarına en yaygın ve etkin sosyal destek sağlayan ülkeler arasında yer alıyoruz. Sağlık hizmetlerindeki başarısını sosyal ve ekonomik desteklerle taçlandıran Türkiye, kendini gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin çoğunda gözlenen kriz ikliminin dışında tutabilmiştir. Yeni yatırım ve istihdam arayışlarındaki yükseliş başta olmak üzere pek çok gösterge, ülkemizi aydınlık yarınların beklediğine işaret ediyor.”

“İSRAİL’İN ZULMUNE KARŞI ÇIKMAK NAMUS BORCUDUR”

Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları hakkında da mesajlar verdi. “Filistin'de tüm dünya görmezden gelse bile İsrail'in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün Suriye sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna nasıl izin vermemişsek bugün de Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine uzanan ellere aynı kararlılıkla karşı çıkıyoruz. İsrail'in Filistin şehirlerinde ve Kudüs'te sergilediği saldırganlığa karşı çıkmak insanlığın tamamının namus borcudur. İsrail'in döktüğü kanlara, yaptığı saygısızlığa sessiz kalarak veya açıkça arka çıkarak ortak olanlar bir gün sıranın kendilerine geleceğini bilmelidir. Kudüs gibi hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de Musevilerin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran bir şehri fütursuzca yağmalamaya kalkan bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır. Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun her devleti, her kurumu bir an önce harekete geçmeye davet ediyoruz.”

Editör: TE Bilişim