Türk Eğitim-Sen, 4688 Sayılı Yasa ile kurulmuş bir Sivil Toplum Kuruluşudur. Kurulduğu tarihten itibaren “Bizim İlkemiz, Önce Ülkemiz”, “Türkiye Sevdamız, Ekmek İçin Kavgamız” düsturu ile hareket eden; her zaman ve zeminde devletin milletle bölünmez bütünlüğünü savunmuş ve bu konuda en küçük bir taviz dahi vermemiştir.
Türkiye Kamu-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonuna bağlı sendikaların ve bu sendikalara üye olan kamu çalışanlarının, devlet ve ülkemiz söz konusu olduğunda son derece hassas olduğu herkesin malumudur.
Türkiye Kamu-Sen, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili en baştan beri devletimizin yanında yer alarak darbecilere karşı kesin ve net tavrını ortaya koymuştur. Devletin milletle bölünmez bütünlüğü konusunda tavrı ve hassasiyeti bilinen sendikamızın, farklı tavır alması da zaten düşünülemez.
Ancak, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra sendikamızı kesinlikle tasvip etmediğimiz bu olayın içine çekmek isteyen bir kısım karanlık yapılar, somut hiçbir veriye dayanmadan, sadece kendi kirli emellerine ulaşmak için iftira kampanyasına başlamışlardır.
Yerel bir internet sitesinde yayınlanan, hiçbir belge, bilgi ve gerçeğe dayanmayan mesnetsiz haber, sanki Türk Eğitim-Sen’in bu yapıya sahip çıktığı, sadece Aktif Eğitim-Sen ve Türk Eğitim-Sen üyelerinin açığa alındığı algısı oluşturmaya yönelik, maksatlı yapılmış bir haber düşüncesi uyandırmaktadır.
Haberde bahsi geçen S.K. isimli şahsın, “Aktif Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen diyalog ve transferlerinde köprü olduğu” şeklinde bir ifade kullanılmıştır. Bu ifade Türk Eğitim-Sen’e karşı atılabilecek en büyük iftira ve aşağılama ifadesidir. Türk Eğitim-Sen kendi kararlarını alıp uygulayabilecek, kimlerle ne şekilde diyalog kuracağına karar verebilecek yeterlilik ve tecrübeye sahip bir sendikadır. Hiç kimsenin arabuluculuk yapmasına, mezkur ifadeyle “diyalog ve transferlerinde köprü” olmasına ihtiyaç duymayacak kadar kurumsal kimlik ve yeterliliğe sahiptir.
Ayrıca haberde geçen “İddialara göre; görevden alınan idarecilerin büyük çoğunluğu; Aktif Sen'e mensup FETÖ'cüler ile Türk Eğitim-Sen'de kendini gizlemeye çalışan stratejik FETÖ'cülerden oluşuyordu.” ifadesi de gerçeği yansıtmamaktadır. 2014 Ağustos ayında görevden alınan okul müdürlerinden Türk Eğitim-Sen üyesi olanların FETÖ tabir edilen yapı ile bağlantılarının bulunduğu tamamen iftiradır. Bu iddiayı ortaya atanlar, bu iddialarını kanıtlamakla yükümlüdürler. Aksi halde bu iftirayı atanlar, teşkilatımızın nezdinde müfteri olarak addedileceklerdir.
Haberde bahsedilen Niğde Valiliği önünde yapılan eylem/basın açıklaması tamamen sendikamız tarafından organize edilmiş bir eylemdir. Yapılacak eylem daha önceden basın yolu, sosyal medya ve SMS ile üyelerimize duyurulmuştur. Eyleme katılmaları ve destek vermeleri amacıyla sendikamız diğer sendikalardan hiç biri ile görüşmemiş ve anlaşmamıştır. Basın ve sosyal medya aracılığı ile üyelerimize yaptığımız çağrıdan haberi olan başka sendika üyeleri destek amaçlı eylem alanına gelmişlerdir. Basında da yayınlanan haber ve haber görüntülerinin incelenmesinden de anlaşılacağı gibi Türk Eğitim-Sen haricinde hiçbir sendika veya sendika üyesi orada resmi olarak basın açıklaması yapmamışlardır. Basın açıklaması ve eylemin tüm süreci tamamen sendikamızın kontrolünde gerçekleşmiştir. Basın açıklamasından önce güvenlik güçlerimiz ile yaşanan diyaloglarda, o anda orada bulunan sendikamız üyeleri ve diğer sendika üyelerinin münferit müdahaleleri için de sendikamızın suçlanması mümkün değildir.
Bu açıklamalar ışığında, açığa alınan devlet memurlarının sadece Aktif Eğitim Sen ve Türk Eğitim-Sen üyelerinden ibaret olduğu algısı oluşturulmaya çalışılması, en hafif ifade ile akıl tutulması ve Türk Eğitim-Sen düşmanlığı olarak adlandırılabilir.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Sayın İsmail KONCUK, geçtiğimiz günlerde açığa alınmalar ile ilgili bir basın açıklaması yapmış, basın açıklamasında bu tür açığa almaların sendikal bir operasyon olmadığını özellikle vurgulamıştır.
Genel Başkanımız yaptığı açıklamada:
“Bir takım provokatif haberlere cevap olması bakımından aşağıdaki bilgileri paylaşmak gerekli olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığında açığa alınan eğitim çalışanlarının sendikal dağılımı aşağıdaki gibidir.
*Memur Sen-Eğitim Bir Sen:3318
*Türkiye Kamu Sen-Türk Eğitim Sen:1371
*KESK-Eğitim Sen:88
*Aktif Eğitim Sen: üyelerin tamamı (Aldığımız bilgi bu şekildedir, rakam olarak bilmiyoruz.) (1)
Türk Eğitim Sen üyeleri ile ilgili yaptığımız çalışmada, bir çoğunun bir bankada hesap açmak, söz konusu banka yoluyla para yollamak, bir gazete aboneliği, facebook paylaşımları gibi genellikle suç tanımına girmeyecek isnatlarla açığa alındığı anlaşılmaktadır. Telaşa düşmeye gerek yoktur, yetkililerle yaptığım görüşmeye göre, en fazla 3 ay içinde her şey ortaya çıkacak, suç tanımına girmeyen isnatlarla açığa alınanlar göreve iade edilecek ve mali hakları da ödenecektir. Türkiye Kamu Sen, bu süreçte üyelerine hukuki destek verecektir. Hangi sendika üyesi olursa olsun, masum insanların masumiyetinin ortaya çıkması ve adil bir soruşturma süreci yaşanması için Türkiye Kamu Sen sendikal sorumluluklarını yerine getirmekten asla imtina etmeyecektir. Ülkenin birliğine, beraberliğine kast etmiş kişi ve gruplar varsa onlar da ortaya çıkarılmalıdır.” diyerek sendikamızın net görüşünü kamuoyu ile paylaşmıştır.
Türk Eğitim-Sen bugüne kadar hep hakkın, haklının yanında olmuş ve olmaya da devam edecektir. Çeşitli olayları bahane ederek Türk Eğitim-Sen’e iftiralarla kinini kusmaya çalışanlar bugüne kadar sendikamıza engel olamamışlar ve olamayacaklardır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Editör: TE Bilişim
