Türk Eğitim-Sen ; Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Bakanlık Müsteşarı Emin Zararsız derhal istifa etmelidir.

 

Türk Eğitim-Sen Niğde İl Temsilcisi İhsan Uğraş’ın yazılı basın açıklaması;

 

Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik; MEB tarafından çıkarılan 11.01.2012 tarih ve 817 sayılı yazının 19 Mayıs törenlerinin kutlanmasına engel olmak amacıyla çıkarılmadığını söylese de, buna kendisinin de inanmadığı muhtemelen bu açıklamayı ya Bakan Ömer Dinçer ya da söz konusu yazıyı imzalayan Müsteşar Mehmet Emin Zararsız’ın talimatıyla yapmak zorunda kaldığı açıktır.

 

 

Millî Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü tarafından İl Valiliklerine gönderilen Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı Kutlamaları ile ilgili yazı incelendiğinde Bayram kutlamalarının açıkça sulandırılmaya çalışıldığı, öğrencilerin bayram kutlamalarına katılımının açıkça engellenmeye çalışıldığı görülecektir.

 

 

Müsteşar Mehmet Emin Zararsız imzasıyla gönderilen yazıyı basın önünde aklamaya çalışmak, Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik’in omuzlarına yüklenmiştir, Müsteşar Mehmet Emin Zararsız kendi imzaladığı bir yazıyı savunma erdemini gösterememiştir.

 

 

Yazıyı hazırlayanlar 17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı Kanun, 01.10.1981 tarih ve 17475 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelikler ile Nisan 2007 tarihli ve 2595 sayılı Tebliğlere Dergisinde yayınlanan yönergeyi gerekçe göstermektedirler. Bu yönetmelikler ve yönergeden hareketle, Müsteşar M. Emin Zararsız yazısında, “Kaldı ki Kanun ve Yönetmelikte kutlamaların öğrencilerin katılımıyla yapılacağına dair bir hüküm de bulunmamaktadır. Bununla birlikte günün anlam ve önemi ile kutlamaların okullarımızda ve öğrencilerimizin katılımıyla icra edilmesine devam edilecektir.” demektedir.

 

 

Müsteşar Emin Zararsız yazısının son paragrafında  “Bu nedenle Başkent dışındaki il ve ilçelerimizde Yönetmelikte yer almayan senaryo, değişik renk ve nitelik arz eden gösteri ve fon çalışmaları etkinliklere yer verilmemesi, bu kapsamda il ve ilçe komiteleri tarafından gerekli tedbirlerin alınarak çalışmaların anılan Yönetmelik hükümleri uyarınca yürütülmesi hususunda, bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.”  demektedir.

 

 

Bu yazıdan anlaşılması gereken, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı kutlamaları okul duvarlarının arasına sıkıştırılmasıdır. Bu yazıdan sonra il ve ilçe kutlama komiteleri stadyum, hipodrom ve diğer alanlarda her hangi bir senaryoya bağlı kalarak çeşitli görsel etkinliklerle bayram kutlaması yapamayacaktır.

 

 

Bu yazıyı hazırlayan Müsteşar Mehmet Emin Zararsız ve tabii ki Bakan Ömer Dinçer ilgi gösterdikleri yönetmelik ve yönergelerden de bihaberdir. İlgi yönetmelik ve yönerge incelendiğinde 19 Mayıs Bayram kutlamalarına öğrencilerin katılımını yasaklayan bir madde söz konusu bile değildir. Müsteşar M. Emin Zarasız tarafından imzalanan ve Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in talimatıyla kaleme alınan bu yazı hem kanun ve yönetmeliklere hem de yönergeye açıkça aykırıdır.

 

 

17.03.1981 tarih ve 2429 sayılı Kanun MADDE 4 - Ulusal ve resmi bayramlarda yapılacak törenler Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Millî Eğitim, Gençlik ve Spor ve Kültür Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç üç ay içinde yayımlanır.

 

 

İlgi Yönetmelik ise bakın ne demektedir: ” Millî Bayramlar ve Mahalli Kurtuluş Günleri Milletimiz için çok önemli günlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurulmasını sağlayan bu Zafer Günlerini önemine uygun olarak anmak ve kutlamak bütün vatandaşlarımız için Millî bir görevdir.

 

 

Başta Devletimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk olmak üzere Kurtuluş Savaşının isimli ve isimsiz bütün kahramanlarını hatırlamak, onların aziz hatıralarını anmak ve Bayramlarımızı şanına uygun kutlamak, Millî Birliğimizin güçlenmesini sağlayacaktır.

 

 

Ortak ve uzun bir geçmişi paylaşma Milletimizin gelecekte var olma mücadelesinde başarılı olabilmesinde önem arz eden Millî Bayramların ve Mahalli Kurtuluş Günlerinin yurdumuzun her köşesinde ve dış temsilciliklerimizde coşku ile kutlanmasına önem verilecektir.

 

 

 Bayramları Törenleri İl ve İlçelerde resmi tören alanı olarak belirlenmiş olan Hipodrom, Stadyum, saha, okul bahçesi ile sınırlı tutulmayacaktır. Mahalle, cadde, sokak ve meydanlara yayılarak kutlanacaktır.

 

 

Birbirine yakın her derecedeki okullar kendi aralarında birleşerek bir “Bayram Bölgesi“oluşturulacaktır. Bunun için İl ve İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri gerekli düzenlemeyi yaparak bayram bölgelerinde belirleyecekleri bir okulun sorumluluğunda diğer okulların törene katılımını sağlayacaklardır. Kutlamalar çeşitli meydanlarda gerekli tedbirler alınarak zengin bir programla gerçekleştirilecektir.

 

 

Valiliğinizce Millî Bayramların ve Mahalli Kurtuluş Günlerinin amacına uygun, daha coşkulu, birlik ve beraberlik içerisinde kutlanması için ilgili yönetmenlik ve bu genelge hükümleri doğrultusunda gerekli tedbirler alınarak zamanında uygulanacaktır.

 

 

11-Millî Bayramlar ve Mahalli Kurtuluş Günlerine okullar, yönetici, öğretmen, öğrenci ve velileriyle birlikte en etkili biçimde katılacaklardır. Bunun yanında Üniversite ve Yüksek Okullar çevresindeki Özel Eğitim Okulları ve Sakatlar Konfederasyonu ile bağlı kuruluşlar gerek bayram kutlamalarında gerekse illerdeki kutlama komitelerinde görev alacaklardır. Ayrıca bakım ve ilgiye muhtaç çocuk, genç, yaşlılar için ayrı bir program yapılarak kimsesiz olmadıkları Devletimizin ve Milletimizin şefkatli elinin sürekli kendilerine uzandığı duygusu kazandırılacaktır.

 

 

13- Bayram kutlamalarına ayrı bir anlam vermesi bakımından basın, yerel tv ve TRT’nin Millî Bayramlar ve Mahalli Kuruluş Günlerine yeni hazırlanacak ve senaryoları günümüze göre değiştirilecek, filmler ve dizilerle katılması sağlanacaktır .

 

16- Her il, ilçe, kasaba ve köyler kendi yörelerinin özelliklerine göre bayram programlarını geliştirerek, güzelleştirerek, zenginleştirerek icra edeceklerdir.

 

Müsteşar M. Emin Zararsız’ın ilgi tuttuğu yönergede bunu doğrulamamaktadır. İlgi Yönerge incelendiğinde;

“b) Bayramların nisan ve mayıs aylarında iklim şartlarını da dikkate alarak tören ve gösterilerin varsa stadyum, yoksa hipodrom, meydan, alan, cadde, sokak ve benzeri yerlerden hangisinde yapılacağına karar vermek.

c) Bayramların hangi etkinliklerden oluşacağına karar vermek.

e) Bayram kutlamalarına; kurum ve kuruluşların, halkın, yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının etkin ve coşkulu katılımını sağlamak için gerekli tedbirleri almak.

g) Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının eğitici, ilgi çekici ve eğlendirici özellikte olmasına özen göstermek.

h) Teknik komite üyeleriyle; bayram senaryosu, saha içi gösterilerine katılan öğrencilerin

araçları ve kıyafetleri ile kullanılacak müzikler üzerinde görüş birliğine varmak.

Madde 10

c) Ortak çalışma sayısını, genel prova dahil olmak üzere merkez nüfusu bir milyonun

üzerindeki illerde en fazla 10, diğer il ve ilçelerde en fazla 7 çalışma günü olarak tespit

etmek

 ç) Tören ve gösterilere katılacak okulları/kurumları, bayramın senaryosunu, gösterilerdeki

koreografileri, hareketleri, kullanılacak müzikleri, kıyafetleri, materyalleri, şiir ve konuşma

metinlerini tespit etmek” şeklinde talimatlar olduğu görülecektir.

 

Bu yönetmelik ve yönergede öğrencilerin ve okulların törenlere katılacağı, hatta ağırlıklı olarak yapılacak programın Millî eğitim müdürlüklerince koordine edileceği açıkça söylenmesine rağmen Sayın Bakan Ömer Dinçer ve Müsteşar M. Emin Zararsız hangi amaca yönelik olarak, öğrencilerin katılması yönünde bir talimat olmadığını söyleyebilmektedir.

 

MEB tarafından valiliklere gönderilen yazıda iyi niyet yoktur. Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve Müsteşar M. Emin Zararsız açıkça 19 Mayıs Bayram kutlamalarını sulandırmak ve okul duvarları arasına hapsetmek istemektedir. Millete mal olmuş bir Millî bayramı coşkuyla kutlamaya engel olmak Millî Eğitim Bakanının işi değildir. Tam tersine Millî Eğitim Bakanlığı Millî bayramların Millî bir coşku ve heyecanla kutlanmasını sağlamakla görevlidir. Bu bayramlara öğrencilerin katılımının sağlanmasını boşa giden bir zaman olarak görmek hem Ömer Dinçer’in hem de Müsteşar M. Emin Zararsız’ın Millî değerlerimize bakış açılarını da ortaya koymaktadır.

 

Bütün bu sebeplerle böylesine bir yazıya imza atan M. Emin Zararsız Yönetmelik ve yönergelere aykırı davranmış suç işlemiştir. Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise suçun işlenmesine göz yummuştur. Adının başında “Millî” olan bir bakanlığın başında bu kişilerin olması Millî Eğitim Bakanlığının varlık sebebine aykırı bir durumdur ve derhal istifa etmeleri gerekmektedir. Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi her ikisi ile de ilgili suç duyurusunda bulunacaktır.

 

 

İhsan UĞRAŞ

Türk Eğitim-Sen Niğde Şube Başkanı

 

 

Editör: TE Bilişim