Eğitim-İş sendikasına bağlı öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı çıkarak iş bırakma eyleminde bulundular.

Ömer Halisdemir meydanında iş bırakma eylemine katılan öğretmenler, ‘direne direne kazanacağız’ ‘yılgınlık yok, direniş var’ ‘Başöğretmen Atatürk bu kanun nankörlük’ ‘hükümet şaşırma sabrımızı taşırma’ ‘kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’ şeklinde sloganlar attılar.

Eğitim-İş Niğde Şube Başkanı Timur Özkan, eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını belirtti.

Timur Özkan, Ömer Halisdemir meydanında sloganlar eşliğinde yaptıkları basın açıklamasında,  unvan değil, geçim derdindeyiz olduklarını söyledi.

“HAKLARIMIZI GASP ETTİLER”

Sendika Başkanı Özkan, ayın başında kara kara ay sonunu düşünür hale geldiklerini ifade etti.

Niğde’de 72 bin öğrenci bugün ders başı yapıyor Niğde’de 72 bin öğrenci bugün ders başı yapıyor

Özkan, “Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler; bizi ayın daha başında kara kara ay sonunu düşünür hale getirdiler; evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler; Başöğretmenimizin bize emanet ettiği öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar; sistematik itibar suikastleri düzenlediler. Şimdi ise bu tabloyu daha da beter hale getirecek, hakaret niteliğindeki bir öğretmenlik meslek kanununu önümüze getirdiler. Onlar, elimizde kalanlarda da gözü olduğunu gösterdi; şimdi biz de haklarımızı ve saygınlığımızı teslim etmeye niyetimiz olmadığını göstereceğiz! Bugün “artık yeter!” demenin, sendikal önderimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi “ders vermenin”, bizi hafife alanları uyarmanın günüdür” dedi.

“BİZİM BİR TEK BAŞÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR”

Eğitim-İş Niğde Şube Başkanı Timur Özkan, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı ilk günden beri itiraz ettiklerini belirtti.

Özkan, “Eğitim-İş olarak eğitim emekçilerinin görüşü alınmadan, Saray’ın talimatı ve yandaş sendikaların oluruyla hazırlanan, sorunlarımızı çözmek bir yana dursun bize yeni haksızlıkları ve angaryaları dayatacak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı ilk günden beri itirazın örgütleyicisi olduk. “Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir” dedik. “Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın” dedik. “Teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, tüm eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir” dedik. Bizim bir tek başöğretmenimiz var, o da Mustafa Kemal Atatürk’tür dedik. Fakat hükümet bu konuda geri adım atmayacağını gösterdi. Şimdi biz de haklı mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi gösteriyoruz!

“NEREDEYSE BENZERİ OLMAYAN ORTAK BİR DURUŞ”

Başkan Özkan, Eğitim-İş’in çağrısı ve bu çağrıya yanıt veren eğitim sendikalarıyla birlikte, Türkiye sendikal mücadele tarihinde neredeyse benzeri olmayan bir ortak duruş birlikteliği oluşturulduğunu söyledi.

“Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek, “ders vereceğiz”  Taleplerimiz çok açık: Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir. Ülkedeki gerçek enflasyonda eğitim emekçisinin alım gücünün ne kadar düştüğü de açıktır. Oysa insanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır! Tüm eğitim çalışanlarının yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışına ilişkin düzenlemeler yapılmalı ve 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir. Ayrıca eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir. Sosyal devlet ilkesi gereği, tüm eğitim çalışanlarına giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılmalı ve aile çocuk yardımı tutarları iyileştirilmeli, vergi dilimi adaletsizliğine son verilmelidir.  Öğrencilerimize öğretebileceğimiz en büyük değerlerden biri adalet iken eğitimin bu değerden yoksun hale gelmesi kabul edilemez. Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır. Eğitim Anayasal bir hak iken ve bu hakkın ayrılmaz parçası olan barınma, beslenme ve ulaşım konusunda sosyal devletin varlık göstermemesi kabul edilemez. Öğrencilerimizin tüm bu hakları devlet güvencesine alınmalı ve kamusal eğitim sağlanmalıdır. Tarih, eğitim emekçilerinden, çocuklarımızın geleceğinden ve nitelikli eğitim hakkından yana olanları mutlaka yazacaktır. Emeğimize, alın terimize ve mesleki itibarımıza saldıranlar ile çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkını gasp edenler ise tarihle yargılanacaktır. Bir Başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesilleri emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri Anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir! Bu gerçeği anlamayanlara cevabımızı hep birlikte vereceğimiz mücadeleyle göstereceğiz! Gücümüz birliğimizde, gücümüz örgütlülüğümüzde”

Eğitim-İş Niğde Şubesi olarak İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine banka promosyonu ile ilgili taleplerini ilettiklerini belirten Timur Özkan, “Ayrıca yerellerde yaşadığımız bir de promosyon sorunumuz var, halkımız ağır ekonomik krizlerle boğuşurken bankalar karlarını sürekli artırdılar, şu ana kadar yaşanan en ağır kriz yaşanırken bile bankalar karlarını %500 artırdılar, keser hep sermayeden yana yonttu. Maaş ve ücretlerimizi kullanmaları azgınlaşan enflosyon karşısında  Banka promosyonlarının güncellenmesi, gerekirse fes edilmesi konusundaki taleplerimizi Eğitim-İş Niğde Şubesi olarak İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine  sürekli ilettik ve hak ettiğimiz promosyon ücretlerini alana kadar da bu işin peşini bırakmayacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Editör: TE Bilişim