(İkinci Bölüm)

İBN-İ SİNA


İbn-i Sina bir Müslüman Türk alimidir. Asıl adı Abdullah’tır. Tababette, doktorlukta ve felsefede birçok yeni buluşların sahibidir.
 İbn-i Sina, büyük ve küçük kan dolaşımını ilk keşfeden alimdir. Aristo ve Galien, kanın ruha bağlı olarak akıp sağladığını ifade ederken, İbn-i Sina ise kanın gıda taşıyan bir sıvı olduğunu keşfetti.

İbn-i Sina şeker hastalığını ilk bulan, diyabet adı altında idrardaki şekeri teşhis etmiştir.  1596’da Venedik’te basılan eserinde, bel kemiğine ait düzensiz yapılanmayı tedavi eden, özelliklerini tahlil eden çok iyi bir araştırıcı idi. İyi su yoksa kaynatma ile tasfiye usulünü o buldu. Mikropsuz suyun keşfi ona aittir.

Cıva ile tedaviyi buldu ve uyguladı. Ameliyat sonrası ağrıları hafifleten, şuuru felç eden afyonlu şurubu icat etti. Bu yeni buluşlar sadece Türk-İslam dünyasına, bütün dünyada ses getirdi. İslam ülkelerindeki medreselerde, Asya’da, Afrika’da ve Avrupa’daki okullarda okutuldu ve bütün hastanelerde uygulandı. Bu yeniliklerden elbette bütün dünya etkilendi.

Birçok İslam alimleri ve Batılı filozoflar okullarında asırlarca onun eserlerini ders olarak verdiler ve bilim adamı yetiştirdiler. İbn-i Sina’nın eserleri Fransızca’ya, Latince’ye, Arapça’ya, Farsça’ya ve birçok Doğu ve Batı dillerine çevrildi. Hem filozof hem de doktorluğu ile tanınan bu dahi insana Avrupa’da “Doktorların Sultanı” adı verildi. Yakın tarihe kadar da “Rakipsiz Üstat” diye anıldı. Onun “Kanun” kitabı da Latince’ye çevrildi. Onun“Şifa” adlı kitabı yıllarca kaynak olarak okutuldu.

13.asırda İbn-i Sina’nın bütün eserleri Latince’ye çevrildi. Avrupa üniversitelerinde bu uygulama yakın zamana kadar devam etti.

Bu büyük alim felsefe alanında da dünyayı etkiledi. İbn-i Sina’nın Tababet, felsefe, fizik, yer ve gök bilimleri ve edebiyat alanında harika eserleri vardır. hikaye dilinde yazdığı “Hay İbn-i Yakazan” adlı eseri birçok dillere çevrilmiştir

Hay İbn-i Yakazan özet olarak akıl ötesi olayları anlatır. Bu esere Doğu ve Batı bilim adamları hayli ilgi duymuştur.
Abn-i Arza İbranice’ye tercüme etti. 1736’da İstanbul baskısı yapıldı. 

İbn-i Sina Buhara’nın Harmantan kasabasında 980 yılında doğdu. 270 adet eser yazdı. Fizik, metafizik, akla uyan ve uymayan felsefi eserleri, tıbba ait “Kitab-üs Şifa, El Kanun-u Fittib, Hidaye-Fil Hikme” en önemli eserlerindendir. Avrupalı yazarlar onun için “Fikir Üstadı” demektedir. 1957 yılında Münih’te İbn-i Sina için uluslararası konferans yapılmıştır. Taktir ve şükranlarla Avrupa fikirleri anlatılmıştır. Ne yazık ki biz kendi değerlerimize sahip çıkamıyoruz.