Koskoca mezarlıktır dünya dediğin
Gül gibi solanların bilinmez yaşı
Bir mavi nazarlıktır dünya dediğin
Herkesin dilinde ölümsüzlük şarkısı
Ecelin otağında faniliğin yankısı
Ayrılık nişanının takılmıştır takısı
Hayalle pazarlıktır dünya dediğin
Geçip gidiyor bir dem sürmüyor
Gözleri kör değil ama görmüyor
Kervanlar kırıyor aman vermiyor
Bir bitmez ahrazlıktır dünya dediğin
Mihnetle doludur ekmeği aşı
Asıktır çehresi çatıktır kaşı
Gariplerin başına dikilir taşı
Kitapsız yazarlıktır dünya dediğin
Bir avuç topraktır senin de sonun
Gövdesi başında durmaz ki onun
Gelinde dünyanın leşine konun
Azdıkça azarlıktır dünya dediğin
Gidenler hep gitti kalanlar kaldı
Hiç ölmem sananlar rüyaya daldı
Bugün zehir oldu dün ise baldı
Tükenmez bizarlıktır dünya dediğin
Kuklacı konuşurken kuklalar susar
Bir gün gelir dünya kendini kusar
En sonunda cellatlar kendini asar
Bir oyun bozarlıktır dünya dediğin
Mehmet Baş