Niğde İl Genel Meclisi’nde CHP’li Kızıltan’dan sert çıkış: “Anam beni Kadir Gecesi doğurmadı!”

Niğde İl Genel Meclisi Kasım 2025 toplantısında CHP grubu adına söz alan İl Genel Meclis Üyesi Mustafa Kızıltan, İl Özel İdaresi’nde yapılan personel alımlarında “aynı aileden kişilerin” sürekli öncelikli tutulduğunu iddia ederek sert bir konuşma yaptı.

Kızıltan, Anadolu’da sık kullanılan bir deyimle konuşmasına başladı: “Anaları Kadir Gecesi doğurmuş.”

Neden mi böyle diyorum?
Çünkü binlerce iş bekleyen gencin arasında en şanslı olanlar hep aynı profillerden çıkıyor:
Dedesi, babası, kuzeni İl Özel İdaresi’nde çalışanlar…

Düşünün, kuruma yapılan başvuruların arasında bu profilden o kadar çok kişi var ki!


Şanslı bir gencin dedesi çalışmış, babası hâlâ görevde, şimdi de sıra kendisinde…
Bu gerçekten enteresan değil mi?

Aynı tarihte, aynı evraklarla başvuru yapan iki gençten biri mülakata çağrılıyor, diğeri çağrılmıyor.


Peki fark ne?
Babası hâlen görevde olan çağrılıyor.
Bu mudur adalet?
Bu mudur liyakat?

Ben İl Özel İdaresi’nde yaklaşık 30 yıl emek vermiş, alın teri dökmüş bir babanın evladıyım.
Biz beş erkek kardeşiz.
Ama hiçbirimiz o kuruma giremedik.
Neden mi?
Çünkü anam beni Kadir Gecesi doğurmadı.
Ya da belki de bir zamanlar “liyakat” vardı, “utanma” vardı.
Hiç kimse bize “Hadi gel, birkaç saatliğine ilana çıkıyoruz, şu evrakları getir” demedi.

Bu yanlış uygulamanın derhal sona erdirilmesini istiyoruz.
Hatta bu alımların iptal edilip, noter huzurunda, hiçbir siyasinin etkisi olmadan yapılmasını talep ediyoruz.
Bu konuda bir önerge vereceğiz ve cevabını da acilen bekliyoruz… "
dedi.

Niğde İl Genel Meclis Başkanlığına yanıtlanmak üzere, CHP’li üyeler, Mustafa Kızıltan, Esat Güney, Celal Gülercan, Levent Öcal imzaları ile soru önergesi verildi.

CHP GRUBU ADINA VERİLEN SORU ÖNERGESİ SAYFANIN EN ALTINDA

Selim GÖKEL'in Yorumu

Osmanlı'nın "Beşik Uleması" Niğde'nin "Beşik Memurluğu"na dönüştü

CHP’li üyelerin dile getirdiği bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş sebeplerinden gösterilen “Beşik Uleması” kavramını aklımıza getirdi.

Osmanlı İmparatorluğu’nda “Beşik Uleması” tabiri, daha çocuk yaşta, beşikteyken önemli makamların soy yoluyla devredilmesi anlamına gelirdi. “Beşik Uleması” liyakate, ehliyete bakılmaksızın, babası maliyede memur ise, daha çocuk beşikte iken onun da memur olacağı, babasının askeri bir görevi varsa, soyundan gelenlerinde o askeri göreve geldiği bir sistemdi.
Liyakat değil, aile kökeni belirleyici olurdu.

Bu sistem, Osmanlı’nın son döneminde devlet kurumlarının yozlaşmasının simgesi haline geldi. Cumhuriyetimizin kurulması ile bu sistem kaldırıldı. İşe alımlarda liyakat, ehliyet, kalite öncelikli hale geldi ve o yüzden Anadolu’nun bir köyünden Nobel Ödüllü Aziz Sancar çıkabildi. Yıllardır dile getirilen “Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir” sözü de her kesime, hatta dezavantajlı kesimlere, her konuda uygulanan adaleti simgelerdi.

Bugün CHP’li üye Mustafa Kızıltan’ın anlattığı tablo, bu tarihî kavrama acı bir şekilde benziyor: Kamu görevlerinin aile içinde el değiştirmesi, modern dönemde yeniden bir “Beşik Memurluğu” anlayışını gündeme getiriyor.

İl Genel Meclis Başkanlığı’nın soru önergesindeki yanıtını da ulaşırsa yayınlarız.

Gürer: “İcralarda 24 milyon 781 bin 747 derdest dosya var.”
Gürer: “İcralarda 24 milyon 781 bin 747 derdest dosya var.”
İçeriği Görüntüle

...

Kızıltaş ÇOK ŞEY İSTEDİ ; Şeffaflık, Adalet ve Hesap Verebilirlik!
Kızıltaş ÇOK ŞEY İSTEDİ ; Şeffaflık, Adalet ve Hesap Verebilirlik!
İçeriği Görüntüle

Ö N E R G E

Niğde İl Özel İdare'ye İşçi Alınacak... 2021'de Nasıl Alınmıştı?
Niğde İl Özel İdare'ye İşçi Alınacak... 2021'de Nasıl Alınmıştı?
İçeriği Görüntüle
C H P İ L G E N E L