Toros dağlarına kurulmuş yurdum
Güzeller güzeline vurulmuş yurdum
Akmış yücelerden durulmuş yurdum
Güllerin içinden bakar Çamardı
 
Elekgölü köyümdür akar özleri
Doğar Toroslardan suyun gözleri
Yaylalara varır tatlı sözleri
Miski amber gibi kokar Çamardı
 
Mahmatlı yolunda sıra kavaklar
Tarlalar içinde büyür başaklar
Kızarmış gül gibi elma yanaklar
Koluna inciler takar Çamardı
 
Çardacık evleri sıralı taştan
Davacı değilim o hilal kaştan
Bir kere yananlar yanmaz ataştan
Ayları yıllara yazar Çamardı
 
Bekçili üstünde büyür kevenler
Kavuşur birbirine orda sevenler
Dolaşır dağlarda yavru cerenler
Kartallar misali uçar Çamardı
 
Celaller yüksekte uçan şahindir
Kavaklıgöl göller gibi dingindir
Üskül’ün kalbi tok gönlü zengindir
Bir yokluk elinden naçar Çamardı
 
Akar Karamık’tan incecik arklar
Aladağ eteğine kurulmuş parklar
Çukurbağ içinde dönüyor çarklar
Verdiği sözleri tutar Çamardı
 
Şu Toroslar Akdeniz’e duvardır
Yeletan’dan Pozantı’ya yol vardır
Kışlakçı’da giydikleri şalvardır
Canına canana satar Çamardı
 
Burç’un külahına dolar dondurma
Kem gözle bakanı Rabbim ondurma
Muhannet kuşunu gelip kondurma
Cennetin katına çıkar Çamardı
 
Ören’in barajı ne güzel olmuş
Üçkapılı dağı gül ile dolmuş
Yârini arayan orada bulmuş
Sarar dört yanını efkâr Çamardı
 
Bademdere, Pınarbaşı bakışır
Bulduruç suları durmaz akışır
Sulucaova’ya güller yakışır
Yaylalara türkü yakar Çamardı
 
Orhaniye köyünün bir adı Çerkez
Kocapınar içinde kaynıyor pekmez
Eynelli üstünden bulutlar gitmez    
Dağların kalbinde yaşar Çamardı
 
Bereketli Maden iniş çıkıştır
İşlenmiş güzellik nakış nakıştır
Ey ceylan bakışlım o ne bakıştır
Aşılmaz dağları aşar Çamardı
                                            
Niğde’nin incisi dağlar koyağı
Türkmenler vatanı güller konağı
Yurdun dört yanını gezer ayağı
Diyardan diyara koşar Çamardı