Niğde ilinde her köyde bir tarihi kalıntıya rastlamak olasıdır. Kaleleri, konakları, kiliseleri, camileri, türbeleri, mağaraları, yer altı şehirleri, sarnıçları, çeşmeleri, hanları, bedestenleri ve doğası ile zengin bir yapısı vardır.

 
Bor, Fertek, Hançerli, Kumluca, Ulukışla, Kemerhisar, Bahçeli Köşk, Gümüşler, Misli, Karatlı, Dikilitaş, Kayırlı, Bozköy, Kitreli, Azatlı, Kula, Hasaköy, Balcı, Misli, Ballı, Kavlaktepe, Değimenli, Elmalı, İçmeli, Çarıklı, Uluağaç, Postallı, Gökbez, Çanakçı, Keçikalesi, Ulukışla Kasabası, Uluören, Gösterli,Nar Köy, Murtandı, Bademdere, Kiçiağaç, Edikli, Gölcük, İftiyan, Çukurkuyu, Tepeköy, Karanlıkder, Yaylayolu, Çömlekçi, Kavuklu, Başmakçı, Altunhisar, Çiftlik, Kömürcü, Çavdarlı,  gibi yerlerde önemli tarihi ayrıntılar vardır. Bilimsel kazılarla her yerde yeni ayrıntıların ortaya çıkması beklenebilir.

 
 Niğde Merkez özellikle Selçuklu, Karamanlı, Osmanlı dönemi izleri ile doludur. Kayardı, Tepe bağ gibi yerlerde dikkate değer. Niğde ilinde iki yeşil ile başlayan merkez var. Bu merkezlerden biri merkeze 5 km uzaklıkta.  Yeşilburç, diğeri Altunhisar İlçesine bağlı Yeşilyurt.

 
Eğer Niğde turizmde bir açılım sağlayacak ise bu iki merkez mutlaka ve mutlaka tüm ayrıntıları ile ele alınıp gezi noktası olarak dikkate alınması şarttır.

 
Yeşilburç ve Yeşilyurt ise doğa ve tarihi dokusu ile açığa çıkabilecek ayrıntılarında merkezi durumundadır. 

 
Altunhisar ilçesi yakınında yer alan Yeşilyurt yerleşmesi bulunduğu alan  ise çok zengin bir tarih hazinesidir. Yerleşmenin olduğu  vadinin iki yakasıda inceleme şarttır.Romalılardan kalan kilisesi çevresinde onlarca keler ve sığınak onarım  beklemektedir. Yer altı yerleşmesi, mağaraları,Kaya oyma yerleşmeleri, değirmeni, kral mezarları,kalesi,manastırı, müzede sergilenen tanrı figürleri ile çok önemli ayrıntıları barındıran bir bölgenin mutlaka önemsenmesi şarttır.1962 yılında bulunan  Keşlik steli, Geç Hitit şehir devletlerinden tabal krallığı dönemine aittir Bölgede1980 yılında inceleme ve araştırma yapan Prof Dr Aykut Çınaroğlu andezit taşından yapılmış  steller ve kaidelere rastlamış ve  bölgenin  M.Ö 1.bine tarihlediği buluntulardan yola çıkarak bölgenin tapınç ve kült merkezi olduğunu söylemiştir.

 
 Bu çalışması ile ABD ödül almıştır.Bölge tümden ele alındığında her karesi bir ayrıntıyı sakladığı mutlaktır. Son dönemde  Kınık Höyük’te başlatılan bilimsel bir kazıda önemli bulguların açığa çıkması beklenmektedir ama Yeşilyurt  çok daha kapsamlı tümünü içine alan bir inceleme gereklidir.

 
Turizm için yeni bir ıhlara olması olası Yeşilyurt’ta yaylada ki  kale başına  başına bir detayın parçasıdır. Kurra Kalesi olarak tanımlanan bu kale çevreside  doğası  ile ilgi odağı olacak bir özelliğe sahiptir. Farklı bir alanda Arkeopark olabilecek zenginlikte kral mezarlarının bulunduğu bölgedir. Altunhisar-Çiftlik ilçe yolu üzerinde ulaşımı sorunsuz bölgenin bilimsel bir inceleme ile çok önemli merkez durumuna erebilmesi olasıdır.

 
Yeşilyurt yerleşmesinin çevresinde yer alan tarihin izlerini önemli kılan halen Niğde Müzesinde iki ayrı steldir. İki ayrı tanrıyı tanımlayan bu bulgular dışında bölgede parçalanmış örneklerin varlığı Hitit döneminde ve sonrası bu bölgede atölyelerin varlığınında işaretidir. Bir dağ yamacında insan yüzüne benzeyen işlemede ilgi çekicidir.

 
 
Yeşilburç 1920 öncesi  Rum Köyleri içerisinde en zengin olanıdır. Köyün zengin olması nedeniyle 19. asırda tarihsel değere sahip bir çok konak ve eser yapılmış  Günümüze erenler  bölgedeki dünü  anlatan örnekler. 1807 yılında tamir gördüğü kitabesinde yazılı Yeşilburç Kilise 1992 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır.Yakınında  çeşme vardır.Çevrede eski konaklar  haraptır. Girişlerinde sütunlar ve süslemeler  bulunmaktadır. Vadiye inerken tarihi çeşme ve şapel bulunmaktadır. Şapel bir bölümü yıkılıncayazılı taş  kaybolmuştur. Harap bir hamam vadi tabanına yakın yapılmıştır  Hamam   üç ayrı bölümden oluşmakatdır. Soğukluk,sıcaklık yanında kazan dairesi de mevcuttur. iki kubbeli ana bölüm ayakta  kalmış oldukça haraptır. Kubbe muhteşemdir. Kapının olduğu yer insan yüzünü andıran şekildedir.,Kazan dairesi sökülmüş, su getirme boruları dahi duvar kırılarak parçalanmıştır.  Hamam çevresinde inceleme bekleyen alanlar dikkat çekmektedir.Cami kilise onarılması, tarihi çeşmelerin kurtarılması, eski konakların  onarılıp pansiyon, cafe haline dönüştürmesi, mübadele ile gidenlerin gelebileceği bir turizm merkezi olarak bölgenin düzenlenmesi gerklidir. Cami,şapel, hamam, çeşme,kelerler, konaklar yanında muhteşem bir vadide vardır ki bu alanda yürüyüş yolları yapılması ile cazibe merkezi kılnabilir.

 
Niğde yukarıda andığım yerlerinde çoğu define avcılarının talanında ama yinede orta yerde duran ve taşınamayan özellikleri ile dahi Yeşilyurt ve Yeşilburç görülmeye değerdir. Niğde’nin her köyünde bir tarih buluntusu olduğunu hep söyleyegeldik. Turizm için işin bir ucundan yakalandığında kısa sürede bacasız sanayi ile Niğde atılım yapar, ama bunun için önce inanmak gerekir.

 
Ne yazık ki Niğde ilinde konuya duyarlı olanların varlığına rağmen iş planlı bir gelişme içinde ele alınamıyor.

 
 Her kurum doğal akışı içinde sorumuluğunun gereğini yapma çabası içinde ama yetmiyor.

 
Niğde her alanda olduğu gibi turizmde öne çıkmak istiyorsa bugune değin uygulanan ve sonuç vermeyen yollar yerine yeni arayışlara yönelmelidir.

 Öncelikle Niğde merkez ve Bor’da tarihi konak ve evler onarılmalı, Yeşilyurt ve Yeşilburç gibi ayrıntı merkezlerini kurtarma operasyonları gerçekleştirilmelidir. Olmadan olmaz.