Bedelsizin Bedeli

Abone Ol
Kaynakların yerinde, doğru ve verimli kullanılması daha öncelikli öneme sahip olmalıdır.
 
Bir ara Tarkan vardı. Askerliğini yapmadığı için asker kaçağı konumuna düşen sonra 99 yılının Mayıs ayında vatandaşlıktan çıkarılacak haberleri basında boy boy yer alıp, uzun müddet Amerika’da yaşamak zorunda kalan. Ne oldu? Bedelli askerlik çıkarıldı Tarkan Türk vatandaşı olarak yaşamına devam etti(!)  Yoksa, şimdi yeni Tarkanlar mı türedi? Kafa kol bacak hareketleri ile kazandıkları yüz binlerce lirayı, 5 yıldızlı otellerde dünya starlarına nazire yaparak özel olarak hazırlatılan menülerden, İstanbul’un en lüks semtlerinde oturmaktan, Paris’in en lüks caddelerinde alışveriş yapmaktan, bir dondurma yemek için özel olarak İtalyalara gitmekten, bir müddet uzak durmak zor mu geliyor? Bu insanlar koğuşlarda yatamazlar mı, karavanadan yemek yiyemezler mi, kamuflajlı elbiseyi giyemezler mi… vb. Kim bunlar? Allahın diğer insanların üstünde yarattığı özel  varlıklar mı? Bir bildiğim varsa o da Anadolu insanı kategorisinde yer almadıkları.
 
Terör bitmemişken, şehit olan askerlerimizin kanları tazeliğini, şehitlerimizin annelerinin gözündeki yaşlar ıslaklığını korurken bedelli de bu kadar ısrar edilmesinin sebebi ne veya neler olabilir? Medya tarafından belli aralıklarla hükümetin çalışma yaptığı devamlı dile getiriliyor ama kimler tarafından dile getirttiriliyor? Hangi etkili isimler bu hususta yetkili isimleri sıkıştırıyor? Ve neler oluyor ki bedelli sevdasından bir türlü vazgeçilemiyor. Yoksa böyle bir dönemde bedelli askerlikten sonuç alınmak istenmesi milletimizin sahip olduğu ahlaki değerlerin içerisinde yer almaz gibi. Anadolu insanı bedelini canı ile öderken, bu bedeli ucuz askerlik kimler için çıkarılıyor?..Merak etmeyin yasa çıktıktan sonra yararlananları görünce bu sorular da cevabını bulacaktır.
 
Şunu da irdelemek gerekiyor: Günümüz askerlik mantığı ne kadar doğru. Okumuşunu okumamışını, mühendisini çobanını, sanatçısını, boyacısını aynı kategoride ele alıp tek tip profil oluşturmaya zorlamak ne kadar doğru.(1920’lerden sonra ortaya çıkan tek tip alışkanlığı; Tek tip vatandaş, tek tip öğrenci, tek tip memur...vb.)  Askerlik hizmeti denilince aklımıza sadece “al eline silahı, git savaş” düşüncesi gelmemeli.  Askerlik vatani bir görevdir, vatan hizmetidir. Sadece elinde silah, savaşaraktan vatana hizmet yapılmaz. Bu yüce olgunun mantığını bu şekilde dar bir kalıba sokmaya gerek yok. Askerlik görevi (orijinal adı: vatan hizmeti) için gelen insanlardan daha fazla verim almak için yeteneklerine, tecrübelerine, iş deneyimlerine göre ayrıştırmak gerekmiyor mu? Bunlara ayrıcalık tanınsın istemiyorum fakat her bireyden en iyi verim alınacak şekilde en doğru alanda vatana hizmet etmesi için kullanılması gerekiyor. Biz bunu yaparsak ordumuz kendi kendini taşıyabilecek ve kendi kendine yetebilecek seviyeye ulaşacaktır. Bir anlamda Osmanlı’daki tımar sisteminin günümüze ve geleceğe yönelik modernize edilmiş yeni şekilleri üzerinde tartışmak, yeni projeler üretmek gerekiyor. Askerlik vazifesi içerisinde yer alan yüz binlerce insanımızın atıl durumda bırakılaraktan değerlendirilmemesi gerekiyor. Nitekim bu uygulamanın faturası milletimize pahalıya mal oluyor.