Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in ayrı bayrak istemesi üzerine “Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla birlikte Türkiye’nin üniter yapısını değiştirmek isteyenler cüretlerini biraz daha artırdı” yorumunda bulunmuştuk. 

Nitekim BDP tamamen raydan çıktı. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Kürtçe eğitimi uygun görmüyorum” diyen şu andaki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e yönelik olarak “Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın. Senin kıymetin o kadardır. Bunu böyle bil. Bizim nazarımızda ha bir onbaşı konuşmuş ha Genelkurmay Başkanı. Bizim nazarımızda zerre kadar değerin, kıymetin yok” diyebildi! 

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Bülent Arınç’ın “Ne istiyorlarsa vereceğiz” sözünü hatırlatarak “Bunlar da Bülent Arınç’ın her şeyi vereceğiz ifadesine karşılık da istediklerini kısmen piyasaya sürüyorlar. Bu ülkenin tek bayrağı vardır. O da kanla yazılmıştır. Bu bayrağın yanında paçavralara gerek yoktur” dedi. 

Vural, AKP ve BDP’nin, bu taleplere zemin bulabilecek bir anayasal kılıf arayışı içerisinde olduğunu da belirtti. 



***



Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen ise Yeniçağ’dan Fatih Erboz’a “Wikileaks belgelerinde Amerikan Büyükelçisi Washington’a şunu söylüyor: ’ABD ile Türkiye’deki politik irade çok büyük uyum içerisinde. Irak ve Orta Doğu konusunda her türlü işbirliği yapmaya hazır. Ancak ABD’nin çıkarlarına aykırı davranan generaller var.’ ABD, çıkarlarına ters düşen generallerin isimlerini tek tek sayıyor. Yine ABD büyükelçisinin Washington’a yolladığı Wikileaks belgelerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki generaller üçe ayrılıyor. Birincisi Atlantikçiler. Yani ABD ile ilişkileri iyi götürmek isteyen Atlantikçiler. İkincisi ABD ve AB ile ilişkilere şüpheli bakan Milliyetçiler. Bir de üçüncüsü İran ve Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesini arzu eden Avrasyacılar. Burada ABD Büyükelçisi ’Avrasyacı generallerle, milliyetçi generaller ABD çıkarlarına ters düşüyor’diyor” hatırlatmalarını yaptıktan sonra “ABD karşıtı generaller toplanıyor” tespitinde bulundu. 



***



Şimdi herkesin görebileceği gibi ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni öncelikle Orta Doğu’da Suriye ve İran’a karşı kendi ordusu gibi kullanmak istemektedir. 

George Soros, Sabancı Üniversitesinde yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin stratejik konumuna bağlı olarak en iyi ihracat ürünü ordusudur” demişti. 

M. Emin Değer de o zaman bu iddiayı şöyle değerlendirmişti: 

“Soros diyor ki, siz de Arjantin gibi olursunuz. Üreten ve ürünü dünya pazarlarında aranan bir sanayiiniz yok, ama bir ürününüz var. Ve bu yönden kurtuluşunuz elinizde. Eğer stratejik konumunuzdan yararlanarak, ABD’nin paralı askerliğini üstlenirseniz, desteğimizle ayakta kalabilirsiniz. Görev nerede mi? Amerikan sermayesinin çıkarı olan her yerde! ABD’nin ve Batı Avrupa’nın çıkarlarının bekçiliğine uygun görülen her yerde.. diyor ki siz bu kafayla ancak paralı asker olabilirsiniz!” 

İşte bu sebeple Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde ABD’nin paralı askeri olmak politikasına direnme kabiliyeti bulunanları sindirmek istiyorlar. 



***



Sonuç olarak görülüyor ki Başbuğ’un tutuklanması, Orta Doğu’ya müdahale eden ABD’nin eş başkanlığını yapan AKP iktidarı ile Başbuğ’a oranla daha uyumlu bir çizgide bulunmasına rağmen mevcut Genelkurmay Başkanı’nın bile Türkiye’nin eyaletlere bölünmesini isteyen BDP tarafından hedef alınabilmesini sağlamıştır. Genelkurmay Başkanı, Türk Ordusu’nu temsil eder. Yani ABD’nin de bölücülerin de asıl hedefi, Türk Ordusudur.