Popüler kültürün etkisiyle günümüzde kültürel bir çözülme yaşandığına dikkat çeken psikiyatri uzmanı Prof.Dr. Nevzat Tarhan, “Bilgi çağını bilgelik çağına dönüştürmezsek Z kuşağından sonraki kuşak “Sıfır kuşağı” olacak. Bu durumla mücadele için karakter inşa eden eğitime ihtiyacımız var. Sosyal, ahlaki, insani normların öğretildiği nesiller yetiştirmeliyiz” uyarısında bulundu.


Haliç Kongre Merkezi’nde, Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri kapsamında gerçekleştirilen“Z Kuşağı ve E -Devlet Kullanımı” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan önemli değerlendirmelerde bulundu.


X, Y ve Z kuşaklarının teknoloji ile teması, örgütsel bağlılıkları, bireysellikleri, ahlak duyguları, sosyal medya kullanım alışkanlıkları, sosyal normlara uyma becerileri, popüler kültürleri, aile değerleri, arkadaşlık bağları, tüketici yönleri, IQ, EQ, sosyal sorumluluk duyguları ile içsel sorumlulukları gibi konulara ilişkin konuşma yapan Tarhan, günün şartlarını iyi okumak gerektiğinin altını çizdi. Prof.Dr. Tarhan konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:


Çağa uygun cevap veren, yaştan bağımsızdır!


“Kuşaklar arası fark yaşa mı çağa mı bağlı? Bir kullanım vardır ‘Vaktin, zamanın çocuğu olmak’ bu kavram çok önemli. Her dönem zaman değişse de sorular değişmiyor. Önemli olan eski sorulara yeni cevaplar verebilmek. Eğer çağa uygun cevaplar verebiliyorsak yaştan bağımsız oluruz. İnsanın yaşamında kaynak yönetimi vardır. Tıpkı para yönetimi gibi. Bu bağlamda sosyal ve psikolojik kaynakları iyi kullanabilmeliyiz. Önce üretip, biriktirip sonra tüketebilmeliyiz.


‘Sıfır Kuşak” tehlikesine dikkat


Günümüzde kaynaklar çoğaldı. Popüler kültür ve dijital teknoloji kaynakları artırdı. Elektrik yokken sosyal hareketlilik çok azdı. Ancak bugün ekonomik hareketlilik, sosyal hareketlilik de arttı. İnsanlarımız bugün daha stresli. İhtiyaçları çoğaldı. Yapay ihtiyaçlar söz konusu. Moda kavramı var bugün. Tüketimi tetikleyen popüler kültür var. Popüler kültürle gençlik de çok etkilendi. Birçok değer bu bağlamda yıprandı. Bu dönemde bizlere önemli görevler düşüyor. Bilgi çağını bilgelik çağına dönüştürmezsek Z kuşağından sonraki kuşak sıfır kuşağı olacak.


Çocuklarımıza karakter inşa eden eğitim vermeliyiz!


Günümüzde boşanma ve suçlar arttı. Gösterişli popüler kültür var ancak karşısında üretmek istemeyen bir kuşak var. Bu durumla mücadele için karakter inşa eden eğitime ihtiyacımız var. Sosyal, ahlaki, insani normların öğretildiği nesiller yetiştirmeliyiz. Konformizm, benmerkezci kuşaklar yetişir aksi halde. Çünkü kendisinden istenmediği sürece insan yardımsever olmuyor, başkası hakkında yardım istemiyor. Kişi bunları sosyal öğrenmeyle öğreniyor. Genlerle ilgili değil. Konuyu önemsemeliyiz aksi halde bedeli ağır olur.


Yerel olamadan evrensel olamayız


Bugün birtakım görüşler var. Anarşizm, akım olarak yaygınlaşacak mı? Sosyologlar bir kavram kullanıyor ‘anomi.’ Normsuz, kuralsız insanlar mı yetişiyor endişesini tartışıyorlar. Kuralsız nesillerin etkisinde bir gelecek bizi bekliyor gibi geliyor… Bu durumda insan aklının devreye girmesi gerekiyor. İnsan aklının önünü açacak öngörülerde bulunmak gerekiyor. Kültürel bir çözülme ile ilgili öncüller var bunlarla ilgili önlemler almamız gerekiyor. Dünyayı tek kültür haline getirmek istiyorlar. Birçok kültür yok olmak üzere. Yerel olmadan evrensel olamayız bunu bilmeliyiz, dolayısıyla yerel kültürlerimize sahip çıkıp onları korumalıyız.”


Editör: TE Bilişim