Prof. Dr. Cihan Dura yazdı


Assange adlı bir Avusturyalı, bir süredir, sitesi Wikileaks’de Amerikan diplomasisinin gizli belgelerini yayımlıyor, dünyayı sarsıyor. Bizim yöneticilerimiz de hop oturup hop kalkıyor. Ben hiç geri kalır mıyım, işte ben de üzerinde güneş batmayan imparatorluğun, üstelik ABD’nin anası olan İngiltere’nin gizli belgelerini yayımlıyorum bu yazımda. Belgeler İngiliz diplomatları ile hükümetleri arasındaki kripto yazışmalardır. Wikileaks Türkiye’yi sarstı ise, benimkiler altını üstüne getirecek.

Bu belgeleri, Erol Ulubelen adlı kutlu bir zat İngiliz arşivlerine nüfuz ederek, kırkaltı büyük cilt tutan ve her biri ortalama biner sayfalık dosyalardan aşırmış ve Türkçe’ye çevirmiştir. Bense söz konusu çeviriyi ticaretten anlamayan bir sahafın tozlu raflarında keşfederek ucuz bir fiyata kapattım. Aşağıda sunuyorum, ancak okuyacağınız belgeler tüm belgelerin ancak yüzde biridir. Ha ha, şunu da ekleyim ki eğer bana bir şey olursa, belgeler yayımlanmaya devam edecek. Çünkü orijinal çeviri Türkiye’deki yüzlerce kitapçıda çoktan yerini almış bulunuyor.

Özetlediğim yazışmaları okudukça şaşıracak, hafakanlar geçirecek, eminim, şok da geçirip “vay canına sayın seyirciler” diyeceksiniz. İngiliz diplomatlar kendi devletlerinin sinsi politikaları, bizimkilerin halleri, hükümetimiz, yöneticilerimiz hakkında neler yazıyor neler. Sıkı durun, başlıyorum.

***

Markiz Salisbury’den Sir N. O’Connor’a: Çin ve Türk imparatorlukları öylesine zayıftır ki bütün hayatî sorunlarda bizim dışişlerimizin tavsiyelerine tamamen boyun eğeceklerdir. Türkiye’nin Afrika toprakları ve Bağdat’tan aşağıda kalan kısımları bizi ilgilendirir, buralarda İngiliz menfaatleri vardır. Türkiye söz konusu bölgelerdeki menfaatlerinden habersizdir.

Markiz Salisbury’den Sir H. MacDonell’e: Türk İmparatorluğu’nda gümrük menfaatlerimiz vardır. Bu gümrük ipotekleri verdiğimiz borçlarla ilgili olup, doğrudan doğruya bizi ilgilendirir.

Sir Bertie’den kripto: Almanya’nin Türkiye ile dostluğu, Almanlara iktisadî menfaatler sağlamaktadır. Almanya Türkiye’yi bize karşı kullanmaya çalışıyor. Eğer Akdeniz’de bir liman elde ederlerse, denizlerdeki durumumuz zarar görebilir.

M. Landsdowne’den Sir F. Lascelles’e: Türk hükümetine Kuveyt sorununda İngiliz çıkarları olduğu anlatıldı. İran Körfezi ve Kuveyt’te Majestelerinin Hükümeti’nin menfaatleri olduğu, bu bölgelerde Sultan’ın başkalarına haklar vermesini kabul edemeyeceğimiz bildirildi.

Sir N. O’Connor’dan Sir T. Sanderson’a: Bağdat demiryolu anlaşması geniş demiryolu kilometre garantileri, maden hakları, liman kolaylıkları ve Osmanlı topraklarında araştırma imtiyazları veriyor. Almanlarla anlaşarak İngiliz sermayedarlarını korumalıyız. Eğer Osmanlı Hükümeti kilometre garantisi verirse, o zaman kendilerine 20 milyon Sterlin borç verilebilir. Türkiye bir parça gelişirse, bizim de ticaretimiz artacaktır. Aydın demiryolu başlangıçta umutsuz görünüyordu, fakat şimdi ne kadar kârlı! Hazır elimizde fırsat varken, gümrük vergilerinin artırılması karşılığında demiryolunun yarısını isteyelim.

Sir N. O’Connor’dan M. Landsdowne’a: Unutmayalım ki demiryolu projesi büyük avantajlar ve imtiyazlar içermektedir. Yolun inşası için satabileceğimiz mallardan başka, yolun iki tarafında maden haklarımız, Dicle ve Fırat kıyılarında araştırma hakkımız olacaktır. Ayrıca bu proje Kuveyt ve İran Körfezi’nde sonu gelmez ticaret olanakları sunmaktadır. Mezopotamya’nın sulanmasında da gelecekte bize üstün bir konum hazırlayabilir. Bütün bu sularda İngiliz gemilerine fırsatlar doğacaktır.

Sir E. Grey’den Mr. S. Rice’a: Rusya bizim Türkiye’nin toprak bütünlüğünü garanti ettiğimizi sanıyor. Biz hiçbir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğünü garanti etmedik.

Sir N. O’Connor’dan Sir E. Grey’e: Sultan’ın yardımcılarından Galip Paşa sekizinci defadır ki (buraya daha çok dikkat, cd) % 3 ile ilgili olarak beni aradı.

***

Mr. G. Barclay’ın Türkiye hakkında verdiği yıllık rapordan:

Sultan Abdülhamit uzun saltanatı sırasında bütün gücü ele geçirdi. Onun iradesi dışında hiçbir iş yapılamıyor. İsteklerini en iyi sınırlayan faktör, yabancılara olağanüstü haklar tanıyan kapitülasyonlardır. Avrupa devletleri çıkarılan yeni bir yasayı beğenmez, kendi millî menfaatlerine aykırı bulurlarsa o yasaya derhal karşı çıkarlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün mâli kaynakları yabancıların kontrolü altındadır.

İşte Rapor’da Osmanlı hükümeti ve yöneticileri hakkında yapılan değerlendirmeler:

Sadrazam Mahmut Nedim Paşa Rus Elçisi İgnatieff’in aletidir. Tahsin Paşa Sultan’ın tam istediği adam, jurnalcı. İzzet Paşa’nın evine sel gibi para akıyor.

İkinci Kâtip İzzet Paşa: Halk Arap İzzet der, Kürt asıllı da olabilir. Sultan’ın üzerinde büyük etkisi var. Onun boş gururunu ve korkularını çok iyi kullanıyor. İdarede bütün olup bitenleri kulağına fısıldar.

Mabeyinci Hacı Ali Paşa budala, hemen hemen kara cahil, yüksek mevkiine rağmen bir hiç. Mabeyinci Nuri Paşa çok doğru, sert bir şahıs, ancak zekâca zayıf. Ragıp Paşa Sultan’ı etkileyebilecek en önemli şahıslardan biri. Nüfuzunu kullanarak büyük servet sahibi olmuştur. Muktedir, oldukça onurlu bir adamdır. İstanbul’daki İngiliz tüccarlarla ilişkileri vardır. İngiliz çıkarlarına eğilimlidir.

Teşrifatçılardan, Galip Bey’in görevi büyükelçileri Sultan’a takdimden ibarettir. İngiltere’ye meyilli görünür. Politikayla ilgilenmez. Hayrettin Bey büyük bir vatanseverdir. Sadrazamın en büyük düşmanlarındandır. İyi huylu, iyi tahsillidir. Liberal ve İngilizseverdir. Özel hayatında bir Avrupalı gibi yaşar. Memduh Bey hoş, kibar, fakat renksiz bir adamdır. Hilmi Bey eski Bahriye Nazırı Hasan Paşa’nın oğludur, önemli bir şahıs değildir. Hasan Paşa Bahriye Nezaretinden bir hayli servet edinmiştir.

Sadrazam Ferit Paşa; tahsili kısmen Yunan tahsili olduğu için hızlı çalışan, modern fikirli bir adamdır. Alman büyükelçiliği tarafından sürekli desteklenir. Kaliteli yönleri vardır. Çabuk kavrar, çabuk karar verir. Ancak politik ve genel bilgisi sınırlıdır. Bazı durumlarda güvenilmez, hep Almanya’yı destekler.

Meclis Başkanı Sait Paşa Kürt’tür. Samimî bir İngiliz dostudur. Sultan’a sadıktır, ancak politik etkisi yoktur. Hariciye Nazırı Ahmet Tevfik Paşa Arnavut’tur. Bir centilmendir, geniş fikirlidir. Büyük diplomatik yetenekten yoksundur. Olup bitenler hakkında bilgisizdir. Almanlardan kuşkulanır, bize karşı öyle değildir. Mehmet Nuri Bey bir Fransız’ın oğludur. Fransa’da tahsil yapmıştır. Saray casuslarının en başta gelenlerindendir. Çürümüş biridir.

Adlî müşavirlerden, İbrahim Hakkı Bey çok yeteneklidir. Türklerde çok az rastlanan gerçek bir mantığı vardır. Vatanseverdir. Eserleri vardır. Gabriel Efendi Ermeni’dir. Mali işlerde çok akıllıdır. Birçok ticarî şirkete ortaktır. Mehmet Ali Bey Arap İzzet Paşa’nın oğludur. Bütün işi meslektaşları hakkında casusluk yapmaktan ibarettir.

Dahiliye Nazırı Memduh Paşa utanmazlık derecesinde rüşvetçi olmasıyla ün yapmıştır. Gayet dar kafalı, Hıristiyan düşmanıdır. Zaman zaman İngiliz çıkarları lehinde hareket eder. Şeyhülislam Mehmet Cemalettin Efendi olağanüstü aydındır ve şahsiyet sahibidir. Avrupalılarla fazla görüşmez. Savaş Bakanı Mehmet Rıza Paşa başlangıçta ateşli bir İngiliz dostu iken, yavaş yavaş Alman tarafına geçmiştir. Müthiş servetinde Essen ile olan ilişkisinin katkısı vardır. Mustafa Zeki Paşa Alman dostudur. Fransızca, İngilizce, Almanca bilir. Zeki değildir. Kendini beğenmiş, dar kafalı, gösterişe düşkün bir adamdır. Adliye Vekili Abdurrahman Nurettin Paşa İngiliz demiryolu yatırımlarına şiddetle karşı çıkar. Menfaatini görmekten âciz, son derecede dik kafalı tipik bir eski Türk’tür. Kuvvetli bir Avrupa düşmanıdır. Para işlerindeki namusu ile şöhret yapmıştır.  Maden, Orman ve Ziraat Nâzırı Selim Paşa bir tefecinin oğludur. Akıllı, ihtiraslı bir adamdır. İlerlemenin Saray’a kapılanmaktan geçtiğini anlayınca jurnalcılığı seçmiş, Sultan’ın gizli ajanları arasına katılmıştır. Türkiye’nin bütün maden zenginliklerini kontrolü altına almıştır. Yabancıları bu kaynaklardan uzak tuttuğu için, ülkenin zengin maden kaynaklarının gelişmesine engel oluyor. Bir ara kendisine ve kimi yakınlarına müthiş maddî menfaat sağlamayı başardı. İngiliz düşmanıdır.

Eski sadrazamlardan Sait Paşa çok enerjik, hırslı bir adamdır. Müthiş vatansever, aşırı derecede zekîdir. Padişah’ın en yakın dostlarındandı. Ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutar. İdarî çevrede bugün de aranmaktadır. Kâmil Paşa Kıbrıslı bir musevîdir. İyi tahsilli, yetenekli ve namusludur. Sultan Abdülhamit tarafından ihtilalci olmakla suçlanarak Suriye’ye sürülmüştür. Oğlu Sait ve damadı Faik paşalar son derecede çürümüş, şerefsiz insanlardır.

***

Şimdilik bu kadar…

Nasıl, beğendiniz mi? Görüyorsunuz, kaliteli, çoğu doğru, ciddî gözlem ve değerlendirmeler bunlar. İngiliz elçileri ve diplomatları doğrusu mükemmel çalışmışlar.

Bir ders aldınız mı? Ben aldım: Tarih ibret almayan milletler için tekerrürden ibarettir.

Beni hiçbir güç durduramaz.

Belgeler yayımlanmaya devam edecek.

Editör: TE Bilişim