Geçtiğimiz günler içinde vatan toprağı olan iki adamız Yunanlılar tarafından işgal edildi! Bunlardan bir tanesi «Eşek Adası.» Biz Deniz Yedek Subay Okulunda yani Yassıada’da eğitim görürken karşımızda bulunan stratejik bir adaydı! Şu an oraya Yunan bayrağı çekildi!  Bu konu Namık Kemal Zeybek tarafından açıklandı. Başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Abdullah Gül’ün hiç sesleri çıkmıyor! Devleti yönetenlerin bu konudaki duyarsızlıklarına dikkatlerinizi çekiyorum!
 AKP ile Türkiye’de insan kimliği ve değerlerimiz örselendi!
 Dr. Özcan Yeniçeri : «Bütün yaratıklar içerisinde onur, yalnızca insana özgüdür. İnsandan onurunu alırsanız geride et ve kemik yığını bir enkaz kalır. Bu sebepledir ki olgun insan için onursuz yaşamak ölmekle eşdeğerdir. » (1)
 Seyyid Ahmet Arvasi ise Türk İslâm Ülküsü isimli kitabında bunu :  «İnsanı, maddi ve objektif kriterlerle değerlendirmeye kalkıştınız mı, onu alçaltırsınız, insanın kas gücü, bir beygirden daha azdır. Maddi elementler bakımından değeri, otuz-kırk kilogram gübreye eşittir. Protein değeri bakımından bir koyundan daha az para eder. İnsanın asıl değeri, ancak sübjektif ve manevi bir yaklaşımla anlaşılabilir. Biz insanlar, birbirimize, zengin bir elementler komposizyonu, güçlü bir protein deposu, verimli bir enerji kaynağı veya kullanılması gereken bir âlet ve makine gözü ile bakamayız. İnsana, madenler, bitkiler ve hayvanlar gibi muamele edemeyiz. İnsan, kendine yönelmek isteyen böyle bir bakış tarzını, bütün tarihi boyunca şiddetle reddetmiş bulunmaktadır. İnsanın alçaltılması demek, ona maden, bitki ve hayvan muamelesi yapmak demektir. Bütün insanlık tarihi, insanların böyle bir muameleye isyanı ile doludur.» şeklinde izah etmektedir.
 
İslâmî olmayan davranış sahipleri kendilerini «Müslüman» gibi gösteriyorlar!
 
«İleri demokrasi safsatalarından bahsedenlerden bize yansıyanları ve onları iyi irdeleyin!»
 
«Irak’ta ve Libya’da Müslümanları kömür haline getiren ve Irak’ta cemaatleriyle birlikte 23 camiyi yerle bir eden BOP projesine eşbaşkan olanlara destek olmayınız!»
 
« Emin ÇÖLAŞAN, 22.06.2005 tarihli Hürriyet Gazetesinde «1998 yılında 4 tinerci, bir bayan öğretmenle kızını kaçırdı. Tecavüz ettiler, gasp ettiler. Anneyi ağır yaralayıp kızını öldürdüler. Korkunç bir olaydı. Bu kişiler yargılandı ve ömür boyu hapis cezası aldı. Ama AKP döneminde yeni TCK çıktı ve bu herifler yeni yasadan yararlanıp tahliye edildiler. Bu nasıl yasadır? Bu nasıl hukuktur? Nasıl adalettir? Anlayan varsa bize anlatsın.» diyor;
 
Bir zamanlar «Ben ülkemi satmakla yükümlüyüm» diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın birkaç gün önce Libya’da batan bir gemi içerisinde bulunan 600 Müslüman’ı ölüme terk ederek kurtarılmalarını önlemesini, Ergenekon tarihî ismine duyarlı olması gerekirken bu isim altında terörle, teröristlerle mücadele eden yüzlerce kahraman Türk Subaylarına ve vatansever insanlara  terörist damgası vurdurularak tutuklatılmalarını, üniversite imtihanlarında partizanlık adına oluşturulan kurgulamalarla dünyada eşi görülmeyecek şekilde gençler üzerine umutsuzluk pompalanmasını, MHP’ye karşı sürdürülen şantaj, tertip ve iftira kampanyaları hadiselerini, bunu siyasete alet ederek propagandaya dönüştürmelerini hangi ahlâk,  hukuk, insanlık ve sorumluluk gerekçeleriyle açıklayacaksınız?
 
«Devlet yardımı olmadan MHP’ye tertip de yapılamaz, kaset de hazırlanamaz!»
 
«Siyaset, BOP eşbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkan hukuksuz ifadelerle yozlaştırılıyor. Siyasi partiler halk iradesiyle değil emperyalist oyunlarla şekillendirilmeye çalışılıyor! Muhalefet partilerine yapılacak her tertipten Recep Tayyip Erdoğan sorumlu tutulmalıdır!»
 
Recep Tayyip Erdoğan’ın aylar önce 2 partili bir sisteme geçeceğiz şeklindeki BOP eşbaşkanı kimliğiyle yaptığı açıklamasına bağlı olarak hukuksuz bir şekilde MHP’ye tertiplerin yapıldığını görüyoruz.  Yani bu anayasa dışı iftira ve tertipler Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceki açıklamalarıyla ele alınacak ve  bir suç itirafı olarak mutlaka geleceğe taşınacaktır!
Sayın Devlet Bahçeli meydanlarla birlikte televizyonlarda da konuşmalıdır.  Sadece Devlet Bahçeli de değil, bütün MHP Milletvekilleri ve MHP Milletvekili adayları bütün vilayetlerde (kazalarda, köylerde) çok sesli bir propaganda yaparak yapılacak tertipleri etkisizleştirmelidirler!
 
Olayları ve gelişmeleri müzik dinler gibi izlemeyin. Derinliklerine inin. Bir çok yerde hukuksuzluklarıyla AKP yöneticilerinin izlerini bulacaksınız!
Tolstoy’un «Nerede kölelerinizin olmasını isterseniz, orada müziğe elinizden geldiğince çok önem vermelisiniz.» sözüyle günümüzde karşılaştıklarınızı kıyaslayınız. İnsanlar, değişik vasıtalarla beyinleri yıkanarak,  kaybettikleri vakitlerini, kimi neden alkışladıklarını, nerelere sıkıştırıldıklarını irdeleyebiliyorlar mı? Ne yazık ki onlar hüzünleri, acıları, ölümleri, savaşları, tertipleri, kirli senaryoları, kaybettiklerini ve işgalleri görmezlikten gelerek bir yerlere sürüklendiklerini düşünemiyorlar. Size soruyorum gerçeklerden kaçış ne zamana ve nereye kadar sürdürülecek?
 
Kofüçyüs ise :  «Bir yıl içinde ürün almak istiyorsan; tohum ek, on yıl içinde meyve almak istiyorsan; ağaç dik, yüz yıl içinde ürün almak istiyorsan insan eğit.» sözüyle eğitimin önemine işaret etmektedir. O halde vakit geçirmeden hayatı okumayı öğrenin!
 
Erich Fromm da «sahip olmak ya da olmamak» adlı eserinde «İnsanlık büyük bir hızla yok olmaya doğru sürüklenmektedir. Ekonomik gelişimin giderek insanları tutsak alması, doğaya karşı takınılan düşmanca tavır ve bir atom savaşı tehlikesi, insan soyunu ve dünyayı tehdit etmektedir... Yeni bir insan ve yeni bir topluma geçişin tek yolu, her şeyi elde etmek, onlara egemen olmak biçiminde beliren ve kâr tutkusu, açgözlülük, bir de  ihtiras demek olan «sahip olmak» karakterini terk etmekten geçer. İnsanlar onları huzura, mutluluğa ve diğer insan kardeşlerini sevmeye yöneltecek olan bir dünya görüşüne geçemedikleri sürece, kurtulmaları imkânsızdır.» (2)
 
«İnsanlar farklı kişilikler kazandırılarak, olumsuzluklar yüklenerek, toplumu, hayatı, çevreyi, geleceği düşünemez hale getirildiler!»
 
Buğday satıyorduk, dışardan buğday satın alır hale getirildik! Bu çökertmelere «hizmet»diyerek, bu hazin halleri gizleyerek size boş vaatlerde bulunuyorlar... Yapmadıkları işlerle övünüyorlar. Sizi aldatmakta kararlılar... Devlet imkânlarını kullanarak propaganda yapıyorlar... Seçim döneminde attıkları temellere asla inanmayınız! Size hizmetsiz geçirdikleri ve sorunlarla kararttıkları 9 yılın hesabını versinler!
İmam-ı Gazali kitaplarında kendisini hiç övmemiştir. «Fahr yani övünme haramdır, kötü bir haslettir. Ucub yani kibir ve riyâya sevk eder.» denilmektedir.  Sanatkär bir terzinin diktiği elbiseyle farklı görünen bir adama «bu elbise çok güzel, seni de çok güzelleştirdi» denilse, o da «bu elbisenin neresi güzel?» karşılığını verse, sanatkârı tahkir (hakaret) ederek küçültmüş olur. Ama «senin dediğin doğru, giydiğim bu elbise gayet güzel, fakat bu güzelliği veren ben değilim, sanatkârdır...» derse sanatkârı ve sanatını da övmüş olur, kendisini övmüş olmaz. (3)
 
«ALLAH’tan uzaklaşanlar size ve Müslümanlara kötülük yapıyorlar!»
 
Bugün dindarlık kisvesi altında karşınıza çıkıp yapmadıkları işlerle öğünenlerin kendilerini Tanrılaştırma gayretlerinin iç cephelerini İmam-ı Gazali’nin söz ve yaşayışına göre tespit edip isimlendirmeniz zor olmayacak! Yani bugün emperyalizme sırtlarını dayayarak, Libya’da batan bir gemide bulunan 600 Müslüman’ın, Irak’ta bir buçuk milyon Müslüman’ın katledilmelerine sebep olan Recep Tayyip Erdoğan sadece bu günahların içlerinde kalmamış, ALLAH diyen insanları, Peygambere sadakat gösteren Müslümanları katleden Amerikan askerlerine
«Irak'ta savaşan ABD'li kahraman bay ve bayan askerlere, en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en kısa zamanda dönmeleri arzusuyla dua ediyoruz.» şeklinde yakarışta bulunmuştur.
«ALLAH’ı tanımayan insanların yanlarında yer aldığınızı öğrenmeniz için» bunlar size ibret verici bir ders olsun!
 
AKP yöneticileri faizciliği kâr kapısı haline dönüştürdüler.
 
Çiftçilerimiz devlete olan borçlarını ödeyemez hale getirildiler. Faizin faizini almak için evlerine gelen icra memurlarıyla karşılaşma durumuna düşürüldüler. Bu halleriyle varlıklarını, huzurlarını ve sağlıklarını da kaybediyorlar.
 
«AKP yöneticileri zinayı da suç olmaktan çıkardılar!»
Hazret-i Enes dedi ki ; «Resûl-i Ekrem (S.A.V.) bize bir hutbe okudu ve faizden bahsetti. Faizin büyük bir günah  olduğunu» söyledikten sonra dedi ki : «Bir insanın aldığı veya verdiği bir dirhem faiz, Allah’ın indinde bir kimsenin otuz altı defa zina yapmasından daha büyük günahtır.  Faizlerin faizi de Müslümanların ırzlarına tecavüzdür.» (4)
 
AKP yöneticileri hizmetsiz geçen 9 yıldan sonra, kendi binlerce yolsuzluk söylentilerini bir kenara iterek, gittikçe güçlenen MHP’ye çamur atmak ve yıpratmak için, rontgencilik ürünü kasetlere sığınarak bel altı vuruşlara sığınma çaresizliğine düştüler!
 
Hazret-i Abbas (R.A.) buyuruyor ki : «Arkadaşının veya başkalarının ayıplarını söylemek istediğin zaman kendi kusur ve ayıplarını hatırla.» (5)
 
Hazret-i Hasan (R.A.) : «Gıybet yapmaktan sakın. Çünkü gıybet köpeklerin katığıdır.» (6)
 
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurdular ki : «Eğer söylediğin şey doğru ise ve o kimsede mevcutsa şüphesiz ki sen gıybet yapmış olursun. Eğer söylediğin şey o kimsede yoksa hem gıybet ve hem de iftira etmiş olursun.» (7)
 
«Bu zavallı büyük bir âfete müptelâ oldu. Allah onu ve bizi mağfiret buyursun» demek de çirkin bir gıybettir.
«Gösteriş ve övünme arzusu da gıybete sürükleyen sebeplerdendir.»
«Maskaralığa almak, alay etmek ve başkalarını küçük görmek hastalığı da gıybete götüren sebeplerdendir.»
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurdular ki : Gıybeti dinleyen de iki gıybetçiden birisidir. (8)
 
Hücurât Sûresi, 12. Âyet : «Ey iman edenler! Zandan çokça kaçının.  Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi kabul edendir, çok esirgeyicidir.»
 
Uluslararası Basın Enstitüsü  Türkiye’yi basın özgürlüğüne müdahale konusunda bir numaraya oturttu! Yani bu yönde Türkiye, Çin ve İran’dan da kötü...
Türkiye’de bugün 64 gazeteci tutuklu. Fikirlere saygı gösterilmiyor. AKP yöneticilerini eleştirmek, yaptıkları, hukuksuzlukları,  yolsuzlukları ve zulümleri dile getirmek suç sayılıyor!
 
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurdular ki : «Facirin kötülüklerini anlatmaktan yüz mü çevirirsiniz? Onun perdesini yırtıp kaldırın ki, insanlar onu tanısınlar. Faciri, içerisinde bulunduğu çirkef hallerle anlatın ki onun şerrinden sakınsınlar.»
Din büyükleri derler ki; üç kişi vardır  ki, onların gıybetini yapmak caizdir :
1)     Halka zulmeden amirler
2)     Bid’at sahipleri
3)     Aşikâre günah işleyen fasıklar  (9)
 
AKP hangi olaylarla anıldı?
 
«Recep Tayyip Erdoğan zulmeden değil, zulme karşı olan bir iktidarız, diyor. Ama sergiledikleri olaylar ise bu ifadeleri yalanlıyor!»
 
«AKP İlçe Başkanı uyuşturucudan tutuklandı», «Deniz Baykal: "AKP PKK ile işbirliği içinde"», «Başbakanlık müşavirinden kasetli şantaj!», «AKP'li yeğene kıyak iş»,  «Ambulansta fuhuş rezaleti :  Bakırköy'de, alkollü bir ambulans şoförü, yoldan aldığı transüel bir travesti ile devletin resmi plakalı ambulansında fuhuş yaparken yakalandı.», «Doktoru hastaneden kaçırdılar», «Bakan Adana’da ve sağlıkta son rezalet :
Adana'da 7 aylık hamile kadın, 4 saatte 12 hastaneye götürüldü. Hastanelerde "kuvöz" olmadığı gerekçesiyle kabul edilmedi», «Turizm cenneti Bodrum'da sağlık rezaleti... Yazın nüfusu 300 bine çıkan ilçedeki Devlet Hastanesi'nde tek görevli ortopedist tatile çıktı. Hastalar ortada kaldı»,
«Gaziantep'in İslahiye ilçesinde bir kişi, müdahale edilmeyen eşinin hastanenin tuvaletinde ölü doğum yapmak zorunda kaldığını öne sürerek suç duyurusunda bulundu.»
 
«Ayırımcılık, bölücülük, baskı, adam kayırma, yolsuzluk ve hukuksuzluk devlet politikası haline getirildi. Yandaşlara verilen desteklerle gençlerimiz istenmeyen alanlara itiliyorlar. 9 yıllık AKP ile Türkiye tarihinde ilk kez 14 yaşındaki gençlerimiz haklarını aramak için sokaklara döküldüler!» Bin kere yazıklar olsun! Bin kere yazıklar olsun!...
 
Seyyid Ahmet Arvasi : «Esefle itiraf edelim ki, insanlık âlemini ve ilişkilerini incelediğimiz zaman, kazanılmış  hakların yanında gasbedilmiş haklara, şerefle temsil edilen makam ve mevkilerin yanında çalınmış makam ve mevkilere, alın teri ve helâl kazançla ulaşılmış mal ve mülklerin yanında hile ile gayrimeşru yollarla ele geçirilmiş mal ve mülklere, yerde sürünen devlere, yükselmiş cücelere, sömüre sömüre balon gibi olmuş sülüklere, sömürüle sömürüle iskelete dönmüş kişilere, ailelere, sınıflara, milletlere ve devletlere rastlıyoruz.» diyor. (10)
 
İslâm dışında yaşayan  farklı dünyaların insanları bir yerlere çöreklendiler. Sizin, çocuklarınızın umutlarını, geleceklerini, devlete olan güvenlerini ve İslâm’a bağlılıklarını çalıyorlar. Siz ise bu olumsuz görüntüler karşısında sesinizi gür bir şekilde çıkaramıyorsunuz, haklarınızı arayamıyorsunuz, verdiğiniz tavizlerle, suskunluklarınızla, teslimiyetciliklerinizle, alkışlarınızla hukuk yolları kapandı, şikayet edeceğiniz bir makam, başvurabileceğiniz bir kurum, konuşabileceğiniz bir yetkili kalmadı.
 
«Sahtekârlığa âlet edilerek, haksız bir şekilde bir yerlere götürülerek, kestirmeden, onursuz bir şekilde hak etmedikleri okullar ve meslekler kazandırılarak, en üst görevlere getirilerek,  birileri yandaşlık ve partizanlık adına yozlaştırılıyorlar.»
 
«Bu tahribatlarla, bilim, meslek, teşhis, tedavi, teknoloji, tasarlayıcılık – zekâ, hizmet, inanç, itikat, sadakat, özgüven, millî hassasiyetler ve hayat seviyeleri çökertiliyor.»
 
Pekiyi seçime yakınlaştığımız şu günlerde AKP yöneticilerinin ağızlarından neler duyuyorsunuz?
 
Hani gözyaşlarıyla oluşturdukları sahnelerde, ağlama ekranlarından size hitap edip 12 Eylül darbecilerinden hesap soracaklarını söyleyenler vardı ya, bunlar şimdi neredeler? Bir çok şey gibi, harcanan, boşa geçirilen 9 yıl gibi,  bu konu da çabuk unutuldu değil mi? Hani sizi kandırarak, size inandırarak oylarınızı çalanlardan, beklentilerinizi ayaklar altına alanlardan bahsediyorum!  Verdiğiniz oyların hesabını sandıklarda ne zaman soracaksınız? Ben size ne demiştim o zamanlar : «Amerika 12 Eylülcüleri, 12 Eylül’cüler de onları hazırladı, besledi ve büyüttüler. Kendilerini var edenlerden hiç hesap sorabilirler mi?» diye!
 
Geçtiğimiz günlerde Recep Tayyip Erdoğan gerine gerine 1992’de yapılmış Karaelmas Üniversitesi’ni 2007’de biz yaptırdık diye kosalarak öğünürken vatandaşlarımızın çığlıklarını, alkışlarını işittiğiniz zaman, ne hissettiniz, ne düşündünüz Allah aşkına? İşte bizim anlatmak istediğimiz de bu : Kimi neden alkışladığınızı bilin artık,  sizi sürekli bir şekilde aldatanları, saflığınızdan faydalananları, inançlarınız kullananları kendi başlarına ve yüzüstü bırakma zamanı daha gelmedi mi?
 
«Akıl, kaynak, proje yok ; propaganda ve dayatma var!»
9 yılda yapamadıkları, yanlarına dahi yaklaşmadıkları, hiç bilgisi olmadıkları konularla, asla inandırıcı olmayan proje ve vaatlerle karşınıza çıkıyorlar. AKP yöneticilerine ve AKP Milletvekilleri adaylarına asla güvenmeyiniz. Onlara «hayır» demek ve «oy vermemek» inancınız, onurunuz ve geleceğiniz için oldukça önemlidir!
 
Urfa, Diyarbakır, Adıyaman, Siirt, Erzurum, Van, Aksaray, İstanbul, Kayseri  ve Konya’dan bana teşekkür mektupları gönderen vatandaşlarımıza ve öğrenci kardeşlerimize selam ve sevgilerimle teşekkürlerimi  sunuyorum. Her zaman sizlerin yanınızda olacağım. Sağ olun, var olun.
 
 
(1)     Dr. Özcan Yeniçeri, Yozlaşma ve yabancılaşmaya karşı itirazlar, sayfa : 33
(2)     Erich Fromm,  «To Have or To be»
(3)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa :   21
(4)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa :   31
(5)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa :   34
(6)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa :   35
(7)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa :   40
(8)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa :   47
(9)     Gıybet, İmam-ı Gazali, Bahar Yayınevi, 1985, Sayfa : 102
    (10)   Türk İslâm Ülküsü, Seyyid Ahmet Arvasi, Ocak Yayınları, 1982, Sayfa :38
 
 
  
 
Selam ve sevgilerimle. 
Üzeyir Lokman ÇAYCI

İç Mimar – Endüstri Tasarımcısı

55, rue Louise Michel

78711 Mantes la Ville

FRANCE
------------------------------------------------------------------
 
 
-------------------------------------------------------------------
Resim : Üzeyir Lokman ÇAYCI