Hocalı Soykırımı Niğde’de Anıldı

Programa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Alp, akademik personelimiz, çok sayıda öğrencimiz ve davetliler katıldı.

Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen program soykırımda şehit edilen soydaşlarımız anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması, akabinde Türkiye ve Azerbaycan Milli Marşları’nın okunmasıyla başladı.

Programın başında, sonradan Karabağ Savaşı’nda şehit düşen Azerbaycanlı savaş muhabiri Cengiz Mustafayev’in 26 Şubat 1992 günü çektiği görüntüler seyrettirildi. Yaşanan acıyı en açık şekilde gözler önüne seren soykırıma ait bu ilk görüntülerin ardından Karabağ Savaşına gönüllü katılan, o günleri ve savaş ortamını bizzat yaşayan Dr. Murat Işıklı kısa bir konuşma yaptı.

Konuşmasında Dağlık Karabağ sorununu kısaca özetleyen Dr. Işıklı, Ermenilerin hukuksuz şekilde davranarak Dağlık Karabağ’ı işgal etmelerine sessiz kalan dünya kamuoyunun Hocalı Soykırımını yapma konusunda cesaretlendirdiğini ifade etti. Hocalı’da yaşananların bir soykırım olduğunu belirten Dr. Murat Işıklı, “Vahşice işlenmiş cinayetlerle resmi rakamlara göre 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’den fazlası yaşlı olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkü 1 gecede şehit edilmiştir. Hocalı soykırımında 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi rehin alınmış ve 150 kişi de kaybolmuştur” diye konuştu.

Dr. Murat Işıklı’nın konuşmasının ardından, düzenlenen kısa tiyatro gösterisi, fotoğraf ve video gösterileri ile şiir dinletileri salonda bulunanlara duygulu anlar yaşattı.

Program içeriğinde Hocalı soykırımı ile ilgili bilgiler aktaran Azerbaycanlı öğrenciler gayri resmi rakamlara göre şehit sayısının daha fazla olduğunu belirttiler. Hocalı Soykırımı’nı çektiği görüntüler ve yaptığı haberlerle dünya kamuoyuna duyuran gazeteci Cengiz Mustafayev’in yazdıklarını da davetlilere okuyan Azerbaycanlı öğrenciler Mustafayev’in şu satırlarını paylaştılar: “Bir günde 1.300 Azerbaycan Türk’ünün Ermeni çetecilerce öldürülüşünü bütün dünyaya duyurdum. Hocalı katliamı anlatılamaz bir vahşetti. Ermeni bıçaklarından, kurşunlarından kurtulmayı başaranlar; kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar karlı dağlarda tipi altında Agdam’a gelmeyi başardıklarında çoğunun ayakları donmuştu. Bazılarının ayakları ise kangrenden dolayı kesilmişti. Ermeniler vahşetin her türlüsünü sanki ibret olsun, örnek olsun diye yapmışlardı. İhtiyar dedelerin, yaşlı anaların yüzleri jiletlerle doğranmış, genç kadınların göğüsleri peynir gibi kesilmiş, bebeklerin kafa derileri yüzülmüştü. Hocalı ile Agdam arasındaki 12 kilometrelik orman boyunca cesetler dizilmişti”.

Katılımın son derece yoğun olduğu programın sonunda Niğde Üniversitesinde  okuyan Azerbaycanlı öğrenciler tarafından programın gerçekleştirilmesi için destek veren kişilere teşekkür plaketi takdim edildi.