SİYASET

Ali Babacan : '' Erdoğan kazanırsa Türkiye’yi büyük bir ekonomik felaket bekliyor ''

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, cumhurbaşkanlığı yarışının ikinci turunu Erdoğan’ın kazanması halinde Türkiye’yi büyük bir ekonomik felaketin beklediğini söyledi. “11 yıl ekonomiyi yönetmiş biri olarak bu uyarıyı yapmak benim vatandaşlık görevim” diyen Babacan, “Kötünün kötüsü var. Bugün ışıklar yanıyor. Yarın elektrik kesintileri, akaryakıt kuyrukları başlar” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın “Yeni bir sabah” programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ali Babacan şöyle konuştu:

‘Allah korusun’

"Merkez Bankasını boşalttıkları gibi vatandaşın bankadaki dövizini de boşalttılar. Allah korusun, Erdoğan kazanırsa Türkiye’yi büyük bir ekonomik felaket bekliyor. Türkiye’nin 11 yıl ekonomisini yönetmiş biri olarak bu uyarıyı yapmak benim vatandaşlık görevim."

‘70 sente muhtaç olmaya gidiyoruz’

“O kadar acil bir döviz ihtiyacı var ki bankalar ‘Yeter ki dövizini getir, bir süre de tut, faizini peşin ödeyeceğim’ diyor. Yıllık bileşik yüzde 30-40 faizler söz konusu. Allah korusun, 70 sente muhtaç olmaya gidiyoruz. Güven ve istikrar olmayınca ülkeye döviz gelmez.”

‘Kötünün kötüsü var, yarın elektrik kesintileri başlar’

“Erdoğan’ın Suudi Arabistan’dan, Birleşik Arap Emirlikleri’nden kredi dilenmesi, Putin’e ‘Doğal gaz parasını ödeyemiyoruz, erteleyin’ demesi Türkiye’nin döviz dengesinin bozulduğunu söylüyor. Kötünün kötüsü var. Bugün ışıklar yanıyor. Yarın elektrik kesintileri, akaryakıt kuyrukları başlar.”

“Erdoğan Putin’e borç taktıysa, Putin ‘Ver BOTAŞ’ı’ diyor olabilir, bilemiyoruz”

“(BOTAŞ’ın Gazprom’a satılma ihtimali) Erdoğan, Putin’e gidip, ‘Bizim paramız yok. Ödeyemiyoruz. Doğal gaz ödemelerini geciktirebilir miyiz?’ dedi. Putin’in cevabını bilmiyoruz. Gerçekten erteleme oldu mu, olmadı mı, bilmiyoruz. Ama eğer olduysa, Erdoğan Putin’e borç taktıysa, borç alan emir alır. Böyle bir durum varsa, borcu karşılığında ‘Kardeşim, ver BOTAŞ’ı’ diyor olabilir. Bilemiyoruz. Tamamen karanlık. Hiç şeffaflık yok.”

‘Erdoğan’ın Babala TV gibi ortama girmesi mümkün değil, cesareti yok’

“Erdoğan’ın Babala TV gibi bir ortama girmesi mümkün değil. Yapamaz. O tahammülü yok. Gençlerle 5-6 saat beraber oluyorsunuz. En şiddetli eleştirilere tahammül etmek ve sabırla bütün soru işaretlerini ortadan kaldırmak gerekiyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun, çok farklı konularda kendisiyle ilgili yanlış bilgi ve algılar varsa onları düzeltmesi için oldukça faydalı bir yayın oldu. Erdoğan çıkamaz. Babala TV’de muhalif olmayanın soru sormaya hakkı yok. Sayın Erdoğan’ın böyle bir ortama girmesi mümkün değil. Cesareti yok. Çünkü haklı değil.”

‘Belediye meclisinde çoğunluk Cumhur İttifakı’nda ama Ekrem Bey ile Mansur Bey başkan ve yönetiyorlar’

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi nasıl yönetiliyorsa Türkiye Cumhuriyeti de o şekilde yönetilecek. Belediye meclisinde çoğunluk Cumhur İttifakı’nda ama hem Mansur Bey hem de Ekrem Bey belediye başkanı ve yönetiyorlar. Muhalefet var, çok soru soruyorlar ama doğru hesaptan kaçmaz. Dürüst çalışıyorsanız denetimden korkmazsınız.”

‘Bakanlar 1 hafta içinde açıklanır’

“20 bakanlık için bizim elimizde yüzlerce insan var. Üst düzey bürokrasi için hepsi var. Bir görev için en az 5-10 tane pırıl pırıl insan var. Ne yapılacağını tespit etmek, kimin yapacağından daha önemli. Son 5 yıldır Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, tek kişiye odaklı çalıştığı için, fazla isim odaklı bir oryantasyon oluştu insanlarda.  Biz ne yapılacağını sıraladık. Artık bu işi en iyi kim yaparsa, onların isimlendirmesiyle ilgili seçimlerden sonra en geç 1 hafta içinde açıklanır.”

‘Cumhurbaşkanı yalan söyler mi?

“Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, yalan bir videoyla, binlerce kişinin olduğu meydanda, LED ekranda ‘Bak bunlar teröristlerle beraber’ diye yalan söyler mi? Oturmuş bir demokraside böyle bir şey ortaya çıktığında bu cumhurbaşkanının anında istifasını gerektirir. Ne diyor? ‘Ama montaj, ama şu ama bu. Çıkıyor Cumhurbaşkanı Sözcüsü, ‘Gençler güzel bir şey’ yapmış diyor. Gençleri yalana teşvik ediyorlar. Hani siyasi ahlak, hani siyasi etik? Seçime 3-5 gün kala insanlara yalan bir video gösterin, insanların kafasını karıştırın sonra ‘Seçimi kazandım’ diye hava atın. Bu helal mi?"

‘Kılıçdaroğlu direksiyona oturduğunda yolcular huzurlu yolculuk yapacak’

“Demokrasinin iyi işlediği, düzgün yönetilen ülkelerde vatandaşlar günlük siyasetle bu kadar ilgilenmez. Bunu bir otobüs yolcuğu olarak düşünün. Otobüsü kullanan şoför kurallara uyuyorsa arkada oturan yolcular huzurlu bir yolculuk yapar.  Otobüsü kullanan Erdoğan ülkeyi savuruyor. Sayın Kılıçdaroğlu direksiyona oturduğunda, kurallara uyan, hukuk tanıyan, anayasaya uyan bir otobüs şoförü olacağı için yolcular kitabını okuyacak ve kulaklığını takıp müziğini dinleyecek. Belki de insanlar günlük siyasetle bu kadar ilgilenmeyecek.”

‘Millet İttifakı’nın en önemli başarısı mahalleleri kaynaştırmak’

“Erdoğan bir kesime hitap ediyor, diğer kesimi dışlıyor. Biz Türkiye’nin birleştirici bir siyaset tarzını hak ettiğini düşünüyoruz. Millet İttifakı’nın bugüne kadar gerçekleştirdiği en önemli başarı; çok farklı mahallelerde oturan insanların birbirini tanımasını, onların kaynaşmasını sağlamak. Toplumdaki çatlakları tamir etmek, insanları bir araya getirmek.”

En büyük tehlike oy kullanmaya gelmeyenler yerine kullanılan oy

“İktidarın yapabileceği oyunlara karşı sandık güvenliğini oluşturuyoruz. En büyük tehlike; başkalarının, oy kullanmaya gelmeyen vatandaşlarımızın yerine evet mührünü basıp sandığa atıvermesi. Onun için sandık başından hiç ayrılmamak gerekiyor. Kumanya sistemi var. Öğlen 15 dakika yemek için bile kimse dışarı çıkmasın. Acil ihtiyaç olursa nöbetleşe yapmak gerekiyor.”