Son çıkan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Genel Kurmay Başkanı’nın yetkileri elinden alınıp Millî Savunma Bakanı’na verildi.

İktidar,  15 Temmuz Darbe girişimini,  20 Temmuz’da ilan ettiği Olağan Üstü Hal (OHAL) yönetimi ile lehine mi çeviriyor? 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi için   “Kontrollü Darbe Girişimi” derken ne demek istiyor?

Başbakan Binali Yıldırım; “Evet bu bir rejim değişikliğidir” dediğine göre yapılmak istenen Cumhuriyet rejimine son vermek midir?

Anayasa Değişiklik Paketi ile Cumhuriyet Rejimi’ nin yerine “tek adam diktatörlüğü” ya da “totaliter rejim” mi gelecek?

CHP, Anayasa değişikliği maddelerini 30 soru ve cevap şeklinde toparlamış.    Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, Ana Muhalefet Partisi’ nin görüşleri önemlidir ve dikkate alınmalıdır diyorum ve ekliyorum; Yeni bir Anayasa, toplumun her kesiminin ortak görüşlerini yansıtmalıdır. Görünen o ki; AKP anayasası CHP’ de dâhil olmak üzere toplumun en azından yüzde 50’ sinin görüşlerini yansıtmamaktadır.

Burada CHP Kadıköy Kadın Kollarının, 30 sorudan hareket ederek derlediği bir özeti paylaşmak istiyorum. (Dileyen  http://chp.org.tr/Public/0/Folder//43750.pdf  adresinden tamamını okuyabilir.)
 
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR?
  • Bütün yetkiler cumhurbaşkanının elinde toplanıyor.
  • Bu bir diktatörlük, tek adam rejimidir.
  • Bu, bir rejim değişikliğidir,  egemenliği Saray’a vermedir.
  • Egemenlik, artık millete ait değil şahsa aittir.
  • Denge ve denetleme mekanizmaları yok oluyor.
  • Cumhurbaşkanında toplanan yetkiler sınırlanamıyor, kimseye hesap vermiyor, bir kadir-i mutlak kişi oluyor.
  • Hükümet etme yetkisi cumhurbaşkanına veriliyor.
  • Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kalkıyor.
  • Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların atanmaları/görevden alınmaları tamamen cumhurbaşkanının yetkisinde oluyor.
  • Meclis, cumhurbaşkanını denetleyemiyor.
  • Meclisin onayı anlamına gelen güvenoyu kurumu yok.
  • Başbakan ve bakanların güvensizlik oyu ile düşürülmeleri imkânını sağlayan gensoru kurumu yok.   
  • Cumhurbaşkanı ya da bakanlarının Yüce Divan’a sevkleri için sırasıyla 301, 360, 400 milletvekilinin oy vermesine ihtiyaç var.
  • Cumhurbaşkanı; bakanlıkları, kamu idaresinin tamamını istediği gibi kararnamelerle düzenleyebiliyor; görevlerini belirliyor, atıyor, azlediyor, soruşturma/disiplin işlerini düzenliyor, ihale yapıyor.
  • Partili cumhurbaşkanı sıfatıyla milletvekili adaylarını belirliyor,  Meclis’i feshedebiliyor, kanunları veto edebiliyor.
  • Devlet düzeninin parti düzenine, devletin de parti devletine dönüşmesine anayasa ile izin verilmiş oluyor.
  • Cumhurbaşkanı seçimi ile milletvekili seçimi aynı gün yapılıyor, böylece cumhurbaşkanı siyasi olarak da meclis çoğunluğuna hâkim oluyor.
  • Cumhurbaşkanı, olağanüstü haller dahil, yürütmeye ilişkin her konuda kararname çıkarabiliyor, yani tek başına kanun yapabiliyor.
  • Meclis istese de kararname çıkarmayı engelleyemiyor çünkü Meclis’in çıkardığı kanunu cumhurbaşkanı veto edebiliyor. Bu durum açıkça milli irade gaspıdır.
  • İşlediği bir suç nedeniyle (zor da olsa) 301 imzayla hakkında soruşturma açılması istenen Cumhurbaşkanı henüz soruşturma açılmadan önce Meclisi feshedip soruşturma açılmasını engelleyebiliyor. İstediği gibi hareket etmeyen Meclis’i de gerekçe göstermeden feshedebiliyor.
  • Partili Cumhurbaşkanı ikinci döneminin sonuna yaklaştığında, Meclis’in 3/5 çoğunluğunu yönlendirebilirse seçimlerin yenilenmesi kararını aldırarak bir dönem daha seçilebiliyor.
  • Cumhurbaşkanı HSK’nın 6 üyesini doğrudan belirliyor, kalan 7 üyeyi de parti başkanı sıfatıyla kontrol ettiği Meclis aracılığıyla seçtiriyor.
  • Cumhurbaşkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesinin 12 üyesini bizzat kendisi, 3 üyesini de partisi aracılığıyla kontrol ettiği TBMM eliyle belirliyor.
  • Cumhurbaşkanının Danıştay üyelerinin dörtte biri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı vekilini seçme yetkisi var. Yargıtay ve Danıştay’ın kalan üyelerini de cumhurbaşkanının belirleyeceği HSK atıyor.
  • Anayasanın 104 ve 123. maddelerindeki değişiklikler cumhurbaşkanına yetkilerini kullanarak üniter yapıyı değiştirecek idari düzenlemeler yapma imkânı veriyor. Bu federasyona geçiş hazırlığıdır.
  • Anayasayla bir diktatör yaratılıyor, otoriter bir rejim kuruluyor.
  • Hiçbir vatandaşın, can,    mal ve hukuk güvenliği kalmıyor.
  • Devlet yönetiminde ve ülkede zorbalık hâkim oluyor.
  • Bir kişi hem hükümet, hem meclis, hem mahkeme oluyor.
  • Yasama, yürütme ve yargı tek bir elde toplanıyor.
  • Etkisiz, yetkisiz, aciz ve sembolik bir Meclis ortaya çıkıyor.

**
Yapılmak istenen Anayasa değişikliği ile Cumhuriyet Rejiminin değişeceğinden endişe ediyoruz ve bu durumu kabul etmiyoruz… Yol yakınken AKP iktidarının bu teklifi geri çekmesini bekliyoruz.  Anayasa değişikliğinin ülkeye ve vatandaşa hiçbir şekilde faydası yoktur;  Bu değişiklik ile akan kan ve gözyaşı durmayacak, işsize aş ve iş olarak geri dönmeyecektir… Vatandaş olarak kaygılıyız


Tülay Hergünlü
İstanbul, 9 Ocak 2017