2011 yılından beri milyonlarca Suriyeli ülkemize geldi, hala da gelişleri devam ediyor. Bu gelişi AKP hükümeti  hicret, muhacir şeklinde açıklamaya çalışırken, bizlerinde ensar olduğuna dair absürd açıklamaları oldu ve hala da aynı nakarat devam ediyor. Oysa hicret, Peygamber Efendimiz ve müminlerin (muhacirlerin) Mekkeli müşriklerden kaçışları,  Medine’ye hareketleridir. Belli süre sonrada tekrar geri  dönmüşlerdir. İnanç temellidir.

Bugün Suriyelilerin Türkiye’ye gelişi, dünya nimetlerinden daha çok istifade edebilme  hareketidir. Suriyeliler muhacir değil sığınmacıdır, mültecidir.  

Türkiye ancak şunu yapabilirdi. Sözde savaştan kaçanlar için sınırda tampon bölge oluşturulur, Konteyner merkezler kurulur. Orada tutulur ve bize de denir ki “ Suriyeliler mağdur yardım edin” tamam, soframızdaki 5 zeytinden ikisini göndeririz, ekmek göndeririz, devletim de desteklesin, onları besleriz...

Milyonlarca Suriyeli için milyonlarca dolar harcadık. Binlerce doğum gerçekleşti. Binlercesine Türk Vatandaşlığı verdik. Eğitim, sağlık, güvenlik gibi konularda  hakları asli unsur Türk vatandaşlarından daha iyi hale getirildi. Niğde Organize Sanayinde fabrika kuran da var, dilenen de…

Gelenleri AKP hükümetinin muhacir-ensar söylemlerinden dolayı mazbut Müslüman zannediyoruz. Oysa büyük çoğunluğu, Kürt, Hıristiyan Süryani, Ermeni, Arap, cibilliyetsiz,  ve az da olsa Türk asıllısı…

Kültürlerimiz, değerlerimiz farklı. Çok net farklıyız. Ülkenin sosyal yapısını, demografik yapısını, ahlaki yapısını tamamıyla tahrip ettiler. Ekonomimizi bozdular.  Bugün Niğde’de katalog ile Suriyeli kadınları 2'nci, 3'üncü eş olarak Niğdelilere pazarlayanlar var, şikayetler de yapıldı. Lakin Suriyeli…  Niğde’de çok önceleri görülen ancak mücadele ile tamamen yok olmuş bazı hastalıkların da tekrar nüksettiği bilgisini edindik.

Değerlerimiz onlardan çok farklı sadece basit bir örnek; Yıldızlı bir otelde yemek yedik, yan masada, sonradan Suriyeli olduğunu öğrendiğim erkek grup yemeğini yedi, Türk! garson masalarını topladı ve aynı yemek yedikleri masaya ayakkabıları ile ayaklarını uzatıp taa Suriyeden duyulacak şekilde telefon görüşmesi yaptılar. Bu ülkede yaşayan hiç kimse yemek yediği masaya ayaklarını uzatmaz, oturmaz… Bu çok basit bir değerlerin farklığını gösteren şahitliğimdir. Niceleri var… Bütün ülkede binlerce örnekleri ile neler okuduk, gördük, yaşadık, araştırmalar var.

Bunlar asla muhacir değil… Bizde bunlara ensar değiliz…

Gelelim Niğde’nin Suriyeli gündemine…

Bor İlçesine 400 adet sorunlu yani  hırsız, katil, insan kaçırma, kadın kaçırma, uyuşturucu, taciz, psikopat, tecavüzcülerden oluşacak,   Geri Gönderme Merkezi kurulacak. Bu durumun  haklı olarak tehlikeli boyutlarını da anlatan Niğde Baro Başkanlığının bir basın açıklaması gerçekleşti. (Burada Tıklayın)

Ben, bu konuyu 4-5 yıl önce duymuştum.  İki önceki,  Vali Necmettin Kılıç döneminde çalışmalar yapıldığını, Bor İlçesinde OSB’nin arka taraflarında  Bayat köyüne doğru  arazi tahsisin yapıldığını biliyordum.  Ancak resmi bir açıklama yapılmadı, basına bilgi, belge  verilmediği için de nasıl bir şey tezahür edememiş,  haberleştirememiştik.

Bugün Niğde Baro Başkanı Av. Osman Çimen’in basın açıklaması ile bir nevi 4-5 yıldır gizli yürütülen çalışma ifşaa edildi. Baroyu tebrik ediyorum. Her yıl üç beş kere huzurevi ziyaretleri yaparak basına gönderip  “biz varız” dediğini düşünen,  sözde  sivil toplum kuruluşlarına da örnek olmasını temenni ediyorum.

Baro açıklamasında detaya girmese de bu durumun Niğde ve Bor İlçesi için nasıl tehlikeli olduğunu çok güzel izah etti ve bu Geri Gönderme Merkezi’nin Niğde’ye kurulmasına “HAYIR” diyelim çağrısı yaptı.

Haberin Niğdeliye ulaşmasından sonra da sosyal medyadan tepkiler geldi. Niğdeliler sosyal medyadan haklı olarak özellikle Ak Parti  hükümetine, Ak Parti’nin Niğde yöneticilerine ve Milletvekillerine verdi veriştirdi.

Tek açıklama sadece sosyal medyadan konuyu eleştiren bir kişiye cevap olarak Ak Parti İl Başkanı Mahmut Peşin’den geldi. O da sanırım daha düzenli! bir açıklama için paylaşımını kaldırdı. Neden kaldırdı acaba… İl Başkanı Mahmut Peşin, özetle bu Geri Gönderme Merkezlerinin sorun oluşturmayacağını ve il, ilçe ekonomisine katkısını anlatıyordu. Her zaman ki gibi konulara Ak Partili bakış açısı… Şaşırmadım.

23. Dönem Niğde Milletvekili, Niğde Eski Belediye Başkanı ve İYİ Parti Niğde Belediye Başkan Adayı Mümin İnan’da sert bir açıklama ve güzel tespitlerle yetkililere çağrı yaptı. ( Haberin tamamı burada tıklayın)

YETKİLİLERE ÇAĞRI
Yetkililere de çağrıda bulunan Mümin İnan açıklaması şu sözleriyle tamamladı: “Buradan bu merkezler ile ilgili her kim ve kurum veya kuruluş ön ayak oluyor veya içerisinde yer alıyorsa bu yanlıştan bir an evvel vazgeçmeye davet ediyorum. Sonu öngörülemeyen bu yanlış ileride altından kalkamayacağımız güvenlik ve ekonomik sorunların zemini oluşturmaya adaydır. Gelin bu milletin bu güzel şehrimiz Niğde’nin dokusu ile yaşam şekli ile oynamaya huzurunu bozmaya hakkı yoktur.”dedi.

Bir tepki de MHP'den  Belediye Başkan adayı olan Fikret Çıtırgı’dan geldi. Fikret Çıtırgı sosyal medya hesabından yaptığı açıklama da;
 
NİĞDE’Yİ KİRLETMEYİN
Niğde’ye yapılması göç idaresi tarafından uygun görülen “sorunlu mülteci kalıcı prefabrik konutların” Niğde’ye yapılmaması konusunda başta idareciler ve sivil toplum kuruluşları ayrıcada siyasiler gerekli tepkileri koymazlarsa ileride bu vebali taşıyamayız. 

İktidar partisinin vekilleri bunu engellemeliler aksi halde bu veballa anılmaktan kaçınamazlar.

Niğde Belediye başkanı konunun hassasiyetini idrak edebilecek kapasiteye sahip olduğu inancıyla gereğini yapacağı kanaatindeyim. Konunun takipçisiyiz her platformda dile getireceğimizin bilinmesi isteriz
” dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’den kendine yakışır, çıkış bekliyoruz.

CHP Niğde İl, İlçe Başkanlığı sanırım ya tehlikenin farkında değil, yada kafası hala kaybedilen seçimde kaldı.

MHP’den ise  rica ediyoruz. Niğde için artık bir tek  fikriniz  olsun…

Her konuda açıklama yapan NESOB ne söyleyecek?

NİTSO ne diyecek bakalım?

"Ensarız yav…" cümlesini ilk kim kuracak?

Dün ve bugün sosyal medya paylaşımları ile Niğdeli diyor ki… Suriye sınırında tampon bölge oluşturun, lanet olsun tecavüzcülerimiz bile olsa, tacizcilerimiz bile olsa, bizden çalanlar bile olsa, katillerimiz bile olsa orada besleyelim…  Niğde’de istemiyoruz… Bunu savunanları da istemiyoruz” diyorlar.

Güzelim  Bor İlçemize, kendi halinde sakin şehrimiz Niğdemize sorunlu Geri Gönderim Merkezi kurulması ile  ilimizde;  tecavüzcüleri, katilleri, kadın tüccarlarını, insan kaçakçılarını, ırz düşmanlarını, vatan hainlerini, uyuşturcu kaçakçılarını, psikopatları… İstemiyoruz!... Onların getireceği ekonomiyi de istemiyoruz!... diyorlar... 
 
Borlu, Niğdeli konuşuyor. Sosyal medyadan bu işin sorumlularına veriyor veriştiriyor.  Niğde’nin sivil toplum kuruluşları konuşuyor. Şehrin ileri gelenleri konuşuyor… Konuşması gekekip de konuşmayanlar  da var, onları da ifşa edeceğiz. 
 
Bu konu çok tartışma götürecek. Bu merkezlerin açıldığı dönem yöneticileri bu kararın altından kalkamayacak.

Bu konuda Sayın Valimiz Yılmaz Şimşek’in  bürokrat olarak açıklama yapmasından öte. 

 İlimiz iktidar Milletvekilleri Sayın Yavuz Ergun ve Selim Gültekin’den bekliyoruz. Asıllar vekillerinden açıklama bekliyor.

 Ak Parti İl Başkanı Sayın Mahmut Peşin’den…

Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir’den…

 Bor Belediye Başkanı Serkan Baran’dan bekliyoruz.

Bir açıklama gelsin… Bu konu Bor’a Niğde’ye ne kazandıracak, ne kaybettirecek…  Bu Geri Gönderme Merkezleri ne şekilde nasıl hizmet veriyor… Niğdeli neden bu derece tepki gösterdi… Yazacağız…