4 ARALIK MADENCİLER GÜNÜ VE NİĞDE’NİN SİYANÜRLE İMTİHANI!
 
      İlimiz Niğde ve çevresindeki yerleşim bölgelerindeki madencilik faaliyetlerinin yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu biliyoruz. Lakin Niğde’miz emekçilerinin altın madenciliği ve siyanürle liç yöntemiyle tanışmaları 4–5 yıl öncesine dayanır. Verilen kitlesel mücadeleye rağmen il sınırlarımızın uzağına ötelemekten gayrı kazanımımızın olmadığı, Boklar dağlarının delik deşik edilmesine devam edildiği süreçlerden hep birlikte geçiyor ve EGEÇEP’in uzun yıllar sözcülüğünü yapan ekoloji mücadelesinde hep ön saflarda olmuş Erhan İçöz’ün ki –kendisi de yüksek maden mühendisidir-  şu sözüyle 4 Aralık madenciler günü yazıma başlamak isterim. “Kendi çalışma alanlarımızın azalacağını bile, bile çıkan maden arama yasasına da, altın madenciliğine de karşıyım. Soluk alıp verdiğim sürece de karşı olacağım”
 
      4 Aralık; bir rivayete göre babasının gazabından kaçarak, madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan ve madenciler tarafından korunarak, daha sonra azize kabul edilen Santa Barbara‘nın 4 Aralık tarihinde bu mağaraya yerleşmesinden yola çıkılarak, tüm dünyada "Dünya Madenciler Günü" olarak kabul edilmektedir. Madencilerin koruyucusu olarak kabul edilen Santa Barbara‘nın aynı zamanda İzmit‘te yaşamış olmasının ülkemiz madenciliğine ne kattığı halen bilinmemektedir. St Barbara şöyle anlatılmakta.
 
      “...St. Barbara‘nın kim olduğu ile niçin madencilerin piri olduğu yönündeki sorulara cevap aramaya çıktığımız zaman, Vatikan‘da yazılan resmi tarih ile yetinmek zorunda kalıyoruz. Vaktiyle, Roma İmparatorluğu‘nun Bitinya Vilayeti‘nin merkezi olan Nicomedia‘da (yani, bugünkü İzmit‘te) yaşayan Dioscorius adında soylu ve varlıklı bir bürokratın Barbara adlı bir kızı varmış.
 
...Bu kızın özel eğitimi için tutulan iki öğretmenin birisi “zamanın en illegal öğretisi olan Hıristiyanlık gibi kökü dışarıda aşırı cereyanlara kapılıp üşüttüğünden olsa gerek” aslında sanat, bilim ve klasik grekoromen ideolojisini öğretmekle yükümlü olduğu güzel öğrencisini kafakola alarak vaftiz edivermiş... Bu duruma fena halde içerleyip sabrı taşan Dioscorius, kafasına göre bir kısmet çıkana kadar, kızını evlerinin yakınına inşa ettirdiği bir kuleye kapatmış...

    Baba Dioscorius. Kızına “Hıristiyanlığı kabul ettiği için öfkelenip çeşitli işkencelerle öldürmeye çalıştığı ve fakat ilahi mucizelerle kızının her defasın da kurtulduğunun ahali tarafından gözlemlenmesi kaynaklı olarak madenciler, “ani ölümlere karşı muafiyet kesbedip şerbetlenen bu hatunun himmet ve şefaatine daha fazla kayıtsız kalamayarak onu kendilerine pir setçileri” hikâyesinden kaynaklandığını biliyorum. Fakat daha sonraları, sadece madenciler değil, topçular, istihkâmcılar, gemiciler, itfaiyeciler, vs. gibi sürekli tehlike altında yaşayan diğer meslek erbabı da St. Barbara‘yı kendilerinin piri olarak benimsediler.
 
     Elbette Madencilik doğaya karşı verilen uğraşıların en zoru, en karmaşığı olduğu hepimiz bimeliyiz. Madencilik üretiminde sorumluluk zinciri çok yönlü ve çok güçlüdür. Örneğin kazmacı, vurduğu her kazmanın kendisi için olduğu kadar ocaktaki diğer arkadaşlarının da yaşamları ile ilgili olduğunu bilirken doğaya da ne yaptığını bilmek zorundadır. Domuzdamcısı, emniyetçisi, barutçusu, vinççisi, elektrikçisi, kompresörcüsü, kısaca tüm maden emekçileri, yaşamsal sorumluluklarını bildikleri kadar çevreye yaptıkları tahribatı da bilirler. Gerçekten zor ve sorumluluk isteyen bir meslektir madencilik. Madenciler gemiciler gibi çalışırken türkü söylemezler. Çünkü ocakta "türkü için ayrı bir soluk yoktur." İşte bu meslekte madenciyi güçlü kılan, bir bütün oluşturan; bu sorumluluk, bu zorluk, bu "iş başında türkü" söyleyememektir.
 
     Bir dayanışma gününe dönüştürülmesi gereken 4 Aralık maden emekçilerinin sorunlarını tartışıp, çözümlere akıl yürüttükleri, birlikte büyüyüp çoğaldığımız, paylaştıkça güçlendiğimiz mutlaka ama mutlaka bir gün sağlıklı, güvenli ekolojik dengeleri göz ardı etmeyen ve gelecek nesillerin payını da düşünerek yapacakları üretimlerde, gerçekten bayram tadında 4 Aralıklar kutlayacaklarına, kutlayacağımıza inanarak yaşasın madencilerin dayanışma günü diyorum.