TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre de  suça sürüklenen çocukların şehirlere göre  oranlarında  Niğde altıncı sırada yer alıyor. İlk sırada Ardahan var. Onu  Erzincan, Iğdır, Yalova, Karaman izliyor ve  altıncı sırada  Niğde bulunuyor.

 Dikkat edilirse Erzincan hariç diğerleri yeni sayılacak dönemde olan il merkezleri. Niğde’de verilere göre bin çocuktan dördü suça sürüklendiği belirlenmiş. Niğde gibi “Aydın kenti” olarak bilinen bir merkez için bu oran oldukça yüksek. Ancak diğer verilere bakınca insanın aklı karışıyor. İller arasında çocuk suçlular sıralamasında Diyarbakır 62 sırada, Hakkari ise 77 sırada, Tunceli 79 sırada Ankara ise son sırada. Bu  Türkiye İstatistik Kurumunun  resmi verileri.  İster istemez verilerin sağlıklı olup olmadığını düşünmek zorunda kalıyorsunuz.  Verilerde kıstas nedir?. Hangi istatistiki değerlendirmeler önde tutulmuştur.? Neye göre oran saptaması yapılmaktadır? Örneğin polisteki suç kayıtlarımı esastır yoksa sokakta sahipsiz çocuk sayısı mı?

Diyarbakır ve Hakkari’de toplumsal olaylarda çocukların kullanıldığını yetkililer sık sık söylediklerine ve olaylarda bu görüntüler yer aldığına göre  o çocuklar bu verilerin saptamasında adı yok mudur? Ya da  çoğu büyük kentte Niğde’de rakamlaştırılandan çok fazla çocuk sokaklarda barınmakta uyuşturucu dahil her olumsuzlukta yer almakta iken onlarda mı kayıt dışıdır.? Özünde Niğde  verilerin en düzenli tutulabileceği illerdendir. Her alanda olduğu gibi olumsuzluğun adı olmasında da sesini çıkarmaz ama her verinin dikkate alındığı yerler vardır. Özellikle yabancı yatırımcı için  dahi bir kentin konumu dikkatlice incelenir izlenir. Olumsuzluğun yoğunlaştığı yere bakış değişir. Niğde son dönemlerde erken yaşta gelin edilen kızlarla da gündeme gelir olmuştur. Burada da verilerin Niğde ölçeğinde ele alınışının yansıması vardır. Kimi illerde daha nüfus kâğıdı çıkmamış kız çocuklarının varlığı bilinirken Niğde kayıt altına alınabilirliği ile değerlendirmelerde öne çıkmaktadır. Kimi doğu güneydoğu illerinde devletin köyde sayamadığı insan varken Niğde her şeyi ile şeffaf bir il olunca veri değerleri ile patlama yapmakta olumsuzluklarla anılmaktadır.


Bu Niğde’de işini iyi yapan memur yada araştırmacıların varlığı kadar diğer illerde bu anlamda yapılan çalışmaların masa başı işler olduğunun da göstergesidir. Hani derler ya göz gördüğüne mi inansın yoksa söylenene mi? Ülke gerçeğinin tüm çıplaklığı ile görünen yüzünü veriler ile şekillendirmek ne kadar gerçekçidir. Saptanabileni sunmak kadar verileri tüm anlamı ile doğru kılacak kadar çalışma yapabilmek önemlidir. Kullandığı elektriğin bedelini yasal ödemesi gerekirken ödemeyen ve devletin gereğini yapmada sorun yaşadığı ve tahsilatı  % 20 lerde olan illerde sen kızını kaç yaşında evlendirdin? diye araştırma yapabilecek kaç kurum var ki? Yada sokaklarında araçların camlarını silmek için yola atlayan, toplumsal olaylarda ellerinde taş yüzleri maskeli çocukları saymak için oraya gidecek kadar istatistikçi çıkar ki? Kağıt üzerinde yazılan ile Niğde ili Marka değeri tartışılır duruma düşürülüyor. Sorunları çözmeye uğraşmalı ama abartılı olarak ta “vur abalıya” yapılmamalıdır.