Bor’da Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmet Ünver’in  Niğde halkının yatırımlar ile ilgili tespitlerini ve yakınmalarını kaleme aldığı yazı şöyle:

 

DURAN İL NİĞDE, BENZETMESİ

 

“Duran Adam”  sözü yabancı gelmedi değil mi? Evet, “Duran adam” benzetmesi geçtiğimiz günlerde İstanbul Taksim Gezi Parkı eylemlerinde gündeme gelmişti. “Duran adam” sözünü bizde Niğde’ye uyarlayıp yatırımlar ve hizmetler açısından ele aldık. Bu kapsamda Niğde’ye “Duran İl Niğde” benzetmesini yaptık.   

İlk akla gelenler, yaklaşık 25 yıl önce planlanan ve projeleri hazır olan ECEMİŞ  Suyu, Niğde Havaalanı, Otoyol  projeleri hala tozlu raflarda yerini koruyor. Yıllarca da bu tozlu raflardan inmeyeceğini tahmin ettiğimiz bu projeler, bizim gözümüzde “Duran projeler” adını aldı.

 

 

 

NİĞDE’NİN YATIRIM BÜTÇESİ SIFIR

 

 

Yine son yıllarda planlanan Adliye Sarayı, BOR AKKAYA BARAJI projeleri sırada bekliyor. Sıcakların arttığı şu günlerde çevrede büyük tehlike olarak görülen AKKAYA GÖLETİ hâlâ yarım. Çevre illerin kurumları bazında yatırım bütçelerinin ibreleri trilyonları gösterirken, bizim Niğde’nin bütçesi sıfırlarla ifade ediliyor. Komşu iller büyük yatırımlarda kabuğunu kırmaya devam ederken, Niğde’nin yatırım teşviklerinden aldığı pay, son 4 yılda yüzde 1.1’den, yüzde 0.3’e geriledi. Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 56. sıraya düşen Niğde, her alanda biraz daha gerilemeye devam ediyor. Bu kapsamda Niğde’nin yatırım teşviklerinden aldığı pay da, her yıl büyük oranda düşüyor.

 

 

 Niğde’nin İşgücü Piyasası analizine göre, yatırım teşviklerinden aldığı pay her yıl düştüğü gibi hem de istikrarlı değil. Niğde, yatırım teşviklerinden en büyük payı 2007 yılında 1.1 ile aldı. Niğde’nin 2011 yılı itibariyle teşviklerden aldığı pay ise, yüzde 0.3’e geriledi. Niğde’de değişmeyen tek şey var, o da son günlerde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından yetkililerin açıklamasına göre, Ramazan ayının ilk haftasında 2 bin 250 kişiye yardım yapılması. Bu haberi kamuoyuyla paylaşırken, bu yardımların Niğde’nin gelişmişlik düzeyini, yani geri kalmışlığını çok güzel ifade ettiğini de belirtmeden geçemeyeceğiz.

 

 

Bir de bu yardımların veriliş şekline itirazımız var. Verecekseniz verin ama gizlilik kaidelerini unutmamanız gerektiğini bilin. Şovlara gerek olmadığını; “Bir elin verdiğini öteki el görmeyecek, bilmeyecek, duymayacak” sözü ne güzel açıklıyor değil mi? Sadakanın en hayırlısı gizli yapılandır öyle değil mi Müslümanlar.

 

 

İCRA DOSYALARI DAĞLAR GİBİ

 

 

Niğde’de son zamanlarda yatırımsızlığa ve ilgisizliğe karşılık artan birçok acı olay var. Ne mi bunlar?

 

Örneğin;

- Niğde Adliyesi’nde icra dairesi sayısı arttı, icra dosyaları dağlar gibi yükseldi.

-Yatırımsızlık, dolayısıyla işsizlik ve gelecekten ümitsizlik sebebiyle Niğde’nin nüfusu her geçen yıl azaldı.

 

- Niğde insanı her geçen gün biraz daha yoksullaştı, umutsuzlaştı.

-Yatırım yok, yeni proje yok. Turizm potansiyelimiz yüksek ama turizm gelirimiz sıfır noktasında kaldı.

 

Bu birkaç örnek Niğde’nin durumunun yürekler acısı olduğunu ortaya koymuyor mu? Hadi kalk ayağa Niğdem kendine gel. Yetkililerin hepsi düşmüş koltuk derdine, sen merhem ol kendi derdine…

 

Yetkililer ancak oyalama taktikleri gereği Niğde ve çevresinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığı ile insanlara fakir muamelesi yaparak, Ramazan ayında sadaka niyetine yardım dağıtıyor,  aş dağıtılıyor. Bu “Yarım elma, gönül alma” sözüyle ifade edilebilecek yardımlarla Niğdeli oyalanıyor. Yılın 12 ayından bir ayında doyuracağına, yatırım yap, iş ver. Vatandaşın karnı 12 ay doysun. Yapılan yardımlara bakıp Niğde’nin acınacak haline gülüyoruz, yazık yazık çok yazık. Niğde’yi bu duruma düşürenler utansın.

 

 

AKSARAYLI KAVAK YETİŞTİRİR, NİĞDELİ HİZMET YARIŞTIRIR

 

Konuyla ilgili yıllar önce Aksaraylı dostlarımın söyledikleri sözler kulaklarımda yankılanıyor. Aksaraylı dostlarımız sohbet sırasında, “Eskiden Aksaraylı kavak yetiştirir, Niğdeliler hizmet yarıştırır” der, bizler de gururlanırdık. Ama son yıllarda ise; Aksaray’a, Nevşehir’e, Kayseri’ye  hizmet akıyor, Niğde bakıyor.  Az önce söylediğim sözün, son yıllarda Niğdeliler için söylenmeye başlandığını duyar gibi oluyorum.

 

 

Niğde’de, “Niğde son dönemlerin altın çağını yaşıyor” şeklinde konuşanlar var. Ancak her şey göz önünde, bunlar inandırıcılıklarını yitirmişlerdir. Kapadokya’ya açılan kapı konumundaki Aksaray ve Nevşehir’in babası konumundaki Niğde, son yıllarda evlatlarının aldığı hizmetleri her ne hikmetse alamıyor. Buna sebep hükümetin vurdumduymazlığı mı, yoksa Niğde’den oy vererek kendi ellerimizle TBMM’ye gönderdiklerimizin beceriksizlikleri mi dersiniz, ne derseniz deyin zaten fark etmez…

 

 

Biz yine de karamsar olmayanlardan olalım. Şimdi ‘Kara tren gecikir belki hiç gelmez’ şarkısını dillendirmek yerine, ‘Tren gelir hoş gelir, odaları boş gelir’ şarkısını ‘Dolu’ gelir’ şeklinde söyleyelim. Biz bu şarkıyı Bor’da Sabah Gazetesi olarak “Hızlı Tren, Havaalanı, Ecemiş, Akkaya Barajı” gibi projeler tamamlanılıncaya kadar kamuoyu adına söylemeye devam edeceğiz. 

 

 

 

Editör: TE Bilişim