Ahmet SARGICI yazdı…
 
 
Niğde tarihte birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış medeniyetlerin inşa edildiği kadim bir şehirdir. Kapadokya krallığının uzun yıllar başkentliğini yapmış Hitit imparatorluğunun en önemli şehirlerinden birisi olmuş Roma ve Bizans döneminde ise önemi iyice artmıştır.
 
Türklerin Anadolu’ya gelişleri ile birlikte Selçuklu devletinin inşa ve imar faaliyetleriyle donattığı Niğde Anadolu’nun Türkleşen ilk şehirlerinden birisidir. 

Osmanlı imparatorluğu döneminde ise önemini koruyan Niğde cumhuriyet döneminde bağrından iki il ve iki ilçe çıkarmıştır.
 
Kırşehir’den Osman Bölükbaşı isimli bir siyasetçinin çıkması, O dönem Niğde’nin bir ilçesi olan Nevşehir’in il olmasının yolunu açmıştır. Zaten Nevşehir il olmasının kaderini hep bu güzel rastlantılara borçludur. Eğer Damat İbrahim Paşa ve Osman Bölükbaşı olmasa Nevşehir şu an için Ürgüp İlçesinin Uçhisar Kasabasına bağlı Muşkara isimli bir köy olarak kalmaya devam edecekti. Osman Bölükbaşı’na destek veren Kırşehir’i cezalandırmak için Nevşehir’in il yapıldığı bilinen bir gerçektir.
 
Evet, Niğde’de birer köy olan yerler zamanla gelişerek şehir ve ilçe oldular. Nevşehir’de bu illerden birisidir. Ayrıca Aksaray il olarak Niğde’den ayrılmıştır. Yeşilhisar ve Yahyalı Niğde’den ayrılan ilçelerdir.
 
Niğde’de bulunan Tyana Kasabası, Kapodokya krallığına başkentlik yapmış önemli bir mevkidir. Evet, Nevşehir’de kayaların aşınmasından dolayı oluşan peribacaları vardır fakat bu peribacalarının orada olması buraya bir başkentlik özelliği katmamıştır. Ayrıca üç yüzyıl önce köy olan bir yerin başkent olduğunu iddia etmesi bir karıncanın aslan olduğunu iddia etmesi gibidir. Muşkara köyüne Kapadokya’nın başkenti olmuştur demek çok iddialı bir sözdür.
 
Fakat yanlış turizm strateji ve yatırımları yüzünden Niğde geride kalırken Nevşehir hep parlatılmıştır. Bunun için Niğde’nin Kapadokya imajı gölgede kalmıştır. Aslında Gümüşler manastırı ile Tyana ile Niğde bir tarih ve medeniyet cennetidir. Niğde’deki tarihsel doku Nevşehir’de yoktur. Nevşehir’in şansı peribacalarının orda olmasından dolayıdır. Kim ne derse desin Kapadokya konusunda Niğde’nin hakkı görmezden gelinmektedir.
 
Aslında Nevşehir olsun Aksaray olsun psikolojik olarak halen Niğde’ye bağlıdırlar. Çünkü Niğde kültüründen etkilenmişler Niğde kültürü ile yaşamışlardır. Bundan dolayı bu illerin birbirleriyle uğraşmak yerine ortak hareket edip birlikte gelişmeleri sağlanmalıdır.
Bugün bir Rize bir Trabzon bir Kayseri’nin aldığı yatırımların toplamı Niğde Nevşehir ve Aksaray’dan daha fazladır. Asıl düşünülmesi ve tartışılması gereken konular bunlardır. Anadolu insanı birbiriyle uğraşmak yerine güçlerini birleştirip ortak hareket etmelidirler.
 
Son tahlilde Niğde Kapadokya’nın başkentidir ve tarihi vesikalar buna şahittir. Bunun için Niğde ve Nevşehir üniversiteleri ortak bir çalışma yapıp bu konuyu açığa çıkarmalıdırlar.
Ayrıca peribacaları çok hassas olan birer kültürel miras olduğu için bu bölgeden hızlı tren geçmesi bu dokuya zarar verecektir. Bundan dolayı hızlı tren hattı başka bir yere kaydırılmalıdır. Kapadokya’nın eşsiz doğasına zarar verilmemelidir.
 
Hızlı tren konusunda ise Nevşehir’in tren projesine dokunmadan Niğde’ye de ayrı bir hat çekilmelidir. Bu nimetten hem Nevşehir hem de Niğde yararlanmalıdır.  Bilindiği üzere Niğde’nin ise ne hızlı treni ne havaalanı vardır. Bundan dolayı nimetler eşitsizliğe yol açmayacak şekilde adaletli dağıtılmalıdır. Türkiye’nin birçok iline her türlü yatırım yapılırken Niğde es geçilmemelidir.
 
Nevşehir’in Kapadokya markasına tek başına sahip olmaya çalışması ve buna izin verilmesi etik değildir. Nihayetinde belli tesadüflerle il olmuş daha üç yüzyıl öncesine kadar köy olan bir yerin beş bin yıllık tarihi olan bir yerle medeniyet ve kültürel açıdan yarışmaya kalkması ve başkent olduğunu iddia etmesi tarih ilminin ciddiyetiyle hiçbir şekilde uyuşmamaktadır.  Kapadokya Niğde Nevşehir ve Aksaray’la bir bütündür ve parçalanamaz. Başkenti ise Niğde’dir.

 
 
Editör: TE Bilişim