Diyanet İşleri Başkanlığının hiçbir sebep yokken, ilköğretim ve lise öğrencileri için  on günlüközel Umre gezisi programı hazırlamasını nasıl yorumlamak gerekiyor?


Milli Eğitim Bakanlığına yeni 
gelen bakan Ömer Dİnçer’in etkisi yok diyebilir miyiz? Olmaması olanaksız görünüyor.

Umre ziyareti ilköğretim öğrencilerinin kavrayabileceği biri ibadet midir? Tabii ki hayır.

Bilinir ki, ilköğretimde okuyan çocukların henüz soyut kavramları anlama, onları anlamlandırma yetileri yeterince gelişmemiştir.

Aslında bu; eğitimin devlet eliyle dinselleştirilmesidir.

Bakan Ömer Dinçer tepki almamak için arkasında kalmıştır, diyebilir miyiz? Peki niye bu yönteme başvurmaktadır? Bunu anlamamızı bir kitap kolaylaştırabilir:

Ersin Gürdoğan’ın “Görünmeyen Üniversite” (İZ Yayıncılık, İstanbul,1991) kitabında Ömer Dinçer’in adı geçmektedir. Kitaba göre, Ersin Gürdoğan ve Ömer Dinçer Nakşibendî Gümüşhanevi Dergahı ŞeyhiMehmet Zahit Kotku’nun müritleridir. Ve işte kitap bu ikilinin tuttuğu notlardan oluşmaktadır.

Şeyh Kotku sohbetlerinde ne mi diyor: “Misvakı kaçımız kullanır bilmiyorum. Çoğumuz diş fırçasını tercih ediyoruz. Gerçekten eftal olan misvaktır. Diş fırçası bizim değildir.” (s:65)

Evet…

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dİnçer’in yeni icraatı bu olabilir mi? Şeyh Kotku“evinizde televizyon da bulundurmayın” diyor ama bunun uygulanması artık zor görünüyor.

Yoksa yanılıyor muyuz? Neler olmadı/uygulanmadı ki…

Ve sonuçta:

19 Mayıs Bayramı törenlerini kaldıran da Ömer Dinçer değil mi?

Evet, misvak teklifi gelecektir, bekleyiniz.

Çünkü gidiş misvaka doğrudur…

Editör: TE Bilişim