Bayram coşkusunu ya da heyecanını kırmak suç ve bir hak ihlâlidir. Tıpkı BOP’a  eşbaşkanlık yapmak gibi anayasal bir suçtur ! Devleti yönetenlerin altında yaşadığı bayrağın, üızerinde yaşadığı toprakların millî dayanaklarını inkâr etmeleri asla affedilemez. Eğer Cumhuriyet Bayramına karşı çıkılıyorsa, bu vatana, millete, bayrağa ve üzerinde yaşanılan topraklara ihanettir. Anayasa’ya bağlı olma mecburiyetini, Bayramlarımızı yasaklayanları lanetleme görevini, Cumhuriyet Bayramını kutlama faziletini her Türk damarlarında hissetmelidir.
Cumhuriyet Bayramını kutlatmamak anayasal suçtur !
 
Anayasa’nın 1. maddesi :  «Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.»
 
O halde Cumhuriyeti bayramla kutlama her Türk vatandaşının görevi ve hakkıdır. Bu hak hiçbir güç tarafından engellenemez!
 
Anayasa’nın 2. maddesi :  «Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.»
 
AKP yöneticilerinin bu hükmü çeşitli şekillerde çiğnedikleri açık açık görülmektedir.
 
Anayasa’nın 3. maddesi :  «Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.»
 
AKP yöneticilerinin bu hükmü de çeşitli şekillerde çiğnedikleri açık açık görülmekte, dil birliğimizi bozacak çok tehlikeli icraatlara öncülük yaptıkları ve tarafsız olması gereken devlet kurumlarını bu anayasal ihlale alet ettikleri görülmektedir.
 
Anayasa’nın 6. maddesi :  «Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.”
 
AKP yöneticileri  ve AKP’nin kanunsuz emirlerine itaat eden görevliler kaynağını anayasadan almadıkları kanunsuz, hukuksuz, hak ihlâlleriyle anayasaya aykırı bir biçimde devlet yetkisi kullanmaktadırlar!
 
AKP yöneticilerinin dış güçlerin emir, telkin ve talimatlarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmeye talip oldukları artık gizlenmiyor... Bu ağır suçlar ve kusurlar içinde bulunan AKP yöneticilerinin ettikleri sadakat yeminine de riayet etmemeleri bu zihniyetin Türkiye Cumhuriyetini tehlikeye, riske iteceğini göstermektedir.
Her vatandaş, yurduna, bayrağına, bayramlarına,  topraklarına, kutsallarına, sokaklarına, caddelerine, belediyelerine, insanlarına, kahramanlarına, ilim adamlarına, ordusuna, askerlerine, şehitlerine sahip çıkmak zorundadır.
 
Müslüman’ı Müslüman’a kırdırtmak, Irak’ta 2 Müslüman’ı katleden Amerikan askerlerine ülkelerine sağ selim dönmeleri için dua etmek ağır günahlardandır.
 
Hac görevi için yollara düşen milletvekillerine hiç ayırım yapmadan ben haklarımı helal etmiyorum. Onları Türkiye Cumhuriyeti Devletinin millî hassasiyetlerinin, inancımıza ait değerlerin, îlahî emirlerin ayaklar altına alındığı bir dönemde, ülkemizi ve komşu ülkeleri sorunlarla, kanla, gözyaşlarıyla iç içe bırakarak Hac görevlerini yapmaları beni endişeye sevkediyor. Çünkü o kutsal yerler içlerini, özlerini, kâlplerini manevi olarak temizlemeyenleri kul haklarına riayet etmeyenleri, insanî görevlerini yapmayanları manen kabul etmemektedir. Kendi kendilerini ve milleti Hac görevlerimizi yapıyoruz diye aldatmasınlar!
 
 
Anayasa’nın 81. maddesi, 2. Andiçme -  Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler :
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim
Size soruyorum AKP yöneticileri bu hükmün hangi ifadesine riayet  ettiler? Verdikleri hangi söze uydular? Ben cevap veriyorum : Hiçbirine! Aksine Atatürk’ü, Cumhuriyeti, asil Türk Milletini, dindarlığı tartışılır hale getirdiler!!!!
Müslüman katliamı yaptıran, Müslüman katliamı yapanlara destek olan Türkiye
Bizi dunyaya rezil ettiler!
Bizi dünyaya rezil ettiler!
Bizi dünyaya rezil ettiler!
Kendilerinden olmayanları cezalandıran, suçlarını ifşa edenlere çile çektiren, sevdiklerine, kol kola oldukları insanlara, ellerinden ödül aldıkları kişilere kötülük yapmaktan çekinmeyen, sevmediklerine düşman muamelesi yapan, milletin paralarını, imkanlarını israf etmede sınır tanımayan AKP zihniyeti kalplerimizde tükenmiştir. Bu parti mensuplarını inançlı görmek ağır bir gafleti tanımlamaktadır.
Bu partinin tahriplerine sahip çıkanlar, bu partiye destek olanlar ve bu partinin mensupları günün birinde mutlaka hem ALLAH’a (C.C.), hem de Türk Milletine hesap vereceklerdir!
 
Nimet içinde yüzen yalancılar
 
¤  Nâzi’ât Sûresi, 37, 38, 39. Âyet : Azana ve dünya hayatını ahirete tercih edene, şüphesiz cehennem tek barınaktır.
¤  Müzzemmil Sûresi, 11, Âyet : Nimet içinde yüzen yalancıları bana bırak ve onlara biraz mühlet ver.
¤  Müddessir Sûresi, 49, 50, 51. Âyet : Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi (hâlâ) öğütten yüz çeviriyorlar?
¤  Kıyâmet Sûresi, 36. Âyet : İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!
 
Tekrar ediyorum :
«Cumhuriyet Bayramını kutlatmamak anayasal suçtur !»
Bu demokratik hakkı engelleyenler, kullandırmayanlar asla affedilmemelidir!
 
Türk ve İslâm âleminin mübarek kurban bayramını ve Türk âleminin cumhuriyet bayramını yürekten kutluyor.... Cenab-ı ALLAH’tan (C.C.) kansız, kinsiz, gözyaşısız, zulümsüz, zalimsiz, katilsiz, hainsiz,  insanca yaşanılan, sevgi dolu, kardeşlikle - dostlukla bezenmiş, düşmanlığı ve savaşı reddeden, barışla süslenmiş, çocukları – yaşlıları özürlüleri – hastaları, şehit yakınlarını, gazileri, kahramanları, kadınları, işçileri, memurları, öğrencileri, öğretmenleri koruyan, kollayan ve yücelten, bencilliği, kalleşliği reddeden bir dünya dileğiyle hepinize selâm ve sevgilerimizi sunuyoruz.

Ankara, 24.10.2012