Bor Belediyesi binasının önünde  daha önceki dönem de yapılmış Türk Bayrağı ve altında “ Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılı büyükçe levha vardı.  

YORUM HABER

Belediye binasının dış yüzü yeniden tamir edildi, daha estetik bir hal aldı ancak, Türk Bayrağı ve “Ne Mutlu Türküm Diyene”  yazılı levha  tekrar asılmadı.


Oysa, bu levha kaldırılırken MHP’li Meclis üyelerine kaldırılan levhanın yerine tunçtan daha güzel, daha estetik görünümlü Türk Bayrağı ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” şeklindeki Atatürk’ün sözünün  asılacağı belirtilmişti.

 

Ancak bu güne kadar belediye binasının önünde tamirden sonra uygun yer bırakılmasına rağmen, söz verilen tunçtan levha asılamadı. Bina önünde boş bırakılan bu alana ne yazılacak? diye haber yapmıştık, okuyucularımızdan onlarca yorum gelmişti (Burada Tıklayın)

 

AKP’nin “ Türk, Türklük, Atatürk, Vatan, Milliyetçilik” gibi kavramları nasıl algıladığını, yada ayaklar altına alma, yok etme, silme  gibi hedefleri olduğu zaten bolca söyleniyor, yazılıyor,  çiziliyor, bu konuda aşağıda bazı haberlerden alıntılar derledik.

 

AKP’nin böylesi bir düşüncesi varken, AKP’li Bor Belediye Başkanlığı buraya bırakın “ Ne Mutlu Türküm Diyene” yazmayı, oraya Türk Bayrağı asacak düşüncesi bile olamaz, nitekim bu güne kadar da asılamadı.



AKP’li ve MHP’li bazı meclis üyeleri ile yaptığımız görüşmelerde aslında onlarda oraya söz verildiği gibi, tunçtan “ Ne Mutlu Türküm Diyene” yazılmasını istiyor. Ancak şunu da öğrendik ki, sadece  MHP’li iki meclis üyesi bu konuda tavır koyup gündeme getirmiş, diğer MHP’li meclis üyeleri ve bu işte asıl takipçi olması gereken MHP ilçe başkanı ve yönetimi bu konu gibi bir çok konudan bi haber, bir kısmı  “ al takke, ver külah” bir diğer kısmı da “Üç Maymunu” oynuyorlar.


Bu konuda bir büyük! sorun da  anahtar konumunda olan daha önce BBP’den (yanlış okumayın BDP’değil) AKP’ye geçen bir meclis üyesinin  MHP’’lilere hitaben "bırakın bu bayrak işlerini boş! işlerle uğraşıyorsunuz” tavrı imiş.




***************************************
AŞAĞIDAKİ BÖLÜM TAMAMEN ALINTIDIR...


Emir büyük yerden, yapacak-ları birşey yok


Dışişleri Bakanı John Kerry, daha önce hem kendisi, hem de Hillary Clinton tarafından kullanılan ’Türk halkı’ (Turkish nation/Turkish people) ifadesini ’Türkiye vatandaşları’ ifadesi ile değiştirdi.

Türkiye'de İmralı süreci devam ederken, ABD'den de çok önemli bir "açılım" geldi.

Hürriyet muhabiri Zeynep Gürcanlı, ABD DIşişleri Bakanı John Kerry'nin dün Dışişleir Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşme ile ilgili önemli bir detaya dikkat çekti.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, daha önce hem kendisi, hem de selefi Hillary Clinton tarafından kullanılan "Türk halkı" (Turkish nation/Turkish people) ifadesini "Türkiye vatandaşları" ifadesi ile değiştirdi.

Kerry, "Türkiye halkı" ifadesini İstanbul'da dün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştükten sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, üstelik tam da devam etmekte olan İmralı süreci konusundan bahsederken kullandı.

ANITKABİR DEFTERİ'NE "TÜRK MİLLETİ" YAZMIŞTI

Kerry, Amerikan yetkililerinin rutin olarak kullandıkları "Turkish people/Turkish nation" ifadesini de İstanbul'da düzen düzenlenen basın toplantısı sırasında hiç kullanmadı. Oysa ABD Dışişleri Bakanı olduktan sonra geldiği Ankara'da, Anıtkabir'e yaptığı ziyaret sırasında Şeref Defteri'ne "Türk milleti" yazmıştı. Kerry, Anıtkabir Özel Defteri'ne, "Bir asker, bir devlet adamı, bağımsızlığın ve eğitimin şampiyonu Mustafa Kemal Atatürk; Amerikan halkının temsilcisi olarak Türk milletine ve onun büyük liderine saygılarımı sunmaktan dolayı şeref ve gurur duydum" ifadesini kullanmıştı.

Kerry'nin Anıtkabir Özel Defteri'ne yazdığı mesaj


(Kaynak: ABD Dışişleri Bakanlığı internet sitesi)

CLINTON DA "TÜRK HALKI" İFADESİNİ KULLANMIŞTI

ABD'nin bir önceki Hillary Clinton da, gerek konuşmalarında, gerekse Türkiye konusunda yaptığı yazılı açıklamalarda, birçok kez "Türk halkı - Turkish people" ifadesini kullanmıştı.

Clinton, Türk savaş uçağının Suriye tarafından düşürülmesi olayının ardından yayınladığı yazılı taziye mesajında, "ABD, Türk hükümetine güçlü desteğini ve bu olay çerçevesinde Türk halkı ile dayanışma içinde olduğunu bir kez daha teyit eder" ifadesini kullanmıştı.


***************************************

3 yıl TC vatandaşı olmak için bekledi ilk icraati ise!..

 Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, 3 yıl vatansız yaşadı ve TC vatandaşı olabilmek, TC kimliğini alabilmek için bekledi. Şimdi ise Bakanlık birimlerinden TC kısaltmasını kaldıran isim oldu.


Eskiden Yunan vatandaşı olan Batı Trakyalı Türk, Mehmet Müezzinoğlu , Meriç nehrini yüzerek Türkiye’ye iltica etmesinin ardından, 3 yıl vatansız olarak yaşadı ve TC vatandaşı olmayı bekledi. TC nüfus cüzdanı almak için bekleyen Müezzinoğlu, şimdi ise bakanlığının birimlerinden Türkiye Cumhuriyeti anlamına gelen TC kısaltmasını kaldıran isim oldu.

Gazeteport’un haberine göre; Sağlık Bakanlığı birimlerinden TC kısaltmasının kaldırılması tepkilere neden olurken, Bakan Müezzinoğlu, ”Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı” ibaresinin devam edeceğini belirtti ve ”Ama onun altında ’İstanbul Ümraniye Kamu Sağlığı Hastanesi’ derken, ayrıca TC kullanılmasının bir mantığı yok” dedi. Müezzinoğlu, hastane ve bakanlığa bağlı kuruluşların, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın kurumsal yapısı altındaki kurumlar olduğunu belirterek, ”Kurumsal yapımız bu şekilde devam edecek” dedi.

3 YIL TC’Yİ BEKLEMİŞTİ

Gümülcine doğumlu olan Müezzinoğlu, ilk ve ortaokulu doğduğu yerde bitirmiş, 1971’de İstanbul’a gelip lise tahsili yapmıştı. Başbakan Erdoğan ile okuduğu İmam Hatip Lisesinde arkadaş oldu. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini 1982’de bitirdi ve Batı Trakya’ya döndü. Ancak Yunanistan’ın asimilasyon politikaları nedeniyle mesleğimi yapamadı.

13 Ağustos 1983 günü Meriç nehrinden Türkiye’ye geçen Müezzinoğlu, 25 dakika süren ve hayatını değiştiren bu süreci ‘’Anavatana gitmek için riskleri göze almıştım. Doğduğun, büyüdüğün ülkeden ceketini alıp da başka bir ülkeye gitmek çok zordu, ama Anavatan Türkiye’ydi’’ diyerek anlattı.

Türkiye’ye iltica eden ve İstanbul’da 3 yıl ‘’Haymatlos-Vatansız’’ olarak yaşayan Müezzinoğlu, bu süre içinde TC vatandaşı olmayı ve TC nüfus kağıdını bekledi. 1986 yılında da TC vatandaşı oldu. 27 yıl sonra ise Sağlık Bakanlığı koltuğundayken bakanlık birimlerinden TC kısaltmasını kaldıran isim oldu.

SALDIRI MI VAR?

TC kısaltmasının kaldıılmasına tepkiler de sürüyor. 10 milyon kişi facebook profilinin başına TC eklerken, MHP Grup Başkancekli Oktay Vural da, ‘’Burası Türkiye Cumhuriyeti devleti. Ziraat Bankasından çıkartılıyor, Sağlık Bakanlığından çıkartılıyor. Bayrağımıza, Cumhuriyetimize yönelik bir kampanya mı var, saldırı mı var? Bunun gerekçesi nedir? Burası Türkiye Cumhuriyeti devletidir’’ dedi.

*******************************************

Liselerde Atatürk rozeti gerilimi



İlköğretim ve lisede kıyafet serbest bırakıldı, öğrenciler arasında ayrışma başladı


Eğitim -Bir-Sen’in kamuda türbana  özgürlük kampanyası  ile AKP’nin  okullarda   kıyafeti serbest bırakmasının ardından  okullarda öğrenci  ve  öğretmenler  arasında ayrışma başladı.

Bağcılar İbni Sina 
Anadolu  Lisesi’nde  bazı öğrenciler   okula  türbanla gelince, bir başka öğrenci  grubu da yakasında  siyah  kurdele ve Atatürk rozetiyle  derslere  girdi. Esenler Atatürk İlkokulu’nda  küçük   çocukların derslere  türbanla girmesine izin  verildi . Yenibosna  Lisesi’nde  okul  müdürü türbanlı öğretmenler  hakkında tutanak tutunca, Eğitim -Bir-Sen’li müdür  yardımcıları  da Eğitim -Sen’li  kadın   öğretmenlerin   etek boyu, giydikleri  ayakkabı  ve  elbiselerini inceleyerek  tutanak tuttu.  Eğitim -Sen İstanbul  1 No’lu  Şube  Başkanı Barış Uluocak,  öğretmenler  ve  öğrenciler arasındaki ayrışmaların tehlikeli  boyutlara ulaştığını  belirterek önlem  alınmasını  istedi.  Veliler  de gerginliğin sürmesi durumunda çocuklarını   okul  önünde bekleyeceklerini belirtti.

Bağcılar İbni Sina 
Anadolu  Lisesi’nde geçen  hafta  türbanla  öğrencilerin   derse  girmesine tepki gösteren bir  grup   öğrenci , yakasına  siyah  kurdele ve Atatürk rozeti takarak geldi. Öğrencilerin   yakalarına  rozet ve kurdele takmasına kızan  okul  idaresi, rozet ve kurdelelerin çıkarılması   konusunda   öğrencileri  uyardı. Esenler Atatürk İlkokulu’nda ise  küçük  yaştaki  kız çocukları  kafalarındaki türbanla  okula  geldi. Birçok  veli  duruma tepki gösterirken  okul  idaresi öğrencinin   derse  girmesine izin verdi.

Öğretmenlere  uyarı

Türbanla 
derslere  girilen okullarda görev yapan Eğitim-Sen’li öğretmenler de öğrenciler hakkında tutanak tutmamaları için uyarıldı. Okullarda  yaşanan  bu ayrışmaya dikkat çeken Eğitim-Sen  İstanbul  1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, “Naci Ekşi Anadolu Lisesi ve İbni Sina Anadolu Lisesi’nde okul müdürleri türban gündemli toplantılar  yapıyor . Bu okullarda okula spor ayakkabısı ile dahi içeri girmek yasakken türban serbest bırakıldı. Buna tepki gösteren bazı öğrencilerde yakalarına siyah kurdele ve Atatürk rozeti takarak okula gitmiş ancak öğrenciler okul yönetiminin sözlü uyarısı ve tacizi ile karşılaşmışlar. Bazı öğrenciler ise din kültür dersinde ‘Alevilerin yemeği yenmez’, ‘Alevilerden kız alınmaz’ diye öğretmene soru soruyor ve öğretmen de ‘Var öyle şeyler’ diyor. Öğrenci ağlayarak durumu velisine anlatınca, aile çocuğunu okuldan almaya kalkıyor” dedi.

*************************************

TC'den sonra Atatürk'ün resmi de meclisten kaldırıldı



Meclis Basın koridorunda yer alan Ünlü ressam Yaşar Çallı'nın"Atatürk'ün 23 Nisan 1920'de ilk meclis açılış konuşmasının resmedildiği tablo"restorasyon nedeniyle yerinden kaldırıldı.

Tablonun büyüklüğü nedeniyle salondan çıkarma sorununu da ressam Yaşar Çallı çözdü. Çallı öncelikle yaptığı tablonun çerçevesinden çıkartılmasını istedi. Daha sonra basın koridorunda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çallı, "Resmimi önce bir elden geçirmem gerekiyor. Bunun için mecliste bir atölye çalışma mekanı verdiler bana. Resmin bakımını yaptıktan sonra mermerli salon olarak bilinen kabul salonunda yer alacağını ve sergileneceğini söylediler. Onun için çalışmalara başlayacağım" dedi.

*************************************


Türk bayrağını indirdiler!


Adana'nın simge meydanındaki Türk bayrağını indirip, belediyenin logosunu koydular.



İmralı süreci tartışmalarıyla devam ederken, durumdan vazife çıkaran iktidar yandaşları da akıl almaz işler yapıyor. Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz Türkiye Cumhuriyeti yazılarının devlet kurumlarından kaldırılmasından esinlenip Türk Bayrağını sansürledi. Bayrak yerine Büyükşehir Belediyesi logosu yerleştirerek büyük tepki çekti.

Adana’da önemli toplantı ve gösterilerin yapıldığı Uğur Mumcu Meydanı’nın ortasına çiçeklerle bezenmiş bir platform yaptıran Büyükşehir Belediyesi platformun üstüne de Türk Bayrağı yerleştirmişti. Gece etkinliklerinde de platformun üzerinde özel ışıklandırma ile Ay-Yıldız motifi işlenmişti.

Aldırmaz’ın talimatıyla bayrak kaldırılıp yerine belediye logosu yerleştirilmesine vatandaşlar tepki gösterdi. Bunun üzerine Aldırmaz, açıklama yapmak zorunda kaldı.

Aldırmaz tepki çeken uygulamayı şu sözlerle savundu:

“Uğur Mumcu Meydanı’ndaki kavşakta bulunan 2 bin 700 saksıdan oluşan kulemiz yıllardır Adana’nın görsel güzelliğine hizmet etmektedir. Söz konusu kulenin tepesinde ise günün, haftanın ya da ayın önemine binaen figürler yerleştirilmektedir. Bu uzun süredir yapılan rutin bir uygulamadır. Zira halihazırda çiçeklerden oluşan ağaç kulemizde bulunan Adana Büyükşehir Belediyesi logosu 23 Nisan’da zaten Türk Bayrağı ile değişecekti.”


*****************************


Diyanet yetkilileri 'Türk' ve 'Atatürk' ifadelerini hutbelerden kaldırdı.


Ulu Önder’in kurduğu Diyanet de açılıma uydu. Kurum, hutbelerinden Ata’yı ve Türklüğü sildi.

Ca­mi­ler­de oku­tu­la­cak hut­be­ler, Di­ya­net İş­le­ri Başkan­lı­ğı Din Hiz­met­le­ri Ge­nel Mü­dür­lü­ğü­’nün ona­yın­dan ge­çi­ri­lir.

18 Mart Ça­nak­ka­le De­niz Za­fe­ri­’nin yıl­dö­nü­mü nede­niy­le her yıl oku­tu­lan hut­be­ler­de, Ata­türk ve Türk Mil­le­ti­’nin kah­ra­man­lı­ğın­dan söz edi­lir­di.

Ancak 2012 ve 2013 yı­lın­daki hut­be­ler­de, dün­yada eşi ben­ze­ri gö­rül­me­miş bir sa­va­ştan ga­lip çıkan Türk Mil­le­ti ve Başkomutan Mus­ta­fa Ke­mal Atatürk’­e yer ve­ril­me­di.

*****************************


Milliyetçiliği Savunmak Suç Oldu

Vali Yardımcısı “Türk Milleti bölünüyor. Milliyetçilik ayaklar altına alındı” diye isyan etti. Hemen ifadesi alındı.

Yak­la­şık 25 yıl­dır kay­ma­kam, va­li yar­dım­cı­lı­ğı gö­rev­le­rin­de bu­lu­nan Samsun Vali Yardımcısı Mesut Taner  Genç, BDP he­ye­tine Sam­su­n’­da gös­te­ri­len tep­ki­ler­le il­gi­li de twit­te­r’­da “Mil­li­yet­çi­li­ği ayak­lar al­tı­na al­dık di­yen­le­rin ayak­lar al­tı­na alın­dı­ğı­nın is­pa­tı­dı­r” di­ye yaz­dı. Bu söz­leri ne­de­niy­le İçiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı ta­ra­fın­dan Genç hak­kın­da ida­ri so­ruş­tur­ma baş­la­tıl­dı. Bakanlık, ola­yın in­ce­len­me­si için iki mü­fet­tiş bir­den gö­rev­len­dir­di. Mü­fet­tiş­le­rin Sam­su­n’­a gel­di­ği gün has­ta­ne­de ope­ras­yon için bek­le­yen Gen­ç’­in ifa­de­si has­ta­ne oda­sın­da alın­dı.

Mü­fet­tiş­ler at­tı­ğı twe­et­le­ri sor­du

Genç, mü­fet­tiş­le­rin “Bu twe­eti siz mi at­tı­nız?” so­ru­su­nu şöy­le ce­vap­lan­dır­dı: “E­vet ben at­tım. Ben, BDP’­li­le­rin mil­li tan­si­yo­nu yük­selt­ti­ğin­den ya­kın­dım. Ön pla­na çı­kar­dım. Sam­su­n’­da yaş­lı ka­dı­nın­dan, ha­mi­lesine ka­dar her­kes BDP he­ye­ti­nin ge­li­şi­ne tep­ki gös­te­ri­yordu. Mil­li has­sa­si­yet­le yük­se­len mil­li­yet­çi­lik var­dı. Ben de mil­li­yet­çi­li­ğin Sam­su­n’­da gök­le­re çı­ka­rıl­dı­ğı­nı, mil­li­yet­çi­li­ğin ayak­lar al­tı­na alı­na­ma­dı­ğı­nı, bun­la­rı söy­le­yen­le­rin ayak­lar al­tın­da kal­dı­ğı­nı yazdım.”



*****************************

Köşe Yazarı Mehmet Saral'ın yazısından bir bölüm

Mehmet Saral Şehit Hüzeyin'in hikayesinden yola çıkarak zorlaya zorlaya da olsa ''Maraş'ın Kahraman'ı Kaldırılsın'' diyerek Hükümetin Açılım politikasını eleştirdi.

90 yıl sonra Türklerin kurduğu Cumhuriyetin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yenemediği PKK’yla anlaşmak için “Milliyetçilik ayaklarımın altındadır” dedi.
 
Maraşlılar ve Antep’liler son 10 yıldır Başbakanın partisi AKP’ye Belediye Başkanlığı ve onlarca Milletvekiliği vererek hep birinci parti yaptılar.
 
Şimdi de bir jest yaparak “Milliyetçiliği ayaklar altına alan” Başbakana şirinlik yaparak Maraş’tan “Kahraman” adını Antep’ten “Gazilik” adını çıkartsınlar ki Başbakanın bu sözü havada kalmasın.
 
Haydi Antepliler,
 
Haydi Maraşlılar,
 
Başbakanınız sizden bir jest bekliyor…


*****************************


Batman'da "Ne mutlu Türküm diyene sözü" kaldırıldı


Batman Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Heykeli'nin kaidesindeki, 'Ne mutlu Türküm diyene' yazısı, iki gün önce sökülerek yerine, 'Yurtta sulh cihanda sulh' yazısı takıldı.Bu değişiklik Batman' da hükümetle İmralı arasında yürütülen 'çözüm sürecinin ilk uygulaması' olarak değerlendirildi.

Batman kent merkezinde yaklaşık 30 yıldır Atatürk Heykeli kaidesinde bulunan, Ulu Önder'in 'Ne Mutlu Türküm diyene' vecizesi, 2 gün önce söküldü. Cumhuriyet Meydanı'nın sembollerinden olan heykelin kaidesindeki Atatürk'ün 'Ne Mutlu Türküm Diyene' sözünün yerine 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' sözü yazıldı. Yeni yazıyı görenler bu değişikliği, Çözüm sürecinin Batman'daki yansıması olarak değerlendirdi.

Cumhuriyet Meydanındaki Atatürk Heykeli kaidesindeki vecizenin değiştirilmesiyle ilgili Batman Valisi Yılmaz Arslan, konu ile ilgili Batman Belediye Başkanlığı'ndan bilgi alınmasını istedi. Belediye Başkan Vekili Serhat Temel ise, anıttaki yazının sorumluluğunun Belediyede olmadığını, kendilerinin sorumluluğunun sokak ve cadde isimlerinin değiştirilmesinde olduğunu ifade etti.

Batman'ın en merkezi yeri Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan Atatürk Heykeli'ndeki 'Ne Mutlu Türküm Diyene' vecizesini hangi kuruluşun ya da kimin değiştirdiği net olarak öğrenilemedi.




*********************************

Ve AKP tüzüğünden "Türk" sözcüğünü çıkarıyor

Bu da oldu...

AKP artık "Türk" adını duymak istemiyor.

Tüzüğünü de değiştirmeye karar verdi.

Çünkü: AKP içinde de “Türk Milleti ve Türk kavramını tüzükten ve programdan da çıkaralım” tartışması başladı.

Partideki bazı yöneticilerin, AKP tüzüğünün 4. Maddesi'nde yer alan ve ayrıca “Temel Amaçlar” bölümünün, “4.1-4.2-4.11” maddelerinde bulunan “Türk Milleti ve Türk” sözcüklerinin de değiştirilmesinin uygun olacağını görüşünü savundukları öğrenildi.

Yapabilirler mi?

Neden olmasın, çünkü, AKP, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu metininde Anayasa’dan “Türk Milleti” kavramı çıkarılmış, bunun yerine“Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı” tanımını getirmişti.



*********************************

Kürt sanatçı Şivan Perwer Radikal Gazetesi Raportajından 

Arınç : Gel Mevlanamız ol 


Perwer, geçtiğimiz yılın başında Bülent Arınç'la yaptığı görüşmeyle ilgili detayları da anlattı. Arınç'ın da aslının Kürt olduğunu belirten Perwer, Arınç'ın kendisine "Gel, Mevlanamız ol!" dediğini söyledi.

Bir buçuk yıl kadar önce Bülent Arınç'la görüştüğümde beni nasıl da ağır suçladılar. Oysa sadece sohbet etmiştik.

"NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE" BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI

Neler konuşmuştunuz?

Adamcağız beni 15 dakikalığına görmek istemişti. Ben de kabul ettim. Görmeye gittim. Ne de olsa devletin hizmetinde biri. Devlet adamı. Hükümette. Görüşüp kendisine görüş ve önerilerimi söyledim. Şimdiye kadar niyetlerine destek verdiğimi, referandumda evet dediğimi, doğru bulduğum politikalarını övdüğümü ancak artık savaşın bitirilmesi gerektiğini söyledim. Kürtlere karşı savaşın bitirilmesi gerektiğini söyledim. Diğer taraftan Kürdistan dağlarına yazılan 'Ne Mutlu Türküm Diyene'nin bir an önce kaldırılmasını söyledim. Kürtlerin onurlu bir halk olduklarını, 20-25 milyonluk bir halkın bu çağda kabulünün imkânsız olduğunu söyledim.

ÇOCUKLAR TAŞ DA ATABİLİR KAFA DA KIRABİLİR

Peki, o ne dedi?

Dedi ki: "Doğrudur. O sözler eski döneme ait sözler. Aşılacak". Kürt halkı üzerinde baskının olduğunu söyledim. Bu zulmün sonu gelmeli dedim. Alenen Kürt çocuklarının kolları kırılıyor. Artık bu zalimliğe son vermek, polislerin terbiye edilmesi gerekir dedim. Ancak o zaman çözüm gelir. Kaldı ki çocuklar taş da atabilir, kafa da kırabilirler. Hoşgörüyle bakmak gerekir. Sonra nerede hangi Türk, nerede hangi Kürt var konuştuk. Sohbet iki saat sürdü. Daha da bırakmadı. Dedim ki sen de Siirt'ten gelmişsin, aslın Kürt'tür ve adının anlamı da 'Bilind-Yüksek'tir dedim.

Tepkisi ne oldu?

Hiç, hoşnutsuz bir şey söylemedi. "Olabilir, olabilir... Ben oradan geliyorum" dedi. "Ayrıca bugün artık sistem olarak herkesi kucaklamak istiyoruz" diye ekledi. 

***********************************


AK Partili vekilin “Ne Mutlu Türküm Diyene“ itirazı


Ak  Parti  Diyarbakır Milletvekili Mine Lök Beyaz, vilayet caddesi üzerinde Diyarbakır'ın sembolü haline gelen karpuz maketi üzerinde bulunan Ne  Mutlu  Türküm Diyene yazılı tabelayı anlamsız bulduğunu söyledi.

AK Parti Diyarbakır milletvekili Mine Lök Beyaz'dan çok tatışılacak bir çıkış...

Habertürk'e 
konuşan  ve 'Kürtler bu  ülkenin  asli unsurlarıdır' diyen Beyaz şöyle devam etti:

NE  MUTLU  TÜRKİYELİYİM DEMEK DAHA DOĞRU BİR ŞEY

"Benim dedelerim Sarıkamış ve Çanakkale savaşlarında şehit oldu. Biz Diyarbakır'ın yerli ailesiyiz. Kürtler ve Diyarbakırlılar bu 
ülkenin  asli unsurudur. Ama Kürtüm diyen bir insanın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım diyerek kendisini öteki görmemesi lazım. Bir mimar olarak Diyarbakır Valiliği önündeki karpuzu hiç sevmiyorum. Batıda Diyarbakır denildiği zaman akla maalesef karpuz ve terör geliyor. Anadolu'un ilk İslam kenti olan bir yerin karpuz anılması açıkçası zoruma gidiyor. Karpuzun altındaki o amblemleri beğenmiyorum. Ne  Mutlu Türkiyeliyim demek daha doğru bir şey ".

*********************************


Camiden TÜRK adı Siliniyor


İstanbul’un kurtuluşu nedeniyle asılan mahyalardaki “Türk” sözcüğüne alerji duyanlar, apar topar ışıkları söndürdü.

Sonunda bunu da gördük
TÜRKİYE, AKP devrinde bir skandala daha tanık oldu. İstanbul’un kurtuluşunun 86. yılı kutlamaları çerçevesinde camilere asılan mahyalar, “Ne mutlu Türk’üm diyene ifadesi, bölücülüğe yol açabilir” işgüzarlığıyla alelacele kaldırıldı. 
Müftüden garip açıklama
BÜYÜK ilgi çeken mahyaların kaldırılması ortalığı karıştırdı. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, sorular üzerine ‘vatandaşlardan mahyaların kaldırılması yönünde telefonlar aldıklarını, bu yüzden devreye girdiklerini’ ifade etti.

Türk ordusuna tahammül yok!
KALDIRILAN mahyalardan biri de güçlü Türk ordusuna yönelikti. Bu mahyanın kimlerde, ne gibi bir rahatsızlık yarattığı malum! Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Zafer Haftası mesajında “Güçlü ordu, güçlü Türkiye” mesajı vermişti.
 
Her taşın altında Gül’ün adı var
AKP’nin tüm Türkiye’yi tedirgin eden girişimlerinin ardında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün izleri, belirgin biçimde öne çıkıyor.
* “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü her yere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale döndü. (RP’den vekil, 1992)  
* 6 Eylül 2008’de oynanan Ermenistan-Türkiye maçı için Erivan’a giden Gül, AKP’nin Ermeni açılımını başlattı. 
* Kürt sorunu ile ilgili iyi şeyler olacak. Ortada tarihi bir fırsat var. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. (Mart 2009) 
 
Bayrak serbest millet mi yasak!
DİYANET, daha önce camilere bayrak asılabileceğini açıklamıştı. Milleti temsil eden bayrağa izin çıkarken, Türk’e gelen ‘veto’ kafaları karıştırdı. 
 
“Milletin başına belâ olan kuvvetler!” 
Yedi bin yıllık tarih boyunca sel gibi Türk kanı dökülerek vatan yapılan bu topraklarda, “Ne Mutlu Türküm diyene - Milli Birlik esastır”, “Önce vatan” gibi sözlerin, kurtuluş gününde İstanbul camilerine mahya olarak asılması bile “Tarihi camilere ideolojik mahyalar” veya “Irkçılık camilere taşındı” diye yorumlanabiliyor. Bu tablo gösteriyor ki açılımın maksadı bir etnik gruba hak sağlamak değil, Türklüğü Türk vatanında boğmaktır!
* Arslan BULUT 
 

************************************

Cemaat platformunda “Türk”ün adı silindi!



Abant Platformu sonuç bildirgesinde, “Hiçbir resmî belgede, Türk vatandaşlığının sosyolojik tanımının olmaması, devletin, üst kimlik tasarlama girişiminde bulunmaması” önerildi
 
Fethullah Gülen’in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından düzenlenen 28. Abant Platformu’nun sonuç bildirgesinde “Türk vatandaşlığının” sosyolojik tanımının her türlü resmi belgeden silinmesi önerildi. 27 maddelik sonuç bildirgesinde, kimlik tartışmaları, AB müzakere süreci ile yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili tespit ve çözüm önerilerine yer verildi. Kimlik tartışmaları konusunda “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerine odaklanılmalıdır” teklifi getirilen bildirgede, “Türkiye’nin, farklı mezhep, din ve etnisiteleri içeren fakat bunlarla sınırlı olmayan çok kültürlü yapısı, devlet ve toplum tarafından tanınmalıdır” denildi, yerel nüfusun talebi halinde yer isimlerinin orijinal haline iade edilmesi gerektiği belirtildi.

 
Üst kimlik tanımı

 
Bildirgenin ilk cümlesinde “Türk vatandaşlığı” ile ilgili olarak “Hiçbir resmî belgede, Türk vatandaşlığının sosyolojik bir tanımı olmamalı. Bunun yerine, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kavramı üzerine odaklanılmalı” ifadeleri kullanıldı.


**********************************

Badana bitti cumhuriyet gitti

Konak Kaymakamlığı binasının dışında Atatürk'ün sözleri yazılıydı. Sol üst köşesinde ay - yıldızlı bayrağımız yer alıyordu. İzmirliler kendilerini bildi bileli o yazı orada yer alıyordu. Demek ki birilerini rahatsız etti.

Cumhuriyet'ten rahatsız olan kişiler tadilatı fırsata çevirdi. Atatürk'ün sözünü, imzasını ve bayrağı duvardan sildi. İzmir'de bile bunlar oluyorsa, varın diğer yerleri siz düşünün. Bakalım valilik ne diyecek.
Konak Kaymakamlığı binasının deniz tarafına bakan kısmında 15 yıldır yazılı olan ‘Cumhuriyet Fazilettir’ sözünün yapılan tadilat sonrası yerine yeniden asılmamış olması hem medya hem de İzmirliler tarafından büyük tepki görmüştü.

İzmirlilerin ardından yaklaşık 2 hafta sonra bugün öğlen saatlerinde‘’Cumhuriyet Fazilettir’’ yazısı İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekipleri tarafından yerine monte edildi.


*********************************************

Şirketler de Türk Kelimesi Yasaklanıyor

Adında ”Türk, Türkiye ve Cumhuriyet” kelimesi bulunan şirketler, ”İsminizi değiştirin” diye uyarılıyor. Habertürk, Kanaltürk gibi TV kanalları, Cumhuriyet Sucukları gibi şirket isimleri yasaya aykırıymış…
Adında ‘’Türk, Türkiye ve Cumhuriyet’’ kelimesi bulunan şirketlere, ‘’İsminizi değiştirin’’ biçiminde uyarılar gönderilmeye başlandı. Ticaret Sicili Müdürlüklerince başlatılan bu uygulamanın, 13 Ocak 2011 günü yürürlüğüe giren, Türk Ticaret Kanunu gereği yapıldığı bildirildi. Yasada, ‘’Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve Millî” kelimeleri, bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir’’ hükmü bulunuyor.
Şirketler açısından bu yönde bir yasak olduğu ve isimlerini değiştirmeleri gerektiği, yaklaşık iki yıl önce yürürlüğe giren yasanın 46. maddesi uygulanmaya başlanınca ortaya çıktı. Bazı illerin Ticaret Sicili Müdürlükleri adında ‘’Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve Milli’’ kelimesi bulunan firma ve şirketleri belirleyerek tebligat yapmaya başladı.
‘’DEĞİŞTİRİN YOKSA CEZA VAR’’
Tebligatta yasanın ilgili maddesi hatırlatılarak, ‘’Unvanınızda bulunan ibarenin kaldırılması gerekmektedir. Beş iş günü içerisinde, gerekli tadil ve ortaklar kurulu karar suretini müdürlüğümüze tescil ettirerek, unvanınızı değiştirmeniz gerekmektedir. Aksi taktirde, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak ve hakkınızda işlem yapılacaktır’’ denildi.
13 Ocak 2011 günü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yasanın 46. maddesinin 3. fıkrasında ‘’Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve Millî kelimeleri, bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir’’ deniliyor.
Yasada değişiklik yapılmadığı taktirde, CNN Türk, Habertürk, Kanaltürk gibi TV kanalları ile Türk Ekonomi Bankası ve Kuveyt Türk gibi bankalar, Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet Sucukları, gibi şirketlerin de, bu durumdan etkilenme ihtimali bulunuyor. Gazeteport

************************************


Ata ve Türk alerjisinde son nokta!


“Kaşıma!” dediler
KONYA’daki Kulu Lisesi’nde yaşanan inanılmaz skandalın ardından harekete geçen CHP İlçe Başkanı Vahdettin Yücel, “Şikayet dilekçesi verdim, sonuç çıkmadı. Konu çok hassas. Suç duyurusu yapacağım. ‘Olayı kaşıma!’ dediler ama vazgeçmeyeceğim” dedi.

Faili meçhul gibi!
CHP’nin MYK üyesi Hüseyin Karakoç da skandalın unutturulmasına izin vermeyeceklerini açıkladı: Konuyu kaymakamlığa, valiliğe ve Milli Eğitim’in ilçe müdürlüğüne taşıdık. Resmi makamlardan hiçbir açıklama gelmedi. Ancak olayın peşini bırakmayacağız.

Sonunda bu da oldu!

Konya’da Kulu Lisesi’nin ön cephe duvarında yer alan dev boyuttaki Atatürk resmi ile “Ne mutlu Türküm diyene” sözlerinin üzeri boya ile kapatılarak küçültüldü. Bu durum CHP ve MHP’nin büyük tepkisine yol açtı.




**********************************

AKP’nin Türklüğü  bitirdiğinin itirafıdır!


AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu’dan çok tartışılacak açıklama: İktidarımızdan önce Hepimiz Türk’tük. Mesela o dönemler Kürtsen ‘Kürt’ demek bile yasaktı.

AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, “Partimiz iktidarından önce hepimiz Türk’tük. Etnik farklılıkları bahane ederek farklı isteklerde bulunmak yasaktı. Mesela, Kürt’sen ’Kürt’demek yasaktı. Bugünkü ile kıyas edilmeyecek şekilde yoksul, antidemokratik, uluslararası alanda silik ve esamesi okunmayan bir Türkiye vardı” dedi. Partisinin İl Danışma Meclisi toplantısında konuşan Babuşcu, 2014’te yapılacak yerel seçimlerin Türkiye’nin geleceğinde kilometre taşı olacağını belirterek, şunları söyledi:




*******************************













Editör: TE Bilişim