Bir devre damgasını vuran büyük siyaset ve devlet adamı Adnan Menderes, 1899 yılında Aydın’da doğdu. Babası toprak ağası İbrahim Ethem, annesi Tevfika Hanımdır.
Menderes ilkokuldan sonra, İzmir Amerikan Koleji ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İzmir'in ünlü ailelerinden, Evliyazade Fatma Berin Hanımla evlendi. Yüksel, Mutlu, Aydın adında üç çocuğu dünyaya geldi.
Menderes, 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın milletvekili seçildi. Atatürk'ün ölümünden sonra İnönü’nün bütün üretim araçlarını devletleştirme faaliyetlerine karşı çıktı. Parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi.
7 Aralık 1945'te, CHP'den birlikte ihraç edilen arkadaşları Celâl Bayar, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti'yi kurdu. 1946 yılında Demokrat Partiden Kütahya milletvekili seçildi, 14 Mayıs 1950'de yapılan ilk seçimlerde DP %52,7 oyla iktidara geldi. TBMM başkanı Refik Koraltan, cumhurbaşkanı DP Genel Başkanı Celâl Bayar seçilmiştir. Yeni cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Menderes'i başbakan olarak görevlendirmiştir. Hükümetin ilk icraatı, Genelkurmay Başkanı Nafiz Gürman olmak üzere bütün üst komuta kademesi dâhil olmak üzere 15 general ve 150 albayın re'sen emekliye sevk edilmesi ve İnönü döneminde Türkçe okutulan ezanın yeniden Arapça okunmasını sağlamaktır.
1950-1960 yılları arasında başbakanlık yapan Menderes, vatanını, milletini, dinini her şeyden üstün tutan siyasetçi ve hukukçu, büyük bir devlet adamıdır.
Merhum Adnan Menderes’e 1957 seçimleri öncesinde bazı bakanlarıyla birlikte Said Nursi'yi ziyarete gitmesi üzerine irticayı desteklemek, örtülü ödenek paralarını zimmetine geçirmek, Devlet radyosunu siyasi çıkarları için kullanmak, yargı bağımsızlığının ihlali ve bebek davası dâhil 13 ayrı davadan suçlanıp yargılanmıştır.
27 Mayıs darbecilerinin özel olarak kurdukları Yüksek Adalet Divanı, 14 kişinin idamına, 31 kişiyi de ömür boyu hapse mahkûm etmiş, geri kalan 418 sanığa ise 6 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları verilmiş ve bir kısmı da beraat etmiştir.
Cemal Gürsel başkanlığındaki Milli Birlik Komitesi; Celâl Bayar, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu dışındakilerin idam cezasını affetmiş, Celâl Bayar'ın cezası yaş haddi nedeniyle ömür boyu hapse çevrilmiştir.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan 16-17 Eylül 1961 tarihinde doktor heyetinden sağlam raporu alındıktan sonra alelacele idam edilmiştir.
Merhum Menderes hiçbir zaman haksızlığı sevmezdi. İnancı güçlüydü. Her sabah evden çıkarken dua ederek ayrılırdı. Öfkesi “mart karı” gibiydi, kin tutmaz, hoşgörülüydü, küfür nedir bilmezdi, duygusaldı, mantıksız iş yapmazdı. “Benim mefkûrem olan millet ve vatanına hizmet etmekten bari olma” diyen Menderes, idamından kısa süre önce, oğlu Yüksel’e öğüdünde;
Oğlum Yüksel! Kesinlikle, çevrene aldanma. Beşeri zaaflarım dışında, benim suçlu olduğuma katiyen inanma. Cesaretini kaybetme. İnandığın bir konuda düşündüğünü yapamazsan, biran için o görevinden ayrıl.
Benim mefkûrem olan, milletime ve vatanıma bütün varlığınla hizmet etmede geri durma. Bütün ruhumla yanınızda olacağım. Sizi şefkatle anıyorum” demiştir.[1]
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan vatan haini olarak ilan edilmiş ve bir müddet sonra suçsuz oldukları ortaya çıkınca 1990 yılında, Turgut Özal döneminde TBMM’den çıkarılan “İade-i itibar kanunu” gereğince, devlet töreniyle İstanbul’daki anıt mezara defnedilmiştir. Mekânları Cennet olsun.


[1] ÖZDEK, Refik; Siyasi Vasiyetnameler, Boğaziçi Yay.,  İst.1975, s. 187-189.