Kırsal kentten farklıdır. Sabah horoz sesi, köpek sesine karışır. Bir yerde merkep anırır, Bir yerde at kişner. Koyun sürülerinin melemesine çan çıngırak sesleri eklenir.
Çobanın “ho ho ho-cıs cıs cıs” diye sürüyü sürmesine yaylım da kaval sesi eşlik eder.
 Giyimi, kuşamı, yaşamı ile kırsal olağandır. Kırsalda konukları ağırlamakta, onları dinlemekte farklıcadır.
 Konukları dinlemek onlar için yeni bir şeyler öğrenmek gibidir.Konuk memnuniyeti de esastır. Köyde kavgada dövüşte kan davası da olsa da dışarıdan gelen onları için “Tanrı Misafiri”dir.
 Köyde yaşamın kuralları da vardır. Müdahil olmanız zordur.
 Koyun köpeği yavru iken kulağı kesilir. İnanca göre kulağı kesilen köpek daha saldırgan olacaktır. Çünkü köyde köpek önemlidir. Koyun sürüsü de evinde koruması da odur. Silah gibidir. Kimi yerde köpeğe zarar vermekle insan zarar vermek eş değerdir.
Kışın aç kalan kurtların köye inmesinde de köpek koruyandır.  Köyde farklı evcil hayvanların yanında yakınlarında   yaban hayvanları da vardır. Yaylada dağda onlara da rastlamak olasıdır.Yeşilyurt Yaylasında Çoban Beycan ile sohbet ederken ortada sürü yoktu. Dağın içine dağılmışlar görülmüyorlardı. İki el tabanca ile ateş etti. Dağ aralarından koyunlar hızla aşağı doğru akmaya başladı. Şaşırmıştım. Bir süre sonra koyunlar oturduğumuz derme çatma yayla yerine indiler.  O anlattı hayvanlar süreç içinde alışkanlık edindikleri haller olduğunu. Örneğin yayla yolunda bir koyun gördüm. Ölmüştü. Çoban Beycan sordum. Yılan soktu dedi.  Dağda yılan çoktu ama yılan kendisine zarar verilmediği sürece hayvanlara zarar vermiyordu. Bir keresinde dedi. Koyun sürüden ikide bir kayboluyor takip ettim. Kayalığın ardına gidiyor. Bacaklarını ayırıyor. Yılan gelip memelerinden süt emiyor. Sonra yılan çekiliyor. Koyun gidiyor ve bunu sürekli yapıyor. Sonunda  yılanı öldürdüm ama koyun o gidişlerine bir süre daha devam etti. Bu koyunda yılan emerken muhtemel kaşınmış. Ayağını hareket ettirince yılan zarar verecek diye sokmuş.”dedi.
Bir günde Asmışlı Hâkim İsmail Güven’den dinlemiştim.   27 Mayıs ihtilali sonrası köylere bildiri dağıtmak için alçaktan uçan uçakların seslerinden ürken teke sağa sola kaçamaya başlamış o sırada  kapağı açık kuyuya düşmüş. Teke sürünün başıdır  onu gören  diğer hayvanlarda kuyuya atlamış ve kuyu keçi koyun ile doluncaya  kadar kuyuya atlama devam etmiş Sonunda kuyu dolunca diğerleri dışarı da kalarak ölümden kurtulmuş. Sürü kültürü böyle bir şey demişti.
Özünde köyden kent farklı olduğu gibi yaşamda farklı.
İnsan dışında çevrede başı boş sokak hayvanları köpek kediler gezinir.
Köpeklerde yaşadıkları ortamlardan olacak davranış bozuklukları gösterir olmuşlardır. Nerede havlayacak, nerede ne yapacak bilemedikleri için köyde çocuklarla aynı avluda oynayan köpek kentte çocuklara saldırabilmektedir.
Özünde köyden kent farklı olduğu gibi yaşamda farklı. İnsanda kentte dönüşmüştür. Kimisinde iyiye güzele başarıya kimisi de düzenbazlığa, arsızlığa, hırsızlığa doğru yol almıştır. Haddini, yerini bilmek diye bir şey artık rastlanılan bir kavram olmaktan çıkmaktadır. Eğitimi birikimi düşüncesi kişiliği ile saygın insanların yanında kişilik bozukluğu olanlarda aynı ortamda yaşamak zorundayız. Daha fazla varlığa erme kavgası insan kişiliğini olabildiğince bozmaktadır. Bunun çok nedeni ve gerekçesi tartışılabilir. Yaşamlarını sürdürebilmek uğruna değil de daha lüks yaşama duygusu ile olanca yanlışı içine sindirenlerin giderek arttığı da bir gerçektir. Hırlısı hırsızı iyisi kötüsü bir arada yaşamak zorunda olduğumuz bir dünyadayız. Kimi zaman “yok artık” diye tepki vererek şaşırdığımız olayları dinliyor, izliyoruz. İyi İnsan diyeceğimiz kendisi, çevresi, ailesi için faydalı ve doğru işler başaranlar çoğunlukta ama yozlaşma ile ikiyüzlü, yalaka, yalancı, düzenbaz, Sahtekâr, hırsızlık, ahlaksızlıklarında varlığı bir gerçek.  Geçmişteki gibi yerleşmeler artık küçük olmadığından herkes herkesi tanımadığı içinde kimi zaman adam sandığınız kişilerde yanılma olasılığınızda olmaktadır. At izi it izine karıştığı doğrudur. Menfaat ve çıkar şebekeleri kentlerin yılanları olmuştur. Bir güce teslim olmak bir güçten beslenmek onlar için vazgeçilmezdir. İnsan en güzel yaratık sözünü onlar kirletenlerdir. Çıkarları için yapmayacakları rezillik söylemeyecekleri söz yoktur. Onlar toplumun asalağıdır. Görürsünüz, bilirsiniz, tanırsınız. Çözümü düşünürsünüz herkesin ve herkesimin daha mutlu olması için, toplumda azınlıkta da kalsa bozulmaları sona ermesi için, yaşadığımız dünyanın daha anlamı ve güzel olması için özgürlük ve çağdaş eğitim her kirliliği arıtacak tek çıkış yolu olduğu gerçeğini görmek ve bu yolda yürümek gerektir. Yaşadığımız dünyanın iyiler ile kötüler arasında denge açılmamasının tek yolu çağdaş medeniyet seviyesine ermek ve o düzeye uyan eğitilmiş insan yapısını oluşturmak olmalıdır. Yoksa dünya çevresi, doğası ile tükenirken insan kimliği ile de daha çok paylaşımsız ve benci bir düzene erer.