ÖSYM müthiş bir iş başardı ve sonuçları 8 günde açıkladı. Adayları rahatlattı. Umarız, hızlı değerlendirmeden kaynaklanan bir hata çıkmaz da, bu hep böyle devam  eder...
Her şeye rağmen hala yanlışsız bir sınav gerçekleştiremiyor olmamız da ayrı bir handikap.
Yine bir soru iptal edildi.
Bu Matematik sorusunun dışında başka tartışmalı sorular da vardı ve itirazlar hala devam ediyor.
Bugün yargıya giden olursa, hiç şaşırmamak gerekir.
İsterseniz gelin, satır aralarında kaybolan detayların analizini hep birlikte yapalım:

Fen’de yine döküldük
Önceki yıllarda olduğu gibi Fen Bilimleri testinde yine lime lime döküldük.  40 Fen sorusundaTürkiye ortalaması 5.5 oldu. Ortalamalar diğer testlerde de yine 40 soru üzerinden Matematik’te 7.7, Sosyal’de 12.1, Türkçe’de ise 16. oldu. Peki soruların tümünü, hangi testte kaç aday yaptı? Türkçe’den 809, Sosyal Bilimler’den 6, Matematik’ten 2 bin 417, Fen Bilimleri’nden ise 91 aday tam puan çıkardı.  Türkçe’den 32 bin 622, Sosyal Bilimler’den 224 bin 666, Matematik’ten 840 bin 63, Fen Bilimleri’nden ise 1 milyon 303 bin 934 aday, 4 soru ve altına doğru yanıt verdi.
Doğru sayıları tablosunun “0 ve altı” sütununda ise soru türlerine göre sayılar şu şekilde sıralandı:
Türkçe (4 bin 80), Sosyal Bilimler (96 bin 633), Matematik (306 bin 442), Fen Bilimleri (951 bin 596). Bunun anlamı sınava giren 1 milyon 805 bin adaydan, 951 bini Fen’den sıfır puan aldı.

Yanlış soru!
ÖSYM, yanlış olduğunu kabul ettiği 30’uncu soruyu hatalı bularak boş bırakan öğrencilere, hiç puan vermezken, herhangi bir şıkkı işaretleyenleri, doğru cevap vermiş kabul etti. Şaşırtıcı bu uygulama, eminim ki tarihe geçecektir.
İşte ÖSYM’nin bu konudaki açıklaması: “Matematik Testinde yer alan Temel Soru Kitapçığı 30. sorusu ÖSYM Yönetim Kurulu’nun 29.03.2013 tarih ve 2013/07.02 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Temel Matematik testinde en az bir işareti bulunan adayların 30. soruya doğru yanıt verdikleri kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır...”
Gelin de çıkın işin içinden!..

Din soruları!
Çok tartışılacak uygulamalardan birisi de Din soruları oldu. Bu dersi almayan öğrencilere farklı sorular soruldu ve onların da kafası karıştı. İsterseniz gelin önce ÖSYM’nin bu konudaki açıklamasını okuyalım:
“5 adet Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusu, Sosyal Bilimler Testinin 36, 37, 38, 39 ve 40. soruları olarak yer almıştır. Yükseköğretim Genel Kurulunun 01/02/2013 tarihli toplantısında ortaöğretim kurumlarında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan öğrencilere mahsus olmak üzere (İmam Hatip Okulları öğrencileri/mezunları hariç), 2013-YGS Sosyal Bilimler Testinde yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularından bu öğrencilerin muaf tutulmasına ve söz konusu öğrencilere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları yerine YGS’de Sosyal Bilimler Testinde yer alan Felsefe alanından 5 soru sorulmasına karar verilmiştir. Bu doğrultuda; 2013-YGS Sosyal Bilimler Testinde toplam 45 soru sorulmuştur. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olan tüm adayların değerlendirmelerinde; Sosyal Bilimler Testinin ilk 40 sorusunu değerlendirmeye alınmıştır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini yasal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan öğrenciler; Sosyal Bilimler Testinin 41., 42., 43., 44. ve 45. felsefe alanı sorularına verdikleri yanıtlar göz önünde bulundurularak değerlendirmeye alınmışlardır. Sosyal Bilimler Testi alanında 36., 37., 38., 39. ve 40. cevap alanlarında herhangi bir işareti olanların değerlendirme işlemleri ilk 40 soru üzerinden yapılmıştır. Cevap kağıdının 36., 37., 38., 39. ve 40. cevap alanlarında herhangi bir işareti bulunanlar, aynı zamanda cevap kâğıdının 41., 42., 43., 44. ve 45. cevap alanlarında da işaretleme yapmışlarsa bu adayların 36-40 arası işaretlemeleri değerlendirmeye alınmış ve 41-45 arası işaretlemeleri dikkate alınmamıştır.”
Belli ki, yanlış anlamadan kaynaklanan farklı uygulamalar söz konusu. Keşke çok daha net bir sınav yapılsaydı, örneğin 36-40 arası sorulardan ikişer tane olur, isteyen istediğini cevaplardı. Böylece tek öğrenci bile hak kaybına uğramazdı!..

Katsayı kalktı ama!
Türkiye yıllarca katsayı krizi yaşadı. Katsayıların meslek liselerinin, özellikle de imam hatiplerin önünü tıkamak amacıyla getirildiği iddia edildi. Ve son iki yıldır katsayı belasından kurtulduk. Peki ne oldu? İmam hatipler 14’üncü sırada, meslek liseleri ise ondan da geride.  Yanlış olan, bu liselerden mezun olanlara, okumadıkları derslerden soruların sorulması ama bunu bir türlü anlayamadık.
Peki en başarılı liseler hangileri? Her zaman olduğu gibi yine ilk sıraları fen ve sosyal bilimler liseleri, öğretmen liseleri ve askeri liseler paylaştı...
Özetin özeti: Keşke YGS sonuçları her yönüyle enine boyuna değerlendirilebilse. Ama bu sonuçlar kimin umurunda ki!..