Yıllar ne hızla akıyor.

2009 yılında belediye başkan adayı idim. Bu dönemde kapı kapı gezip projelerimi anlatıyordum. O arada her geleni dinliyordum. Seçimler boyunca tüm adaylar ile karşılıklı ziyaretlerin başlamasına vesile oldum. Projelerin dışında diğer adaylar hakkında olumsuz söz etmedim. Sonuçta en çok proje açıklayan ve yapacaklarını bilen bir aday olmama rağmen seçmen oylarımızı yükseltse de bizi seçmedi. Kararlarına saygı duydum ve yaşamıma geçmişteki şekli ile devam ettim.


Her seçimde olduğu gibi o seçimde de çok çok öğrendiğim oldu. İnsanı tanıdıkça bir kez daha tanıma olanağına erdim. Çok telkin edilen özellikle iş konusunda gerçekçi olmayan vaatlerde bulunmadı ama yapmadım. Doğru olandan ayrılmadım. Dürüstlükten ödün vermedim. Düşüncelerimi anlattım. Güzel bir tecrübe sürecim oldu.


Seçimde seçilmedim diye üzülmedim çünkü benim yaklaşımım kentimize hizmetti. Onun olmasını isteyenler kadar başka bir aday onu yapsın diyenlerinde varlığı olağandı. Şimdilerde seçim dönemi, adaylar yine kapı kapı geziyor. Onları bir evden diğer eve taşıyanlar olacak, sözde oy merkezi diye görülenleri ikna etmek için kapılar aşındırılacak.


Yaşamda iken yüzünü görmediği Cenazeler için tüm adaylar saf tutacak, taziyeye koşacak, düğün dernek, açılış, etkinliklerde adayların olması istenecek, adaylar seçim beyannamesi hazırlayacak ama vatandaş onu çokta okumayacak.


Örneğin halen belediye başkanı olanların geçen seçim beyannamelerinde yazılı olanlardan kaçta kaçını başardığına bakan kaç kişi var ki. Hatta onu saklayan benim gibi belge olarak saklamaya ilgi duyanlardan başka kim var ki?

 Mevcutta yönetimde olan yaptıklarını anlatacak, aday olan eksikleri söyleyecek, yurttaş dinleyecek. Oy verirken oy vermesindeki kıstas” beş yıl kenti yönetecek kişiyi seçiyorum. Bu benimde aileminde çocuklarımında geleceği. O nedenle oyumu düşünerek, araştırarak, doğru olan ne ise onu arayarak kullanayım” diyerek verenlerden çok bireysel olarak yaklaşım gösterenlerin tercihi belirleyecek. Ya genel başkanların iki üç söylemine, ya adayın yolda sarılıp öpüp öpmemesine, ya kıza oğlana iş sözü verilip verilmemesine endeksli bir beş yıl belirlemesinden öte bir yaklaşım sınırlı olacak.


 Aday kimdir? Dünde başardıkları nelerdir? Söz verdiğinde yapabilme yeteneği nedir? İnsan ilişikleri, kent yaklaşımı nedir? Bu gibi değerlendirmeler çok sınırlı yapılacak. Adayların seçilmesinde ilikişkileri, tanınırlıkları, dünde ki izlenimler etkili olacak. O nedenle vatandaşın kendine özgü değerlendirmesi ile sonuç doğacak. Binlerce broşür dağıtılsa da kısa süre de çöp olacak, kağıt ile bez tüketimi yanında reklam işi yapanların işleri açılacak sonrasında gelecek seçime kadar geçenler unutulacak, yeni seçimlere bakacağız.