Haber-Foto-Video : Erdal GÜÇER
Atatürkçü Düşünce Derneği Niğde Şubesi tarafından organize edilen yemekli toplantı Niğde Beykoz Resturant’da yapıldı.
ADD Niğde Şube Başkanı Sevgi Özbek ve yönetim kurulu önderliğinde düzenlenen yemekli toplantıya yaklaşık 200 ADD üyesi katıldı. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 90. Yılı nedeni ile yapılan yemekli toplantı da ADD üyeleri topluca Andımız’ı okudu.
Toplantıda Niğde ADD’ye maddi manevi destek veren üyelere teşekkür belgesi verildi. ADD’ye yeni üye olanlara rozetleri takıldı.
Niğde Sanat Severler Derneği Başkanı Nilgün Türkmen’in katkıları ile dernek üyesi gençlerin söylediği Atatürk’ün sevdiği şarkılara eşlik eden ADD üyeleri bir arada olmanın mutluluğunu yaşadılar.
Yemek öncesi bir konuşma yapan Atatürkçü Düşünce Derneği Niğde Şubesi Başkanı Sevgi Özbek; “Bütün toprakları işgal edilmiş, orduları dağıtılmış, insanları esir edilmiş ve sindirilmiş, emperyalist dünyanın “bu işi bitirdik” dediği ve ince hesaplar yaptığı günlerde, dünyaya başkaldırarak ve en olumsuz koşullarda emperyalist devletleri yenilgiye uğratarak, mazlum milletlere Örnek ve Önder olan bir kurtuluş savaşı sonunda çağdaş bir devlet kuran inancın, aklın ve faziletin zaferini kutluyoruz. Bu zaferin adı Cumhuriyettir. “dedi.
ADD Başkanı Özbek konuşmasının devamında ; Bütün dünya, dost ve düşman ve içimizdeki işbirlikçi ve hainler bilmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Türk milleti Ata’sının vasiyetine uymaktan bir an bile geri kalmayacaktır.
Ancak Ata’mızın bu yüce eseri tahrip edilmektedir.
O’nun en büyük devrimlerinden biri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti bölünüp parçalanmaya, Bölücü anayasa girişimiyle din, mezhep ve etnik köken farkı gözetmeden “Türk milletinin Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkı olduğu inancı” ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
O’nun Cumhuriyetin en temel dayanaklarından biri yaptığı laiklik ortadan kaldırılmaya çalışılmakta, Türkiye otoriter bir din devletine dönüştürülmeye kalkışılmaktadır. Çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini karartacak dört artı dört artı dört eğitim yasası ile Atatürk Devrimlerinin temel yasalarından eğitim ve öğretim birliği yok edilmekte, Cumhuriyetimizin kazanımı kültür ve sanat kurumlarımız ortadan kaldırılmak istenmektedir.
Silah zoruyla ülkeyi bölmeye çalışan eli kanlı teröristle müzakere masasına oturulmakta, mutabakatlar imzalanmakta,…. Ülkenin aydınları, bilim adamları, gazetecileri, askerleri zindanlara atılarak susturulmaya ve halk sindirilmeye çalışılmaktadır. Büyük Ortadoğu projesine taşeronluk yapılarak ülkemiz Ortadoğu’nun savaş bataklığına sürüklenmek istenmektedir.
Cumhuriyet döneminde kurulan kamuya ait sanayi tesislerimiz satılmış, ulusal ekonomimiz çökertilmiştir.
Vatandaşımız işsiz bırakılmış, açlık, yoksulluk içinde, yardımla ve banka kredileriyle yaşamını sürdürmeye çalışır duruma düşürülmüştür.
Halkçılık ilkesinden uzaklaşılarak, sağlık ve eğitim paralı hale getirilmiştir.
Ulusal bayramlarımızda, kutlama törenleri kısıtlanmakta veya bahanelerle iptal edilmektedir. Nihayet okullarımızda andımızın okunması yasaklanmıştır…
Kurtuluş Savaşının en zorlu koşullarında bir araya gelen Türk Ulusu, bugün de emperyalizmin ve destekçilerinin oyunlarını bozacak ve ulusal bir yönetimin önünü açacak güce sahiptir.
Karşı devrimin ülkemizin üstüne karabasan gibi çöktüğü, Cumhuriyetimizin üstünde kara bulutların dolaştığı bu günde Atatürkçüler ve Atatürkçü gençlik, görev bilinci içinde, sağduyu ve soğukkanlılıkla gelişmeleri izlemekte, hukuk içinde ve demokratik yollarla eylem çizgisini belirlemektedir.
Hedefimiz çağdaş uygarlığın üstüne çıkmaktır. Bu hedefe akılla, bilimle, alın teri ve emek ile Özgürlük ve bağımsızlık onuru ile ve bedeli ödenerek varılacaktır. Dünden daha kötü olmayan koşullar içinde olduğumuzun bilinci ile bu uygarlık savaşından galibiyetle çıkacağımıza kuşku yoktur. Onurla taşınan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı kimlik ve kişiliği başarımız için yeterlidir.
Bunun için cumhuriyetimizin 90,yılında, tüm ulusalcı güçler, tam bağımsızlık ve emperyalizm karşıtlığı çizgisinde bir araya gelerek, Kemalizm’in ışığı altında birleşmeli ve bilinçli bir örgütlenmeye başlamalıdırlar. Güzel ülkemizin aydınlığa ulaşması için ulusal güçlerin, güçlerini bir araya toplama zorunluluğu bulunmaktadır
Cumhuriyet, insanları kul olmaktan çıkartarak, birey olmalarına olanak veren büyük bir aydınlanma devrimidir. Bu aydınlanmadan payını alamayan ya da kul olmaya devam etmek isteyenler, laik ve demokratik cumhuriyetimizi sindiremeyenler , Cumhuriyetimizi ve getirdiği değerleri tartışmaya açanlar, bu topraklardan Mustafa Kemal Atatürk’ün geçtiğini unutmamalıdırlar…..
Değerli Atatürkçüler, uygarlık savaşımız başarılı, Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.”dedi.
