Gülek Kalesi temelleri Ortaçağ’a kadar giden kale strarejik açıdan önemli bir noktada yer aldığı, ziyaretçilerden giriş ücreti alınan bir yer olması ve Tarsus’a giden yol üzerinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. Mimari plan, taş işçiliği ve yüzey buluntularına göre kalenin farklı dönemlerde iskan gördüğü söylenmekte. Bir süre aristokratların himayesinde idare edilen kalenin, 1198-1199 taç giyme listesinde Gülek’in Lordu olarak Smbat’ın adı geçmektedir. Kalenin kuzey ve batı duvarlarındaki işçilik 1830’lu yılların sonlarında Pozantı yakınlarındaki İbrahim Paşa tarafından yaptırılan tabyalara benzemektedir. Kaleye giriş güneydeki kapıdan sağlanmaktadır. Kuzey ve kuzeydoğusu çok dik sarp kayalıklar üzerinde olduğu için, güneyi gibi tahkim edilmemiştir. Güney ve batısındaki sur duvarları rahatlıkla izlenebilmektedir. Yuvarlak veya kare planlı büyüklü küçüklü kulelerle bu surlar güçlendirilmiştir. En doğu ucunda bir de sarnıç yer almaktadır. Duvarlarında bosajlı kesme blok taşlar kullanılan kalenin üzerinde iki yeni yapı bulunmaktadır. Müştemilatı içerisinde ise giriş kapısının sağ tarafında yer alan yapı hariç ayakta kalan mekan pek yoktur. Yüzeyde sarı ve yeşil renklerde sırlı veya sırsız seramik parçaları çok sayıda göze çarpmaktadır. Kale Mersin'in Tarsus ilçesinde otoyol güzergahının kenarında yer alan Gülek Kalesi, kadraj hilesiyle uçurum kenarındaymış hissi veren yer turistlerin gözdesi oldu. Bin 650 metre rakıma sahip Gülek Kalesi, bu 'korkunç' fotoğrafların sosyal medyada yayılmasıyla yoğun ilgi görmeye başladı.

Muhteşem manzaralı bu fotoğrafları çektirebilmek için vatandaşlar adeta sıraya giriyor.

M.Ö. 2000 yılına kadar dayanan tarihi ile tarihin kalıntılarını ve doğanın eşsiz güzelliğini yansıtan, halk arasında ise “Torosların damı” olarak adlandırılan Tarsus’un Gülek Mahallesi’nden 8 kilometre yukarısında bulunan Gülek Kalesi, seyir tepesindeki fotoğraf hileleriyle uçurumun kenarında duruyormuş hissi veriyor.

Kalenin seyir tepesinde vatandaşların çektirdiği fotoğrafları sosyal medyada paylaşılmasının ardından kale, Niğde ye yakınlığı 130 kilometre olmasından dolayı en çokta bu ilde yaşayanların ilgi odağı haline geliyor.

Akdeniz'i İç Anadolu'ya bağlayan Gülek Boğazı'na hakim tepede bulunan kaledeki vatandaşlar fotoğraf çektirmek için uzun kuyruklar oluşturuyor. Alçakta bulunan çıkıntılı kaya, fotoğraf çekiminde aşağı bölüm gösterilmediği zaman, uçurumun kenarında durulduğu hissi uyandırıyor. Kadrajlamayla "uçurumun kenarında bir kayada oturulup aşağıdaki otobanın izlendiği" görüntüsü verilen fotoğrafların çekilebildiği bölgenin ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor.

"Merak ediyordum geldim"

Sosyal medyada gördüğü fotoğrafların üzerine kaleye gelen Niğde Elele derneği başkanı Yusuf Güleç ise “Merak ediyordum geldim. Fotoğraf çekme merakımda var. Sosyal medyada gördüm. Kısmet oldu geldim. Yükseklik korkusu olanları bekliyorum gelip yensinler” ifadelerini kullandı.

Davut Yüksel, Niğde'den geldiğini belirterek, "Fotoğraflardan gördüm, merak ettim. Çok korkunç görünüyordu ama müthiş bir yer. Muhteşem bir manzarasıda var, tarihi bir yer. Birazcık korktum ama göründüğü gibi değilmiş" açıklamasında bulundu.

"Yurt dışı sandım ilk başta"

Yunus Erginar isimli başka bir vatandaş ise kalenin fotoğraflarını gördüğünde ilk yurt dışı sandığını sonra Türkiye'de olduğunu öğrenince hemen arkadaşlarla bir program yaparak Niğde'den geldiğini kaydetti.

Editör: TE Bilişim