Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bor Şubesi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde dayanışma kahvaltısı düzenledi.

Haber: Ali AKBAŞ

ADD Bor Şubesince düzenlenen “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” etkinliğine ADD Bor Şube Yönetimi kadın üyeleri ile davetli kadınlar katıldı.

‘HASSAS OLMAK ZORUNDAYIZ’

Şehitler için Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan etkinlikte ilk konuşmayı yapan ADD Bor Şubesi Başkanı Ganime Şeren, ilk başta ülkemizin kurtuluşu, var olma çabası ve bağımsızlığı için mücadelelerde şehit düşen kahramanlarımızı ve gazilerimizi bir kez daha buradan yad ederek anıyoruz.

Başkan Şeren, günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından, kadına şiddetin özellikle günümüzde daha çok arttığını ifade etti. Kadınlar sırasıyla söz alarak 8 Mart Kadınlar Günü ile ilgili şiirler okuyup, konuşmalar yaptılar.

Konuşmaların ardından bir açıklama yapan ADD Bor Şube Başkanı Ganime Şeren, “Bugün bütün dünyada “Emekçi Kadınlar Günü’’ anılıyor ve kadınların yaşam şartlarına dikkat çekiliyor. Dünyanın yarı nüfusu kadın olduğuna göre, kalkınma ve aydınlanma mücadelesinin yarısı da Kadının sorumluluğunda oluyor. Her kadın ulusal görevlerini ve sorumluluklarını bilerek ülke sorunları üzerinde düşünüp, mücadele etmeyi görev edinmelidir. Mücadelesinin sonunda kadın sorunlarının çözümü için gereken siyasi katılımı sağlayıp, politikalar üretip daha çok karar mekanizmaları içinde yer alabilir.

Ülkemizde Cumhuriyetimiz sayesinde diğer ülkelerden daha hızlı bir şekilde kulluktan kurtulup, yurttaş olma hakkını kazandık. Pek çok ülkeden önce Seçme ve Seçilme Hakkına kavuştuk. Medeni kanunla nüfus sayımına katılıp, tek eşlilik, mirasta eşit sayılma hakkını kazandık. Cumhuriyet’e ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze minnettarız.

TÜRKİYE'NİN ÖNCELİKLİ TEHDİT UNSURU İRTİCA VE BÖLÜCÜLÜKTÜR

Bu topraklarda hem Atatürk karşıtı olup, hem çağdaşlıktan, hem aydınlanmadan yana olunamaz.

Türkiye’nin birinci öncelikli tehdit unsuru, irtica ve bölücülüktür. İrtica yol almaya devam ederken içteki ve dıştaki cumhuriyet düşmanları, ‘’Atatürk Cumhuriyeti’nin bölünmesinin ve “Ilımlı İslam Cumhuriyeti’’ ne dönüştürülmesinin kavgasını veriyorlar. Bölücülük ve şiddet artıyor. Bu karşı devrim mücadelesinden en fazla kadınlarımız zarar görüyor. Terör, işsizlik, kadın cinayetleri, kadınlarımızı ve gelecekteki Türk kadınlarını karanlığa itiyor. Türk kadını karanlığa itilemez. Türklüğü kurtaran, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve kadını insan yerine koyan Atatürk ve O’nun ilkelerinden vazgeçemeyiz.

Atatürk diyor ki: ‘’Türkiye Cumhuriyetini’’ kuran Türkiye halkına ‘’Türk Milleti’’ denir.

Türk kadını özgür, zengin güçlü bir ülkenin vatandaşı olmak istiyorsa, bunu ona sağlayacak değerlere sahip çıkmalıdır. Gericiliğe karşı çıkmak istiyorsak; kökenimiz, inancımız, siyasi görüşümüz ne olursa olsun Dazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı aydınlanma ateşi etrafında bir araya gelerek güçlenmeliyiz” dedi.



Editör: TE Bilişim