Wikileaks adlı internet sitesinin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nin Dışişleri Bakanlığı’na ait gizli belgeleri açıklaması, AKP iktidarına yeni bir iç siyaset malzemesi oluşturdu…
Gelmiş geçmiş en usta mağdur edebiyatı ödülünü kanının son damlasına kadar hak eden Başbakan Erdoğan, bu olaydan da yeni bir mağduriyet senaryosu yaratmakta gecikmedi…
Vatandaşlar, belgelerde yer alan ciddi iddialar karşısında, ABD’ den hesap sorulacağını beklerken, Başbakan Erdoğan, inanılmaz bir çalım atarak aldı sazı eline ve veryansın etti ana muhalefet partisi liderine…
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iddialar konusunda ne demişti?
“Sayın Başbakan’la ilgili iddia çok vahim, çok ciddi ve bu ciddi iddia nedeniyle sayın Başbakan’ın kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapması gerekir.”
Bir ana muhalefet partisi liderinin, bu iddialar karşısında Başbakan’dan tatmin edici bir açıklama beklemesi çok normal değil midir? Bu sözlerde Başbakan’a yöneltilmiş bir suçlama var mıdır?
Bize göre yoktur..
Peki, Başbakan neden bu kadar sinirleniyor? Neden günlerdir bulduğu her konuşma fırsatında Kılıçdaroğlu’na veryansın ediyor?  
Öyle ya, burada veryansın edilmesi gereken ABD değil midir?
…!
Wikileaks belgelerinde yer alan iddialar karşısında hesap sorulması gereken yer CHP değil, ABD Dışişleri Bakanlığı, dolayısıyla da ABD’ nin bizzat kendisidir.
Ama iktidar ne yapıyor?
ABD’ ye; “ Ey ABD, bu belgelerde yer alan iddialar konusunda Türk Milleti’ ne hesap ver. Tüm bu iddiaları ispatlayamazsan ‘şerefsizsin, alçaksın!’
diyemiyor, “eşeğini dövemeyen semerini döver” misali ya İsrail’e saldırıyor, ya da fırsat bu fırsat deyip CHP’ ye bindiriyor. Bağırıp, çağırıyor, yaklaşan seçimler için tabanının gönlünü serinletiyor, tribünlere oynuyor…
 
***
AKP, Wikileaks skandalını iç siyasi malzeme yapmaya devam etsin ancak, bizler için yayımlanan belgelerde Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın, Başbakanı’nın ve bakanlarının adının yer alması üzücüdür. Seversiniz veya sevmezsiniz , Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin başbakanıdır. “İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı olduğu” iddiası ciddiye alınmalıdır.
Bu iddialar; Egemen Bağış’ın, “Siz tekrar Teksas, Tommiks okumaya dönün, WikiLeaksleri de çok fazla abartmayın” sözleri, Ahmet Davutoğlu’nun,  ABD’li mevkidaşı Hillary Clinton’un “özür” dilediğini ifade etmesi ki bu özrü bizler duymadık, Bülent Arınç’ın, “Amerika Dışişleri Bakanlığının bir zafiyetidir” sözleri, İsrail’in bu belgelerde neden yer almadığı soruları ve de  başbakan’ın Âşık Veysel’den şiir okumasıyla geçiştirilecek, ya da hafife alınacak türden iddialar değildir.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile ilgili olarak, belgelerde ileri sürülen iddiaların  ABD’ den derhal hesabı sorulmalıdır.  Başvurulabilecek tüm yasal yollar kullanılmalıdır. Öyle bir hesap sorulmalıdır ki başka Wikileaks’lara örnek olsun!Türkiye Cumhuriyeti, köklü bir devlet geleneğine sahip güçlü bir ülkedir. Her önüne gelen ülkenin, olur olmaz belgelerinde yer almayacak kadar onurlu bir tarihe sahiptir.
Hükümetin birinci görevi ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin onurunu korumaktır…
Bizler, TBMM’ ne gönderdiğimiz vekillerin ağız dalaşını bırakıp, harekete geçmelerini bekliyoruz..
Çok şey mi istiyoruz?
 
Tülay Hergünlü
İstanbul, 05.12.2010