Yaz aylarında yurt genelinde düzenlenen festivallerin çokluğu dikkat çekiyor. Festivaller neye göre adlandırılır ve programları nasıl şekillendirilir?  Açıkça ve tüm samimiyetimle yazıyorum bu sorunun yanıtını bilmiyorum. E. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp!  Dediğinizi duyar gibi oluyorum. Öğrenelim o zaman!
 
      Ülkemizde kültür, turizm, edebiyat, opera, bale, tiyatro, caz, rock, koro, şiir, film, piyano, klarinet, flüt ve karikatür festivallerinin yanı sıra pişmaniye, tulum, domates, salatalık, kavun, karpuz, soğan, sarımsak, pırasa, portakal, şeftali, kayısı, zerdali, kiraz, çilek, dut, üzüm, lale, gül, karanfil, zeytin, süt, ayran, kaşar, yoğurt, üzüm-pekmez, tuz, baklava, sardalye, hamsi, kangal, koyun, kuzu kırpma, kuzugöbeği, oğlak, güvercin, kavurma, fasulye, nohut, pilav, şarap, turşu, mesir, ot, göl, cam, arıcılık, kilim, halı, alışveriş, motosiklet, vosvos, yayla, çoban, roman festivalleri düzenleniyor.
 
       Bu yıl Kemerhisar Beldemizde 14’üncüsü gerçekleştirilen Tyana Kültür ve Turizm Festivali adına yakışır bir şekilde  “kültür ve turizm” etkinlikleriyle organize edilmek üzere yola çıkarılmasına rağmen “eğlence” ve “sponsor” yönü ağır basan bir organizasyon görüntüsü vermekten kurtulamadı!
 
       Festivalin ilk yıllarında ürün adı telaffuz edilerek sıkça dillendirilen “üzüm ve üzüm şırasının faydaları” gündüz programını oluştururken gece ise, “popüler” şarkıcılar konser verirdi. Elbette “popüler” şarkıcılar belediye yönetimine seçilen siyasi partinin tercihi ile şekillenmek kaydıyla.
 
       Benzerlerinden farklılaşamayan bu yılki festival aynı ritüelle başladı.  Programda yer alan halk oyunları gruplarının ve özellikle “meclis” adıyla organize edilen çocukların arkada olduğu kentin “önde” gelen protokolü ile diğer “konuk” protokolün “önde” bulunduğu festival korteji, Kemerlerden “festival alanına” benim gösteri yürüyüşü diye adlandırdığım yürüyüşü yine adet haline geldiği üzere yurtdışından konuk edilen folklor ekipleri, yürüyüş esnasında mini gösteriler sergileyerek bol bolda el sallayarak lakin “protokolün” ardına dolgu olmaktan kurtulamadan sağ salim festival alanına ulaşılmasıyla başlamış oldu!
 
         Bu yılki teşekkür ve plaketlerden anladık ki sponsor İstanbul Kartal Belediye Başkanlığıymış. Festival alanında bir enerji içeceği firmasının standı olması ve sahne gerisindeki dev ekranda dönen reklam bantlarından anladığım kadarıyla birkaç farklı sponsor olmasına rağmen yükün ağırlığını taşıyan Kartal Belediye Başkanlığı olması hasebiyle “plaketler” ve sahnede “bis” yapmak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na rağmen 3 gün boyunca hep Kartal Belediye Başkanına nasip oldu.
 
        Bence 14.sü düzenlenen Tyana Kültür ve Turizm Festivali  “Çekim merkezi aracı” olan festivaller  arasına girmesi için benzerlerini aşan ve kendi farkındalığını ortaya koyan bir içerikle programını oluşturması, belde halkını daha çok festivalin öznesi haline getirmesi ve daha az sponsor odaklı olmasıyla özlediği “çekim merkezi” olacağını düşünüyorum.
 
       Çünkü festivaller, düzenlendikleri beldelere, kentlere dikkat çekmenin ve o beldenin kentin dışarıya açılmasının bir aracı olmalı, etkili bir tanıtım mekanizması haline dönüştürülmelidir. Çoğu zaman sahne alan “popüler şarkıcının” bir gafı veya gösterisi ile ulusal medyada o da magazin basınında yer alabilen sıradan örneklerine dönüşmemelidir.   
 
      Festival mantığında, düzenlendiği yerin bir “çekim merkezi” halini alması düşünüldüğünde Beldeyle herhangi bir bağı olmayan insanların özel olarak dışarıdan gelmeyi planlaması, kendilerine göre cazibe merkezi olarak algılayacak olgulara kavuşması, makbuldür. Yurt genelinde yapılan festivallerin çoğunluğunda görüldüğü gibi, Tyana Kültür ve Turizm Festivalinin 14.sünde de “hemşerilerin buluşma tarihi” amacının gözetildiğidir. Bu açıdan da festival, aslında dışa dönük değil, içe dönük şekilde gerçekleşerek kendini tekrar etmiş oldu.
 
      Eğlencenin ön plana çıktığı festivallerle, kültürel etkinliklere ağırlık verilen festivaller arasında hitap ettiği çevre, amaç, yöntem ve içerik farklılığı bulunmaktadır. Eğlence festivalleri, kente maddi veya kültürel getiri sağlamazken, kültür festivalleri hem yörede yaşayanlara bu sayede geliştirmeyi, onların yeni bakış açılarına ve bilgilere kavuşmalarını, yeni diyaloglar sayesinde iş ilişkileri ve dostluklar kurulmasını sağlamaya da yarar. En önemlisi dışarıdan gelenleri bulundukları beldeyi geliştirdiklerine inandırarak, müdavimleri olmalarını da sağlar
 
      Festivallerin başarısının ölçümü, sona erdikten aylar ve hatta yıllar sonra, o belde de ve insanlarında bıraktığı izlerle ortaya çıkar görüşündeyim. Umarım  Tyana Kültür ve Turizm Festival’i Kemerhisar a ve yaşayan sakinlerine bu yönde katkıda bulunmuş olsun.