Haberde “Tayyip Erdoğan, San Francisco’da Google’ın şoförsüz arabasını test etti” bilgisi veriliyor. Hatta Erdoğan’ın “Yer oluyor direksiyonu kendileri ele alıyor, yer oluyor uçaklardaki oto pilot sistemine benzer bir sistemle araç gidiyor. Gelecekte belki navigasyon sistemini bunlara adapte etmek suretiyle bunu çok daha farklı bir şekilde park etmeden tutunuz da durduğunuz yere çağırmaya varıncaya kadar geliştirme amaçları var”dediği bildiriliyor.
Tayyip Bey farkında değil galiba.. Bu icat yeni bir şey değil ki! Tıpkı söylediği gibi ABD, zaman geliyor bazı ülkelerde askeri darbe yoluyla direksiyonu kendisi ele alıyor, zaman geliyor otomatik pilot sistemine geçiyor. Zaman geliyor, hangi ülkenin yönetimi ele geçirilecekse siyasette yükselen bir yıldız bulup, ABD’ye çağırıyorlar, gereken pazarlığı yapıyorlar, eğitim veriyorlar, seçimlerde kullanacağı propaganda yöntemlerini bile gösteriyorlar, bunlar da yetmezse, oy sayım işlemlerinin nasıl yönlendirilebileceğini öğretiyorlar, hatta oy sayım işlemlerini yapan bilgisayar programını bile ilgili kişinin eline tutuşturuyorlar.
Artık direksiyona geçen kişi nereye çağırırsanız geliyor, “NATO’nun ne işi var Libya’da” diye kendi görüşünü söylerken aniden otomatiğe bağlanmış gibi, “NATO, Libya’ya girmelidir” diyor. Veya “kardeşim” dediği Esad’a “terörist” demeye başlıyor..
***
Daha parti lideri olmadığı halde Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı’ndan randevu almak için Amerikan yönetiminden Yahudi asıllı Wolfowitz’den mektupla ricada bulunan ve bu görüşmeyi yapan kimdir? Siyasi yasağı kalksın diye Amerikan Büyükelçisi, dönemin Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ile kimin için görüştü? Siyasi yasağı kalktıktan sonra da hiçbir sıfatı olmadığı halde ABD ve AB ülkeleri başkanları tarafından kabul edilen ve Türkiye’nin direksiyonuna geçmek için hepsinin desteğini alan kimdir?
CFR denilen ve kendisini küresel hükümet olarak gören güç odağı, “Yerel yönetimlere özerklik verecekseniz, sizi destekleriz” mahiyetinde gizli bir memorandumu kime gönderdi? Bu memorandumu parti programı haline getirdikten sonra tek başına iktidar olan kimdir?
***
Amerikan Cargill firmasının Türkiye’deki şeker piyasasını ele geçirmesi için çıkardığı yasaları Danıştay bozdukça yenisini hazırlayan kimdir?
Hepsi ABD ve AB ülkeleri istihbarat servislerinin yan kuruluşu olan yabancı vakıf ve derneklerin Türkiye’de faaliyet göstermelerini kim kabul etti? MOSSAD’ın eski ikinci başkanı ve Kuzey Irak’taki Kürt devletinin temellerini atan David Kamhi ile Türkiye şehirlerinin, Ankara’yı atlayıp “küresel hükümet” dedikleri güç odaklarıyla doğrudan ilişki kurmasını öngören globalleşme toplantısı için Ankara’da buluşanlar kimlerdir?
Türkiye-Suriye sınır şeridini, İsrail şirketine devretmek için çırpınan kimdir?
Şimdi Erdoğan, Silikon vadisindeki teknolojiyle, Türkiye’yi uzaydan seyretmiş! Ne gerek var? Ankara’daki görüntülü dinleme merkezi ile kapalı mekanların içini bile seyredebiliyorsunuz. Ülkede telefonu dinlenmeyen önemli kişi kalmadı.
***
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise Kayseri’deki genetik ve kök hücre merkezi olan Genom’da incelemelerde bulundu. Tam da zamanıdır. Herkes Türklerin genetik yapısı ile uğraşırken, Abdullah Gül de bundan geri kalamazdı. Cumhurbaşkanı olmadan önce “Ne mutlu Türküm diyene sözünü dağlara taşlara yazdılar. Bu ilkelliktir ve aşılacaktır” diyen kendisi değil miydi? Gerçi şimdi“Devlet Türk devletidir” diyor ama güven vermiyor..