Niğde’de turizm haftası nedeni toplantılar olağan olarak süregelir. Bu toplantılar genelde ilgili ilgisiz kişileri takdir etme toplantılarıdır. Niğde için emek ve çabası olanlar bir elin parmaklarını geçmez ama Niğde adına plaket verilenler yüzleri buldu.  Keşke plaket kadar eski eser Niğde ilinde kurtarılsa.
Niğde ile ilgili yüzlerce yazım oldu. Niğde için yapılması gerekenleri yazdım anlattım. Ne yazık ki bu söylediklerimin çok azı dahi zorla yaşama geçti. Özellikle Niğde turizm konusunda gereken atağa geçemedi. Elindeki değerlerin kıymetini bilemedi. Ucuz polemikler ile konular geçiştirildi.
Niğde ilinde olanlar diğer bölgelerde yapılanların yanında devede kulak kalır. Çok yerde turizm artık çeşitlenme noktasına erdi. Niğde bu bağlamda adı dahi yok. Havanda su dövülerek yapılan çalışmalar oldu  sonuçta  Niğde için süreç  yararlı kılınamadı.
 Niğde turizm yazısı yazınca çoğu kişinin aklına hemen Turizm ve kültür Müdürlüğü, Müze müdürlüğü gibi birimler geliyor. Oysa o kişilerin bu anlamda yapacakları ne ise yapma çabaları var. Bugüne kadar da olumlu girişimleri oldu. Sorun orada kimin olduğu değil Niğde ilinin tümden konuyu sahiplenmesi sorunudur yani siyasi bir sorundur. Niğde sorununu siyaset çözer Onunda önderleri kentteki siyaset ile ilgili kişilerdir. Bunun en önemli anahtarı da İktidar partisinin duruşudur.
 Başbakan “tarihi yapıları biz koruruz” diye konuşma yapıyor. Niğde’de ise  on yılda yapılanlara bakınca neden Niğde bu tanımda yok demekten insan kendini alamıyor. Mescitler, Camiler dahi onarımdan gereken payı alamıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu bağlamda Niğde için acil olan işlerde dahi sanki haberi yok gibi, ilgili camilerin imamları da müftülükte durumu bildirdiğini biliyorum. Sungurbey Cami gibi anıt bir eseri vakıflar aslına uygun bir onarımını dahi yapamıyor. Mevcut durumu onarıyoruz diye her onarımda canına okudular. Niğde’de yüzlerce yapı yıllardır yıkıla yıkıla tüketilemedi. Yol açıyoruz, onu bunu yapıyoruz diye değerleri tükettiler.
 Niğde merkezde çok yapının altından kilerler ve yer altı yerleşmeleri çıktı. Kimse görmedi. İnşaat sürerken koca koca kelerler yok edildi. Başka yerde bu alanlar gezi yerleri olur bizde dozer vurdu herkes sustu ve o bölgelere çoktan binalar dikildi geldi geçti.
 Şimdi yüz civarında eski konak kaldı. Onların olsun geleceğe taşınması lazım bir Cullaz Sokak kurtarma projesi uygulandı o dahi bir türlü sonlanmadı.
 Niğde Halı müzesi olacak denildiğinden bu yana ikinci yıla girdik. Yapılanlar Vali Refik Arslan Öztürk girişimi ile gündeme alınanlar sonrası yok. Son üç yılda yapılan ne var? Kale, bedesten, Mehmet paşa Kervansarayı, Cullaz Sokak, Akmedrese, Ermeni Kilisesi tek parti iktidarında on yılda on büyük eser dahi sayamıyoruz. Bir şey başardık Akmedrese gibi özel bir eğitim merkezi Üniversiteden aldırıp Belediye verdiler.  Mankenler çıktı. Kültür evi kıldılar oysa Niğde’de öylesine bir yapıyı kültür evi demek bu işi biz bilmiyoruz diye haykırmaktan öte anlam ifade etmez.
 Niğde için ne yapacağını bilmeyen siyasilerin varlığı Niğde’nin yıllarını aldı. Bir konuda yetenekleri tam dedikodu üretmek, başarılı olanı yok etmeye çalışmak, gerçek anlamda Niğde’yi sahiplenenleri uzak kılmak, kısacası yararlı olacak kişilerle uğraşarak ayakta kalmayı başarmak. Bu anlamda yetenekliler. Niğde için yaptıkları rutin işler ama yaptık diye satabiliyorlar. Açıkcası Niğde’nin kaderi iş bilmez ama siyasi alavere daleverleri iyi bilenlerden arınmadan değişmeyecek görülüyor.