Körler ve sağırlar birbirini ağırlar misali Hulusi Efendinin torunu Taha Akyol, İhsan Efendinin oğlu Ekmeleddin İhsanoğlu’nu CNN Türk’te ağırladı.
Programda öğrendik ki İhsan Efendi, Hulusi Efendinin öğrencisiymiş.
Hiç şaşırmadım çünkü ikisi de mandacı ya da sevr’ciydi.
İhsan Efendinin Atatürk ve diğer Milli Mücadele kahramanları hakkında ölüm fetvası veren dönemin şeyhülislamı Sabri Efendinin yardımcısı olduğu bu aralar yazılıp çiziliyor.
Peki Taha Akyol’un dedesi Hulusi Efendi kim midir?
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’i idama gönderen yalancı tanıktır.
Evet Ermeni çetelerinin işgalcilerden tehcir’e diyet olarak istedikleri kahraman Kemal Bey’in kellesinin Nemrut Mustafa Divanında alınmasına verdiği ifade ile vesile olan dönemin Yozgat müftüsüdür.
Ve heyhat o yalancı İngiliz kuklası müftünün torunu, yine Britanya hampası idam fetvacısının oğlunu önceki akşam Çankaya Köşkü adaylığı için pazarladı.
Torun-oğul rövanşını çağrıştıran bu ironik fotoğraf gerçekte Atatürk’ün kurduğu Halk Cumhuriyetinin seçkinci ve intikamcı olmadığının göstergesidir zira tersi olsa böyle bir şey olabilir miydi?
Gelelim Ekmel Bey’in verdiği görüntü ve mesajlara:
Eğer Tayyip Erdoğan aday olmasa CNN Türk’ü izleyen herkes sözleri ve tavırları itibarı ile Ekmeleddin Bey’e otomatik olarak AKP’nin adayı yakıştırmasını yapardı zira Erdoğan’ı ikide bir hürmetli bir tonla Başbakanımız diye zikretmesinin başka izahı olamaz.
Evet İhsanoğlu bir buçuk saati aşan konuşmasında ne Erdoğan’a ne de iktidarına tek bir eleştiri dahi getirmedi, tersine övücü şeyler söyledi.
Dahası, Tayyip Erdoğan ve AKP ile nerede ayrıldığını açıklamak bir yana, kendini onların parçası gibi sundu.
Keza bir kere olsun duruşundaki milliliğini ortaya koyacak bir söz etmedi ve AB gibi yapıları alkışlayarak dolaylı olarak emperyal bir proje olduğunu ortaya koydu.
Güneydoğu mes’elesinde AKP-PKK-Kılıçdaroğlu çizgisinde ettiği sözler MHP Camiasının yüzüne atılan şamar gibiydi ki, Bahçeli, Ekmel tercihi ile bir kere daha görev adamı olduğu kanıtlanmış oldu…
Kısacası Ekmeleddin İhsanoğlu “Ben Tayyip Erdoğan’ın sadece sakin olanı ve Abdullah Gül’ün kopyasıyım” mesajını vermiştir…
VALLAHİ BİLLAHİ BİZ YAPMADIK!
Önceki gün:
Van’ın Başkale ilçesinin Esenyamaç kırsalında bir çatışma.
Hayatını kaybeden PKK’lı terörist ağır yaralı olarak Başkale hastanesine getirildi.
Olay sonrası terör örgütü sempatizanları ilçede isyan çıkardı.
Polis otoları durdurulup polisler tartaklandı ve araçlar ateşe verildi.
Gösteriler ve kamu binalarına saldırılar sonrası aynı güruh Van-Hakkari kara yolunu kesti.
Ve bütün bunlar olurken Genelkurmay’ın resmi internet sitesinden bir açıklama:
- “PKK’lıları biz vurmadık İran’ılar vurdu!”
Öyle mi değil mi bilmem ama alelacele bu açıklama niçin?
PKK bir aydır güneydoğu kırsalını ele geçirdi, şehirlerarası yolları kontrolü altına aldı.Soruyorum bunların önüne geçmesi gereken Genelkurmay’ın böyle bir olayda adeta ürkercesine alelacele “Biz vurmadık, İran vurdu” diye açıklamaya yapması yakıştı mı Türk Silahlı Kuvvetlerine?
ECONOMİST-KÜRT KOMÜNÜ VE TSK!
Dünyaca ünlü Economist’in son sayısından satırlar:
- Türkiye’nin güneydoğusunda Lice’de olduğu gibi Kürt konumları oluşuyor.
- Buralarda özgür Kürdistan temel slogan.
- Economist’e demeç veren Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak referandum yapılsa bölge insanınının yüzde 80′i bağımsızlık der dedi.
- İlk Kürtçe eğitim önümüzdeki eğitim döneminde Lice’de başlıyacak.
- Devlet Lice’nın merkezinde sadece şeklen var.
- Askeri kontrol naktasının 100 metre ilerisinde PKK bayrağı dalgalanıyor.
- K. Irak’ta olanlar Türkiye Kürtlerini Büyük Kürdistan için heyecanlandırdı.
Evet böylesine önemli bir yayın organında çıkan haber sonrasında TSK’ya soralım:
Yoksa bütün bunların müsebbibi ya da göz yumanı bitişikteki yazıda ortaya konduğu gibi İran mıdır?